Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1032 E. 2022/147 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1032 Esas – 2022/147
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1032
KARAR NO : 2022/147
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI (Temlik Alan):
VEKİLİ :
DAVACI(Temlik Eden):
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müflis … Tic. A. Ş.’nin, mahkememizin 15.10.2017 tarih, … esas, … karar sayılı dosyasında verilen karar ile iflası açıldığını ve Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında tasfiye işlemlerine başlandığını, davalı …’nin müflis şirket iflas masasına sunduğu 04.12.2017 tarihli dilekçe ile 11.027.431,54TL alacak kayıt talebinde bulunduğunu, iflas idaresi kararı ile davalının alacak kayıt talebinin 10.236.399,16TL tutarının 3. sırada kabulüne, 791.032,38TL tutarının reddine karar verildiğini, İflas İdaresinin 23.07.2020 tarihli, … numaralı kararı ile hazırlanan sıra cetvelinin 29.07.2020 tarihinde ilan edildiğini ve aynı tarihte tebliğ edildiğini ve süresi içinde bu davayı açtıklarını, davalı …’nin alacağına sıra cetvelinde 4. sırada yer verilmesi gerekirken, 3. sırada kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. davalı alacağının kabullerinde olmayıp, alacak kayıt talepli dilekçe ekinde sunulan belgelerin davalının alacak kayıt talebinin kabulü için yeterli olmadığını, alacağın varlığı kabul edilse dahi alacak kayıt tutarının fahiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını belirterek, Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında düzenlenen 16.02.2018 tarihli sıra cetvelinin iptali ile davalının … sırada alacaklı olduğu kabul edilerek yeniden sıra cetveli düzenlenmesine, sıraya ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde, Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında düzenlenen 16.02.2018 tarihli sıra cetvelinde …. sırada alacaklı olarak gösterilen davalı …’nin alacağına karşı sunulan itirazlarının kabulü ile anılan sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın dava masrafları da dahil olmak üzere sıraya bakılmaksızın müvekkili bankaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … içerisinde bulunan … ada … parsel sayılı 125.965,00 m2 yüzölçümlü sanayi parselinin müvekkil bölge katılımcılarından müflis … Tic. A.Ş.’ye 20.01.2010 tarihinde geri alım şerhi konulmak suretiyle satıldığını, bu satış dolayısıyla tahakkuk eden arsa bedellerinin ise vadeli olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, ödeme vadelerine uygun olarak müflis … tarafından tanzim edilen senetlerin müvekkil bölgeye teslim edildiğini, satış işlemi gerçekleştirilirken taraflar arasında kararlaştmldığı üzere müvekkilinin geri alım hakkının tapu kayıtlarına şerh edildiğini, satış dolayısı ile tahakkuk eden arsa borcunun ödenmemesi nedeniyle muhtelif zamanlarda yapılandırılmış olmasına rağmen müflis… tarafından yapılandırma şartlarının yerine getirilmediğini, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 15 nci ve OSB Uygulama Yönetmeliğinin 65/5 nci maddesi gereğince Bölge alacaklarının kanunen öncelikli olması nedeniyle 3. sırada yer almasının hukuken doğru ve yerinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin …esas sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … iflas dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 16/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizin 16/06/2021 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; “Davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 22/11/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile; mahkememiz kararının esasının incelenmeden kaldırılmasına karar vermiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı …nin alacağının miktarına ve davacının alacağının sırasına yönelik sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Davaya konu ihtilaf, davalı …’nin alacağına sıra cetvelinde … sırada yer verilmesi gerekirken, … sırada kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olup olmadığı, alacak kayıt talepli dilekçe ekinde sunulan belgelerin davalının alacak kayıt talebinin kabulü için yeterli olup olmadığı, alacağın varlığı kabul edilse dahi alacak kayıt tutarının fahiş olup olmadığı yönündedir.
Bilindiği üzere ülkemizde 1960’lı yıllardan beri planlı kalkınma hedefi doğrultusunda kurulan OSB’ler, yasal mevzuatı olmadan 1980’li yıllara kadar devam etmiş, mevzuat boşluğunu gidermek amacı ile 31.01.1982 tarihli 17591 sayılı Resmi Gazetede “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Fonlar Yönetmeliği” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu arada 3143 Sayılı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile de Organize Sanayi Bölgelerinde koordineyi sağlama görevi anılan Bakanlığa verilmiştir. 2000’li yıllara kadar, tüzel kişiliği olmayan bu kuruluşların iş ve işlemleri, valiliklerin, belediyelerin, ticaret ve sanayi odalarının öncülüğünde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının onayı ile oluşturulan müteşebbis heyetler/yönetimler tarafından yürütülmüştür.
Uzun süreçte yaşanan pek çok sorunun gündeme gelmesini takiben, 15.04.2000 tarihli, 24025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4562 sayılı “Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu” ile OSB’ler yasal statüye ve özel hukuk tüzel kişiliğine kavuşturulmuştur. OSB’ler diğer bilindik tüzel kişilerden farklı, kendine özgü bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenle, örneğin imar planı yapma, firmaların projelerini onaylama gibi yetkiler, arsa tahsis ve iptal yetkileri verilmiş, özel hukuk tüzel kişiliği olduğu halde kamusal yetkilerle donatılmıştır. Bütün bunların yanında yasa ile alacakları da imtiyazlı alacaklardan sayılmıştır.
Organize Sanayi Bölgeleri, öncelikle, 4562 sayılı yasa ve anılan yasanın 27 nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve ilk olarak 01.04.2002 tarihli 24713 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği” hükümlerine tabidir. Anılan yönetmelikte daha sonra köklü değişiklikler yapılmış ve
e-imza e-imza e-imza e-imza

22.08.2009 tarihli, 27327 sayılı Resmi gazetede yeniden Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği yayımlanmıştır. Gerek Kanunda ve gerekse Yönetmelikte zaman zaman değişiklikler yapılmış ve bu değişiklikler de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikle ilgili en son köklü değişiklik 02.02.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış, yeni yönetmeliğin 101 nci maddesi ile, 22/8/2009 tarihli ve 27327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
OSB alacakları ile ilgili ihtilafların, yukarda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümlerinin yürürlükte olduğu dönemler dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Dikkat edilecek olursa dosya kapsamındaki ihtilaflar; biri sıra cetveli ile ilgili, diğeri, alacak kayıt talepli dilekçe ekinde sunulan belgelerin davalının alacak kayıt talebinin kabulü için yeterli olmadığı ve alacağın fahiş olduğu, gerçeği yansıtmadığı iddiası ile ilgili olup iki noktada toplanmaktadır.
Dosyanın tetkikinde; iflasın ilk olarak Mahkememizin … esas, … karar sayılı dosyasından 25.10.2017 günü açıldığı ancak kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2018 tarih ve … Esas, …Karar sayılı ilamı ile sözü edilen iflasın kaldırıldığı ve yapılan yargılama üzerine bu kez 10/05/2018 günü tekrar iflas kararı verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay…. Hukuk Dairesi’nin 09/05/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile Ankara BAM …. Hukuk Dairesi’nin kararının neticesi itibariyle onanmasına karar verildiği, ancak “OHAL dönemi içinde iflas erteleme kararı verilemeyeceğinden davacı şirketin iflasına” şeklindeki gerekçesinin düzeltildiği, sonuç itibariyle kararın gerekçesi düzeltilerek onandığı ve Ankara BAM …. Hukuk Dairesi’nin kararının 09/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin anılan kararı ile 25.10.2017 tarihli iflas bütün hukuki sonuçları ile birlikte kaldırılmıştır. Bu halde o tarihte verilen iflas kararı çerçevesinde yapılan tasfiyenin sona erdirilmesi ve bütün iflas işlemlerine 10.05.2018 günlü iflas kararı ile en baştan ve yeni bir tasfiye dosyası ile başlanması gerekir.
Eldeki dava 25.10.2017 günü açılan ve sonrasında ortadan kaldırılan iflas kararı ile hukuki değerini yitirmiş iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveli hakkında açılmıştır. Belirginleşen duruma göre bu sıra cetveli hukuki değerini kaybetmiş olup, o cetvelde bulunan bir alacak için terkin isteminde hukuki yarar kalmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili 29/12/2021 tarihli dilekçesiyle iflasın açıldığı 25/10/2017 tarihine ilişkin olan ilk derece mahkemesi kararının temyiz incelemesi sonucu onandığını bu suretle Ankara BAM …. HD’nin kararının tavzihini talep ettiğini beyan ederek iflas tarihinin 25/10/2017 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini beyan etmişse de, Ankara BAM …. HD’nin 24/12/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile tavzih talebinin reddine karar verildiğinden ve onama kararında iflas tarihi hususunda bir düzeltmeye yer verilmeyerek yalnızca gerekçe düzeltilerek karar onandığından iflas tarihinin 25/10/2017 tarihi olarak kabul edilmesi talebi yerinde görülmemiştir. Bu itibarla davacının işbu dava yönünden hukuki yararı kalmadığından, hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan davanın HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı … Anonim Şirketi’nin dava konusu alacağını … A.Ş.’ne temlik ettiği, temlik belgesi ve ekindeki listenin incelenmesinde, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına konu alacağın listede yer aldığı ve temlik edildiği, ancak gayri nakdi alacağın temlik edilen alacaklara dahil olmadığı, bu itibarla dava konusu alacağın … A.Ş. tarafından temlik alındığı görülmekle … A.Ş.’nin HMK madde 125/2 uyarınca davacı(temlik alan) olarak uyap kaydı yapılmış, taraf teşkili sağlanarak yapılan yargılama sonucunda yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. HMK’nın 125. Maddesinin 2. Fıkrasının 2. Cümlesinde davanın davacı aleyhine
e-imza e-imza e-imza e-imza

sonuçlanması halinde dava konusunu devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacağı düzenlendiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davacı temlik alan ve davacı temlik eden müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-h maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDA USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacı temlik alan ile davacı temlik edenden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı temlik alan ile davacı temlik edenden müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza