Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1088 E. 2022/620 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1088 Esas – 2022/620
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/1088 Esas
KARAR NO : 2022/620
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 20/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı borçlu şirketin araçlarının bakım ve onarımlarını yaptığını, davalı tarafından borcun ödenmemesi ve şifahi görüşmelerinde sonuç getirmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından süresinde yapılan itiraz ile icra takibinin durduğunu, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile davalı borçlu şirket hakkında Geçici ve Kesin Müddet Konkordato Kararı akabinde konkordato talebinin İİK. 309/1 maddesi delaletiyle İİK. 308. Madde gereğince REDDİ kararı sonrası, şirket adresinin …’a taşınması ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi …E. sayılı dosyası ile verilen Geçici Müddet Konkordata ve sonrasında davanın REDDİ kararı ile sürecin devam ettiğini, davalı borçlu şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunun borçlu şirket eliyle sunulan konkordato projelerinde de görüldüğünü beyan ederek, “İzah edilen hususlar ve Sayın Mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle; davalı/borçlunun Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine yaptığı itirazım iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, alacağın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya karşı böyle bir borcunun bulunmadığını, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli … E., … K. Sayılı konkordato talebinin reddine kararı için istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, HMK m.165 gereği halen yargılama devam ettiği için işbu dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini beyan ederek, “Açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle; davacınım itirazım iptali dayasının reddine karar verilmesini” talep etmistir.
DELİLLER : Mahkememize Mali Müşavir tarafından sunulan bilirkişisi raporu, Ankara Batı … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Cari hesaba dayalı başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mali müşavir …’ un mahkememize sunduğu bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde de; davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 136.197,48 TL tutarında borçlu bulunduğu, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 136.197,50 TL alacaklı bulunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların 2020 yılı BA/BS formalarının karşılaştırılması neticesinde ise; tarafların bu kayıtlarının da uyumlu olduğu, karşılıklı olarak birbirlerinden 166.443 TL borçlu/alacaklı bulundukları Yargıtay …HD … esas, … karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği, ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar konkordato yönünden itiraz sunsa da; mahkememizin … esas sayılı dosyasında davalı yönünden verilen konkordatonun reddi kararı temyiz incelemesi sonucu onandığından itirazı dikkate alınmamıştır.
Tüm bu açıklamalar, HMK 222 ve belirtilen Yargıtay kararı ışığında davacının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan olan 136.197,45 TL asıl alacağını, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 419,50 faizi ile birlikte talep ettiği, davacı kayıtlarına göre; 31.10.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye136.197,50 TL alacaklı olduğu, Davalı kayıtlarına göre; 31.10.2020 tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 136.197,48 TL borçlu olduğu Tarafların hem BA-ES formları ile yaptıkları beyanların hem de kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, nihayetinde icra takip tarihi olan 05.11.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan icra takibi ile talep ettiği 136.197,45 TL tutarında alacaklı olduğu yönünde karar vermek gerekmiş ve faturaya dayalı alacak olması gözetilerek icra inkar tazminatına da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE; Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, 136.197,45 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 9.303,65 TL harçtan peşin alınan 1.644,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.658,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 1.644,93 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.712,73‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 839,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 16.888,76 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/06/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza