Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1094 E. 2022/1099 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1094 Esas – 2022/1099
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1094 Esas
KARAR NO : 2022/1099

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan anlaşma gereği müvekkili şirketin davalı tarafa birtakım malzemelerin satışını gerçekleştirdiğini, satışı ve teslimi gerçekleştirilen malzemelere ilişkin olarak … numaralı 17.05.2021 tarihli e-fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafından talep edilen ürünlerin tesliminin tam olarak gerçekleştirdiğini, davalı tarafça söz konusu fatura bedeline karşılık keşideci davalı olan … A.Ş. … Şubesine ait … numaralı 31.08.2021 vade tarihli 59.590,00 TL bedelli çekin keşide edilerek müvekkiline teslim edildiğini, çekin bankaya ibraz edildiğinde yazı ile doldurulan kısmının Elli Dokuz Beş Yüz Doksan Türk Lirası olarak yazıldığından ödeme yapılmadığını, durumun davalı yetkilisine bildirildiğinde ise ödeme yapmaktan imtina edildiğini, ödenmeyen fatura bedeline dayalı olarak Kahramankazan İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini beyan ederek, davanın kabulü ile, davalı borçlunun Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı borçlunun %20’den aşağı olmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından huzurda ikame edilen davanın bu sebeple reddinin gerektiğini, itirazın iptaline ilişkin davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, huzurda ikama edilen davanın itirazın iptaline ilişkin olduğunu, itirazın iptali davalarında genel yetkili mahkemenin davalının ikametinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, işbu davaya konu talebin alacak sözleşmesinden kaynaklandığını, bu durumda yetkili mahkemenin borçlunun borcunu ifa edeceği yer mahkemesi olduğunu, Müvekkili şirket ile … Belediyesi Fen ve İmar İşleri Müdürlüğü arasında 25.09.2020 tarihinde kapalı Pazar yeri yapım işine ait sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirketin işbu sözleşme ile 2459 metre kare kapalı Pazar yeri ve 367 metre kare idari binası yapım işini yapmayı üstlendiğini, müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu iş için gerekli olan malzemeleri davacı şirketten satın aldığını, davacı yanın dilekçesinde çek ile ilgili hatanın kasıtlı olarak yapıldığı iddia edilmiş ise de bu iddianın ispata muhtaç ve maddi hakikatlere aykırı olduğunu, müvekkili şirketçe keşide edilmiş olan çekte TTK ve çek kanununda yer alan zorunlu unsurların tamamının mevcut olduğunu, yazı ile doldurulan kısmında yer alan eksikliğin bir maddi hata olduğunu, gözden kaçırılması olağan olan bu ufak hatanın çekin lehtarı tarafından dahi fark edilmediğini, düzenlenen çekteki maddi hatanın sehven yapıldığını, kötü niyet barındırmadığını, satın alınan malzemelerin davacı şirket tarafından Tip testleri yapılarak müvekkili şirkete teslim edilmesi gerekirken davacı yanın bu malzemeleri Tip testleri yapılmaksızın bizzat idareye teslim ettiğini, müvekkili şirket ile idare arasında akdedilen sözleşmeye göre davaya konu malzemelerin Tip testleri yapılarak müvekkili şirket tarafından idareye teslim edilmesi gerektiği hususunun gerek şifahi olarak gerekse mail ile davacı yana bildirildiğini, davacı yanın Tip testi yapmadan teslimi nedeniyle ortaya çıkan işbu kusurlu fiil ve davranışı sebebiyle idarenin müvekkili şirkete hakediş ödemelerini yapmadığını, müvekkili şirketin satın almış olduğu malzemelerin Tip testlerinin yapılmadan idareye teslim edildiğini idareden öğrendiği sırada davacı tarafça icra takibine başlandığını, Davacı yan ile müvekkili şirket arasında yapılan satış sözleşmesinde malzemelerin 3. kişiye ifa ettiğinde kural olarak borcunu ifa etmediğini, buna karşılık müvekkili şirketin borcunu tam ifa etmesini beklediğini, alacağına tam ve istediği şekilde kavuşamayan müvekkili şirketten çekin karşılığının ödenmesini beklemenin abeste iştigal olduğunu, edimin ifasını 3. kişiye yapan davacının borcunu ifa ettiğini kabul etmemekle beraber mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması halinde davacı yanın edimini tam ve talep edilen şekilde gerçekleştirmediğinden (Tip testlerinin yapılmadığından) ifanın ayıplı gerçekleştiğini, davacı yanın hem ifayı 3. kişiye yaptığını, hem de ayıplı satış gerçekleştirdiğini beyan ederek, haksız davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticari defter ve kayıtları, Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA/BS formları, … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün 22/06/2022 tarihli cevabi yazısı, 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 07/09/2021 tarihli ödeme emri ile 59.590,00 TL asıl alacak, 164,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.754,08 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 15/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın 20/09/2021 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 21/12/2021 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 59.754,08 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu alınan 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İddia, savunma ile dosyaya sulan delillerin ve taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; 07.09.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 59.590,00 TL asıl alacak ve 164,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.754,08 TL alacaklı olduğu, davacının 59.590,00 TL tutarındaki asıl alacağını takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki yıllık %16,75 avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde de; davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre davalı tarafından davacıya malzeme alımı için avans olarak 59.590,00 TL tutarında çek keşide edilerek verildiği, davacıdan 17.05.2021 tarihinde bir adet fatura karşılığında malzeme alışı yapılarak avans hesabının kapatıldığı, bununla birlikte davacıya verilen çek bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir kaydın yer almadığı tespit edilmiş, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre çekin kayıtlarda yer aldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan tanzim edilen fatura karşılığında çek alınarak hesabın kapatılmasına rağmen çek bedelinin tahsil edildiğine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı çek alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır. Tarafların BA/BS formlarının karşılaştırılması neticesinde ise; tarafların bu kayıtlarının da uyumlu olduğu, Yargıtay …HD …/… esas, …/… karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği, ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Bu itibarla da taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır. Her ne kadar davalı vekilince davacı yanın ayıplı satış gerçekleştirdiği ve teslim edilen malların ayıplı olduğu ifade edilmiş ise de, … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilen 02.06.2022 tarihli yazı cevabına göre fatura konusu ürünlerin taraflarına eksiksiz,tam ve ayıpsız olarak teslim edilmiş olduğu, söz konusu ürünlere ait ödemenin davalı firmaya yapıldığı ifade edildiğinden teslimin ayıplı yapıldığı iddiaları davalı tarafça kanıtlanamamıştır.
Tüm bu açıklamalar, HMK’nın 222. Maddesi ve belirtilen Yargıtay kararları ışığında davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-59.754,08 TL alacak üzerinden %25 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.070,59 TL harçtan peşin alınan 1.017,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.052,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 1.017,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.085,45 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 85,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.085,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.534,40 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza