Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1048 E. 2022/292 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1048 Esas – 2022/292
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/1048 Esas
KARAR NO : 2022/292
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin, borçlu şirket hakkında faturadan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle borçlu şirket hakkında Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı/borçlunun bu borç için başlatılan icra takibinin tamamına itirazda bulunduğunu, bu nedenle takibin durduğunu, borçlunun borca itirazının kötü niyetli, haksız ve yersiz olduğunu, davalı borçlu şirketin pandemi koşullarını ve ülkemizdeki ekonomik çalkantıyı bahane ederek müvekkili şirkete borcunu ödememekte olduğunu beyan ederek, Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli ve haksız borçlunun % 40 ‘tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili tarafından 12/07/2021 tarihli ve 32.450,00-TL tutarlı fatura karşılığında ödeme yapıldığını, cari hesap kayıtları, banka ödeme dekontu ve taraflara ait ticari defterler incelendiğinde, müvekkili şirketin 12/07/2021 tarihli ve 32.450,00-TL tutarlı fatura kapsamında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının anlaşılacağını, müvekkilinin, bahse konu icra takibine haklı olarak itiraz ettiğini, bu kapsamda şartları oluşmadığından, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının, Ankara Batı İcra Dairesinin … sayılı esasına kayıtlı olarak başlattığı icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira taraflar arasında yapılan şifahi görüşmeler neticesinde, müvekkilince defaten davaya konu faturaya karşılık ödeme yapılacağı ancak yaşanan pandemi ve olumsuz ekonomik şartlar dolayısıyla bir miktar süre talep edilmesi karşısında, davacının doğrudan takip yoluna gitmesinin, haksız ve kötüniyetli olduğunu, Nitekim müvekkilinin de davaya konu fatura alacağına istinaden, davacıya ödeme yaptığını beyan ederek, davanın reddine, dolayısıyla da alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2021 yılı dönemine ilişkin BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 12/11/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan tarafına ait vinçlerin davalıya kiralandığını, kiralama bedeline ilişkin takip konusu faturanın düzenlendiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini iddia ederek fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmekte, davalı yan ise borcun ödendiğini savunmuştur.
Dosyaya sunulu bulunan … Bankasına ait dekont suretinden 13/12/2021 tarihinde davalının … ile davacıya 32.450,00TL gönderdiği anlaşılmıştır. Bu ödemenin takip ve dava tarihinden sonra yapılan bir ödeme olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 27.500,00TL mal satış bildiriminde bulunduğu, aynı şekilde davalı tarafça da davacı adına 1 adet belge karşılığı KDV hariç 27.500,00TL mal alış bildiriminde bulunduğu, bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir. Bildirilen tutarlara %18 KDV eklendiğinde toplam tutarın 32.450,00TL olduğu ve bildirimlerin takip konusu faturaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında malın teslimi/hizmetin ifası hususunda uyuşmazlık bulunmadığı gibi, davalının BA formuyla takip konusu faturaya ilişkin bildirimde bulunmuş olmasının da malın teslim edildiği/hizmetin ifa edildiğini göstermektedir. O halde ispat yükü davalıya geçmektedir. Davalı yan dava tarihinden sonra asıl alacak tutarı olan 32.450,00TL’yi ödemiştir. Davacı yan davaya feriler yönünden devam etmiştir. Yapılan ödeme harici bir ödeme olduğundan ve icra dosyasına bildirilmediğinden davacının dava tarihinde asıl alacak miktarı kadar davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmış, usul ekonomisi ilkesi gereğince tarafların defter ve kayıtları incelenmemiştir. İşlemiş faiz talebi yönünden, takipten önce davalının temerrüte düşürüldüğü yönünde dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Netice itibariyle davacının 32.450,00TL davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddine, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 32.450,00TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 32.450,00TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, dava tarihinden sonra 13.12.2021 tarihinde yapılan ödemenin hükmün icrası sonrasında infaz aşamasında dikkate alınmasına, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 6.490,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 32.450,00TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 32.450,00TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava tarihinden sonra 13.12.2021 tarihinde yapılan ödemenin hükmün icrası sonrasında infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20 si olan 6.490,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.216,65TL karar ve ilam harcından peşin alınan 577,55TL harcın mahsubu ile bakiye 1.639,10TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.051,89TL’sinin davalıdan, 44,38 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 577,55TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 645,35TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 52,60TL tebligat ve posta yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 50,47TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.369,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/03/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı