Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1063 E. 2022/610 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1063 Esas – 2022/610
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1063
KARAR NO : 2022/610
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı şirket yetkilisi … arasında 17.03.2017 düzenleme tarihli … Tic. Ltd. Şti.’nin tüm hisselerinin devri konulu devir protokolü başlıklı bir prokol imzalandığını, 5. maddesi uyarınca, 5 yıl boyunca şirketin yıllık cirosunun %2’lik tutarının lisans bedeli olarak müvekkili …’ya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının ödeme yapmadığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100TL’lik davalı Şirket yetkilisinin, 2020 yılında ödenmesi gereken 2019 yılı marka lisans bedelinin ve 2021 yılında ödenmesi gereken 2020 yılı marka lisans bedelinin eksik ödemesinden kaynaklı eksikliklerden doğan alacağın; 2020 Nisan ve 2021 Nisan tarihlerinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacılar tarafından açılmış olan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davalı müvekkilleri ile davacı arasındaki dava konusu olay marka lisans bedeli ve telif bedelinden kaynaklandığını, davacı tarafın da dava dilekçesinin “dava konusu” bölümünde dava konusunu “marka lisans bedeli” şeklinde belirtildiğini, bu sebeple de dava konusu marka lisans bedeli hakkına ilişkin olduğundan Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli olduğunu belirterek, öncelikle görevsizlik nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava
e-imza e-imza e-imza e-imza

dilekçesinde belirtilen 17/03/2017 tarihli devir sözleşmesinin dava dışı …’ nın … Tic. Ltd. Şti. üzerindeki hisselerini davalı müvekkillerinden …’a devrine ilişkin olup, davacı …’nın söz konusu sözleşmeyi … adına vekaleten imzaladığını, davacı …’ nın asil olarak sözleşmeden kaynaklı alacak talebinde bulunma imkanı ve taraf ehliyeti olmadığını, dolayısıyla ne davacı ile ne de dava dışı … ile davalı müvekkil şirket tüzel kişi … Tic. Ltd. Şti. arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığından ve müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olmadığından, davacı tarafın iddia etmiş olduğu şekilde sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, marka lisans bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki 17/03/2017 düzenleme tarihli devir protokolünün 5. Maddesinde; “… marka lisans bedeli olarak şirketin yıllık cirosu üzerinden %2 5(beş) yıl süre ile ödeme yapılmasına,” şeklinde belirtilmiş, eldeki davada da lisans bedelinin tahsili talep edilmiştir.
Mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında dava konusu uyuşmazlık 2019 ve 2020 yılı marka lisans bedeli alacağından kaynaklandığı açıkça belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6769 sayılı SMK.’nın 156. maddesi uyarınca, “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulunun 30/05/2018 tarih ve 839 sayılı kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. Maddesi göz önünde bulundurularak Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerde bulunan hangi Asliye Hukuk ve Ceza Mahkemesinin bakacağı belirlenmiştir. Anılan karar göre; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk ile Ceza Mahkemesinin kurulmadığı ve yargı çevresinin bu mahkemelerin bulunduğu mahallere bağlanmadığı yerlerde, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemenin görev alınana giren dava ve işlere; Bir Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemenin, İki Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesini, İkiden fazla Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin bakmasına karar verilmiştir. Ancak Ankara ilinde müstakil Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri bulunmaktadır.
Eldeki davada, davacı ile davalı taraf arasında düzenlenen devir protokolünden kaynaklanan marka lisans bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istenilmiştir. Düzenlenen devir protokolünde belirtilen “marka lisans bedeli” yukarıda anılan yasal düzenleme içinde kabul edildiğinden davaya bakmakla görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Nitekim Yargıtay 11.HD.nin 03.10.2016 Tarih ve 2016/7281 E.,2016/7687 K. Sayılı ilamı ile İstanbul BAM 16.HD.nin 05.03.2018 Tarih ve 2018/803 E.,2018/484 K. Sayılı ilamında da aynı hususlara değinilmiş olup, marka lisans bedelinden kaynaklı davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açıkça belirtilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup; yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağından, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’un 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile karar verildi.22/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza