Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1066 E. 2022/331 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1066 Esas – 2022/331
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1066
KARAR NO : 2022/331
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiye dayalı düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine Ankara Batı İcra Dairesi’ndeki … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, haksız yapılan itirazın iptali ile takibin durması nedeniyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların tacir olmadığını, bu nedenle davanın görevsiz mahkemede açıldığını belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
e-imza e-imza

c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarihli cevabi yazısından, davacı ve davalının müdürlük sicilinde ortağı, yetkilisi ya da sahibi olduğu herhangi bir şirket kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarihli cevabi yazısından davalının … tarihinden itibaren vergi kaydının bulunduğu, … tarihinde faaliyetini terk ettiği, faal olduğu dönemde işletme esasına göre defter tuttuğu, davacının … tarihinde itibaren işletme esasına göre defter tutan mükellef olduğu bildirilmiştir.
Eldeki davada; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve … Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazısında da belirtildiği üzere davalının tacir olmadığı, dava konusu faturanın … tarihinde tanzim edildiği, davalının … tarihi itibariyle vergi dairesindeki kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken davalı işlem tarihinde tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/04/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza