Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1020 E. 2022/519 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1020 Esas – 2022/519
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/1020 Esas
KARAR NO : 2022/519
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2021
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
K.YAZIM TARİHİ: 28/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin ticari ilişkiden kaynaklı davalı şirketten cari hesap alacağının bulunduğunu, alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyan ederek, davanın kabulü ile Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, tüm alacak yönünden takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2019-2020 yıllarına ait BA-BS formları, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, 01/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası ve davacı kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan talebinin 16.813,00 TL asıl alacak ve 4.344,21 TL işlemiş faiz toplamı olan 21.157,21TL olduğu, icra takibinde işlemiş faizin 18.02.2020-30.10.20Z21 tarihleri arası hesaplandığı, ancak dosya kapsamında davalının ihtarnameye cevabında yer alan davacı ihtarname tarihinin 08.09.2021 olduğu, bu tarihe de 3 gün eklenmesi durumunda temerrüt tarihinin 11.09.2021 olması gerektiği, bu kapsamda temerrüt tarihi (11.09.2021) ile icra takip tarihi (01.11.2021) arasında talep edilebilecek işlemiş faizin 393,49 TL hesaplandığı, davalı tarafından davaya cevap verilmediği gibi ticari defterlerinin de sunulmadığı, dolayısıyla ticari defterlerinin incelenemediği, davacının ticari defter kayıtlarına göre 18.02.2020 tarihi itibariyle davalıdan 16.813,62 TL bakiye alacağının bulunduğu, icra takip tarihi (01.11.2021) itibariyle davacının davalıdan 16.813,62 TL asıl alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklı faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 08.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 15.11.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında cari hesap alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunması tespit edilememiş, ancak borca itiraz dilekçesinde davalı yan takibe konu borcun aylar önce davacıya ödendiğini belirttiğinden davacı yana borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının takibe konu borcu ödeyip ödemediği hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2019 ve 2020 yıllarına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2019 yılına ilişkin 5 adet belge karşılığında KDV hariç 18.255,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, 2020 yılına ait bildirimin bulunmadığı, davalı tarafça ise, davacı adına 2019 yılına ilişkin 3 adet belge karşılığında KDV hariç 12.444,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, 2020 yılına ilişkin bildirimin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 01/04/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle 16.813,62TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davacı vekili bilirkişi raporuna işlemiş faiz yönünden itiraz etmişse de dava değeri gözetildiğinde davacı yanın işlemiş faiz yönünden bir talebi bulunmadığından, mahkememizce taleple bağlı kalınması gerektiğinden davacı vekilinin itirazına itibar edilmemiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davalı yan borca itiraz dilekçesiyle ve atıfta bulunduğu … Ankara … Noterliğinin 16/09/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname içeriğinde ödeme savunmasında bulunduğundan, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmış olup, ispat yükü yer değiştirmiştir. Buna göre davalı yan ödeme savunmasını ispat etmek zorundadır. Davalı tarafça ödemeye ilişkin delil sunulmadığından ve ticari defter ve kayıtların bulunduğu yerin adresi bildirilmediği gibi dosyaya da sunulmadığından davalı yanın ödeme savunmasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiş ve bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit olunduğu üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 16.813,00TL kadar alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği değerlendirilmekle davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak miktarı olan 16.813,00TL üzerinden devamına, borçlu takibe haksız itiraz ettiğinden ve alacak miktarı likit olduğundan asıl alacak miktarının %20’si olan 3.362,60TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak miktarı olan 16.813,00TL üzerinden devamına,
2-Borçlu takibe haksız itiraz ettiğinden ve alacak miktarı likit olduğundan asıl alacak miktarının %20’si olan 3.362,60TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.148,49TL karar ve ilam harcından peşin alınan 287,13TL harcın mahsubu ile bakiye 1.318,74TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 287,13TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 354,93TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 141,00TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 841,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/06/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı