Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1096 E. 2022/1180 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1096 Esas – 2022/1180
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1096 Esas
KARAR NO : 2022/1180

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
K.YAZIM TARİHİ: 09/01/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı yanın arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, icra takibine konu faturaların tamamının da müvekkilinin davalı yana satıp teslim ettiği mallara ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin; 18.06.2021 tarihli … fatura numaralı fatura ile 25.971,21TL, 18.06.2021 tarihli … fatura numaralı fatura ile 28.240,24TL, 21.06.2021 tarihli … fatura numaralı fatura ile 48.613,45TL, 26.07.2021 tarihli … fatura numaralı fatura ile 19.122,84TL’lik malzeme satışı gerçekleştirdiğini, belirtilen faturaların davalıya gönderildiğini, ancak uzun süre beklenilmesine rağmen herhangi bir ödemenin yapılmadığını, ilgili faturalara 22.10.2021 tarihinde … İcra Dairesi nezdinde … dosya numaralı dosya ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, müvekkilinin düzenlemiş olduğu faturaların 20.000,00TL’lik kısmına iade faturası kesip müvekkiline gönderildiğini, ancak müvekkilinin ilgili iade faturasına yasal süresi içerinde noter kanalı ile itiraz ettiğini, müvekkilinin toplamda 121.947,75TL’lik satış yaptığını, takibe ve davaya konu faturalarda görüldüğünü, müvekkilinin ilgili faturaları düzenleyip davalı şirkete gönderdiğini, ancak davalı şirket tarafından uzun zaman geçmesine rağmen hem ödeme yapmadığını hem de 14.10.2021 tarihli … fatura numaralı 20.000,00TL bedelli iade faturası düzenlediğini, müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin 22.10.2021 tarihinde ulaşan faturaya müvekkili şirketin … Noterliğince keşide edilen … yevmiye numaralı 22.10.2021 tarihli ihtarname ile faturaya süresi içerisinde itiraz ettiğini, aynı gün söz konusu icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirkete iade faturası kesilse de müvekkilinin satmış olduğu malzemelerden iade edilen herhangi bir ürün bulunmadığını, iade faturasında hangi ürünlerin iade edildiği ve iade edilen bu ürünlerin bedellerinin yazılmadığı yalnızca fiyat farkı bedeli açıklaması ile KDV dahil 20.000,00TL bedelli iade faturası düzenlendiğini, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde davalı şirketin 80.000,00TL ödemeyi kabul ettiğini ancak takibe kalanını ödemekten kaçındığını, davalı şirketin 80.000,00TL borcu olduğunu kabul ettiğini, ancak davalı şirketim mevcut takip çıkışı borcunun bu miktarın çok çok üzerinde olduğundan bu miktarın kabul edilmediğini, davalı şirketin müvekkilinin düzenlemiş olduğu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, itiraz edilmemesi üzerine faturaların kabul edildiği ancak ödenmekten kaçınıldığı hususunun orta olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile davalı yanca yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirketin davacıdan bir kısım mal satın aldığını, davacı tarafça faturaların müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket kayıtanlarında işli olduğunu, ancak davacı taraf ile görüşülüp kendisinin de onaylıyla uyguladığı fahiş fiyat sebebiyle iade faturası kesilerek tarafa tebliğ edildiğini, davacı tarafın talebi ile şirket yetkililerince mutabık kalınarak uyguladığı aşırı fiyatın iadesi için bir iade faturası kesildiğini, davacı yanın kabulünde olduğunu, sonradan iade faturasına itiraz edildiğini, alınan mallarla ilgili rayiç bedel incelemesi yaptırıldığı takdirde piyasa fiyatlarına göre çok yüksek bir bedel üzerinden fatura düzenleyen davacıya bedelin kabul edilemeyeceğini, bu sebeple 20.000,00 TL iade faturası kesileceğinin bildirildiğini, davacı da iade faturasının gönderilmesini istediğini, bu konuda anlaşılmasına rağmen icra takibine girişildiğini, davacı tarafça tebliğ alındığı kendi ikrarlarında olan iade faturasına rağmen başlatılan miktar ve faize ve ferilerine istinaden müvekkili şirketin o meblağda borcu bulunmadığını, bu nedenle davacının takibe itiraz edildiğini, defterlerin incelenmesiyle asıl bakiyenin belirleneceğini beyan ederek, haksız açılan davanın reddine, davacının alacağın %20’si oranında tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 05/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde, Davacı … Şti.’nin … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı … Şti. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 22.10.2021 tarihi itibariyle davalı şirketten 109.835,53TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisine dayalı olarak düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 25.10.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26.10.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki alım – satım ilişkisi kapsamında faturalardan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, taraflar arasındaki alım – satım ilişkisini kabul etmiş, ancak davacı taraf ile yapılan anlaşma üzerine fahiş fiyat sebebiyle 20.000,00TL tutarında iade faturası düzenlendiğini, buna rağmen davacı tarafça takip başlatıldığını, davacıya takipte belirtilen tutar kadar borçlu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 27 adet belge karşılığında KDV hariç 335.634,60TL mal satış, 2021 yılına ilişkin 2 adet belge karşılığında KDV hariç 33.898,30TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça ise, davacı adına 2021 yılına ilişkin 26 adet belge karşılığında KDV hariç 319.438,80TL mal alış, 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 16.949,15TL mal satış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Tarafların bildirimleri gözetildiğinde bildirimler arasında 753,35TL tutarında farklılık bulunduğu görülmüştür.
Deliller toplanarak tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 05/10/2022 tanzim tarihli raporda, davacının davalıdan takip tarihi olan 22.10.2021 tarihi itibariyle 109.835,53TL alacaklı olduğu, davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani hizmet ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir hizmet ilişkisinde davacı taraf hizmetin ifasını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtları, tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimleri ve davalının savunmaları gözetildiğinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve malın teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır. Taraflar arasında takibe dayanak olan 4 adet faturaya konu malın teslimi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İncelenen taraf defter ve kayıtlarına göre her iki tarafın da uyuşmazlık konusu 4 adet faturayı defterlerine işlediği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafça davacı adına fahiş fiyat sebebiyle tanzim ettiği 14/10/2021 tarihli 20.000,00TL bedelli faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça tanzim edilen ve iade faturası olarak nitelendirilen faturanın yalnızca davalı defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı kayıtlarında yer almadığı, takibe konu 4 adet faturanın tanzim tarihlerinin 2021 yılı Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin olduğu, davalı tarafça tanzim edilen faturanın ise 2021 yılı Ekim ayına ilişkin olduğu, davalı tarafça davacının tanzim ettiği 4 adet faturaya süresi içerisinde itiraz edilmediği gibi davalı tarafça kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunmasına rağmen bu şekilde davranmadığı, bu itibarla davacı kayıtlarında yer almayan 14/10/2021 tarihli 20.000,00TL bedelli fatura sebebiyle davacı alacağının daha az olması gerektiği yönündeki davalı savunmalarının yerinde olmadığı, davacının takip talebindeki asıl alacak tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi raporu yapılan hesaplamalar bakımından hükme esas alınmıştır. Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 109.835,53TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın takip talebinde işlemiş faiz talebi de bulunduğu görülmüştür. Faturaların davalı defterlerine işlenmiş olduğu ve vergi dairesine bildirilmiş olduğu görülmekle faturaya konu malın, davalı defterlerine faturaların işlendiği tarihte davalı yana teslim edilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla TTK madde 1530/4 uyarınca faturaların deftere işlendiği tarihten itibaren 30 günlük sürenin sonunda davalı yanın temerrüte düştüğü kabul edilmiştir. Buna göre davacı yanın takip talebinde, 30 günlük ödeme süresinden sonra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilmeke bilirkişi raporunda işlemiş faiz yönünden bir hesaplama yapılmamışsa da mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereğince ek rapor alınmaksızın hesaplama yapılmıştır.
18/06/2021 tarihli bakiye 13.859,00TL fatura bedeli için temerrüt tarihinin(deftere işleme tarihi olan 01/07/2021 tarihine 30 günün eklenmesiyle) 03/08/2021 tarihi olduğu, 18/06/201 tarihli 28.240,24TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin(deftere işleme tarihi olan 01/07/2021 tarihine 30 günün eklenmesiyle) 03/08/2021 tarihi olduğu, 21/06/2021 tarihli 48.613,45TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin(deftere işleme tarihi olan 01/07/2021 tarihine 30 günün eklenmesiyle) 03/08/2021 tarihi olduğu, 26/07/2021 tarihli 19.122,84TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin(deftere işleme tarihi olan 26/07/2021 tarihine 30 günün eklenmesiyle) 25/08/2021 tarihi olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. Maddesinin 7. Fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde geç ödemelerde uygulanacak temerrüt faiz oranının 2021 yılı için %18,25 olduğu, bu orana göre mahkememizce yapılan hesaplamalar uyarınca, temerrüt tarihi ile takip tarihi olan 22/10/2021 tarihleri arasındaki işlemiş faizin 13.859,00TL bakiye fatura bedeli yönünden 554,36TL, 28.240,24TL bedelli fatura yönünden 1.145,30TL, 19.122,84TL bedelli fatura yönünden 554,56TL, 48.613,45TL bedelli fatura yönünden 1.944,54TL işlemiş faizin hesaplandığı, buna göre toplam işlemiş faizin 4.198,76TL olduğu kabul edilmiştir. Bu itibarla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, … İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 109.835,53TL asıl alacak, 4.198,76TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.034,29TL yönünden iptaline, takibin 114.034,29TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 21.967,10TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 109.835,53TL asıl alacak, 4.198,76TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.034,29TL yönünden iptaline, takibin 114.034,29TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 21.967,10TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.789,68TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.377,50TL harcın mahsubu ile bakiye 6.412,18TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.310,01 TL’sinin davalıdan, 9,99 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.377,50TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.445,30TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 45,10TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 745,10TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 739,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 18.105,14TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 869,01TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı