Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1093 E. 2022/904 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1093 Esas – 2022/904
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1093 Esas
KARAR NO : 2022/904

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 10/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili tarafından ekte sunulan faturalarda belirtilen malzemelerin satışının yapıldığını, sunulan cari hesap dökümünde de görüleceği üzere müvekkilinin davalıdan 62.989,62 TL alacaklı olduğunu, söz konusu alacağın tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı tarafından borca haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, davanın kabulüne, davalı tarafça Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında yapılan haksız ve kötü niyetli itirazımın iptali ile takibin devamına, alacak likit ve belirli bir olacak olduğundan kötü niyetli davalı yan hakkında %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle üsülden reddini talep ettiklerini, dava şarlı zorunlu arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak işletilmediğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin haksız ve kötü niyetli olarak açılan icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini beyan ederek, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, %20’den aşağı olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötü niyet tazmıinatına hükmedilmesine kurar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2020 ile 2021 yıllarına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası ve tarafların kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra dosyası ile … tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile 62.989,62TL asıl alacağını ve alacağın tahsili tarihine kadar 16,75 avans faizi ile birlikte talep ettiği, davacının kayıtlarına göre; icra takip tarihi (…) itibariyle davacının davalıdan 62.989,62TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarına göre; icra takip taribi (…) itibariyle davalının davacıya 62.989,61TL borçlu olduğu, nihai olarak hem tarafların dosya kapsamındaki BA-BS formlarının birbirini teyit ettiği, hem de tarafların kayıtlarının bakiye tutarlar itibariyle birbirini teyit ettiği, icra takip tarihi (…) itibariyle davacının davalıdan 62.989,62TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım nedeniyle faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım – satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 25.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26.11.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında cari hesaptan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, alacağın zamanaşımına uğradığını ve borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Davalının zamanaşımı definin değerlendirilmesinde, dava konusu alacak için uygulanacak zamanaşımı süresinin TBK’nın 146. Maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresi olduğu, uyuşmazlık konusu alacağın doğduğu tarihler gözetilerek bu sürenin dolmadığı, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı anlaşılmakla zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 ve 2021 yıllarına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2020 yılına ilişkin 77 adet belge karşılığında KDV hariç 297.405,00TL, 2021 yılına ilişkin 30 adet belge karşılığında KDV hariç 154.313,00TL, 4 adet belge karşılığında KDV hariç 13.162,88TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça ise, davacı adına 2020 yılına ilişkin 75 adet belge karşılığında KDV hariç 296.683,00TL ve 2021 yılına ilişkin 30 adet belge karşılığında KDV hariç 154.313,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir.
Deliller toplanarak tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 28/04/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının kayıtlarına göre; icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 62.989,62TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarına göre; icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 62.989,61TL borçlu olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimler gözetildiğinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır. İncelenen her iki tarafın da defter ve kayıtlarında takip çıkışı kadar davacının alacağının kayıtlı bulunduğu görülmekle davacının alacağının varlığını da kanıtladığı kabul edilmiştir. Davacının, alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip çıkışı olan 62.989,62TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 12.597,92TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 12.597,92TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.302,82TL karar ve ilam harcından peşin alınan 760,76TL harcın mahsubu ile bakiye 3.542,06TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 760,76TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 828,56TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 65,00TL tebligat ve posta gideri ile 750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 815,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 10.078,33TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı