Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1019 E. 2022/1040 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1019 Esas – 2022/1040
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1019 Esas
KARAR NO : 2022/1040

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;04 12.2020 tarihinde maliki davalılardan … olan ve diğer davalı … idaresindeki … plakalı aracın müvekkili …’a ait … plakalı araca çarptığını ve müvekkilinin aracının hasara uğramasına yol açtığını, … Sigorta … plakalı aracın zorunlu trafik poliçesinin yapıldığı şirket olduğunu, davacının aracı sıfir olarak almış olup söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, … plakalı aracın park halinde bulunan müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını, kaza tutanağında da sabit olduğu üzere … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu kabul ettiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında 34.746,09 TL tutarında hasar meydana geldiğini, araç yetkili servis olan … A.Ş. de onarıldığını, faturalarının mevcut olduğunu, aracın onarım bedelinin sigorta şirketince karşılandığını, müvekkiline ait aracın … model … marka araç olduğunu, daha önce hiçbir kazaya karışmadığını, sigorta şirketine yaptıkları başvurunun reddedildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, kazadan dolayı araç sürücüsü, araç maliki ve sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının davacı aracında yüksek miktarda değer kaybı oluştuğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, davacıya ait aracın değer kaybına karşılık gelmek üzere şimdilik 10.000,00TL nin araç sürücüsü ve maliki yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise — temerüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan (sigorta şirketinin poliçe timitleri ile sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri, arabuluculuk giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçesinde 10.000TL olarak belirttikleri tutarı bilirkişi raporu doğrultusunda 13.000TL’ye tamamlayarak davacıya ait aracın değer kaybına karşılık gelmek üzere 13.000,00TL nin (onbin) araç sürücüsü ve maliki yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan (sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri, arabuluculuk giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından 28.12.2019/2020 tarihleri arasında geçerli olan … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, müvekkili Şirketin sorumluluğunun araç başına maddi zarar teminatı olan 41.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye sorumluluğunun 6.853,99 TL olduğunu, ancak Müvekkil Şirket tarafından … plakalı aracın hasar onarım bedeline ilişkin olarak 30.04.2021 tarihinde … (…) Sigorta Anonim Şirketi’ne rücuen 34.146,01.-TL ödeme yapılmış olup, Müvekkili Şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye sorumluluk limitinin 6.853,99.-TL olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmamakla birlikte, yapılacak inceleme sonucunda Müvekkili Şirket sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı taktirde sorumluluk limitinin 6.853,99.-TL olarak esas alınmasını talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunup bulunmadığının ve dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, işleten ve yardımcı kişilerin meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesi için mutlaka kusurlu olması gerektiğini, bu sorumluluktan kurtulmanın istisnaları KTK.’nun 86.maddesinde sayıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, bir an için dava konusu talebin haklı olduğu düşünülse bile, bu tür sigortalarda asıl amacın uğranılan “gerçek zararın” giderilmesi olduğunu, bu nedenle, talep edilen zarar miktarının “gerçek zarar” olup olmadığının tespiti gerektiğini, talebi kabul anlamına gelmemekle birlikte “değer kabı” bedelinin belirlenebilmesi için birden fazla kriterin incelenmesi ve bu incelemenin alanında uzman, ehil ve tarafsızlığı tartışılmayacak bilirkişiler kanalı ile yapılması gerektiğini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının “ avans faizi” talebinin haksız olduğunu, davaya konu uyuşmazlık “haksız fiil”den kaynaklandığından uygulanacak faiz türü ancak kanuni faiz olacağını, bu nedenle talep edilen “avans faiz”nin reddini ve hükmolunacak faizin “kanuni faiz” olarak kabulünü talep ettiklerini, belirtilen sebeplerle müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden müvekkili şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle hüküm altına alınacak tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren “Yasal Faiz”e hükmedilmesine, müvekkili Şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde; sorumluğunun belirlenerek bakiye teminat limiti olan 6.853,99.-TL ile sınırlı olacağına, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap süresi geçtikten sonra sunduğu dilekçesinde özetle; davaya karşı husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın haksız olduğunu, avans faizi talebinin de yersiz olduğunu, davacının zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davanın müvekkilleri yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, tramer kayıtları, araç trafik tescil kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 25/04/2022 tarihli raporu ile özetle; meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü …’nun %100(yüzde yüz) oranında tamamen kusurlu olduğunu, … plakalı aracın maliki …’ın ise “tamamen kusursuz” olduğunu, dava konusu kaza anında hasarlanan … plakalı aracın uğramış olduğu kaza sonrasında oluşan hasar bedeli niteliği itibariyle 13.000,00 TL (On Üç Bin Lira) reel değer kaybına uğrayacağını bildirmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile araç değer kaybı tazminat talebine ilişkindir.
Davalı Sürücü …, 04.12.2020 günü saat 21.00 sıralarında … İli, … İlçesinde, … Sokağı takiben seyir halinde iken dikkatinin dağılması nedeniyle yönetimindeki aracın sol ön kısmı ile seyir istikametine göre yolun sol tarafında nizami olarak park halinde bulunan … plakalı aracın sol ön kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede dava konusu kazanın gerçekleşme sürecinin, davalı sürücü …’nun yönetimindeki … plakalı araç ile … Sokak üzerinde seyrini sürdürürken beyanı itibariyle dikkatinin dağılması nedeniyle oluşan kontrolsüz ve tedbirsiz davranışı sonrasında seyir yönü itibariyle yolun sol tarafına doğru yönelerek hiçbir yasaklama yada kısıtlama olmayan yolun kenarı Mevkiide nizami olarak park halinde bulunan … plakalı araca çarpmaşı şeklinde geliştiği görülmektedir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 84.Maddesi içeriğinde belirtilen “Trafik kazalarında şürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller” itibariyle nizami olarak park halinde bulunan araca çarparak uyuşmazlık konusu kazaya sebep olan …-plakalı davalı sigortalı aracın sürücüsü davalı …’nun meydana gelen trafik kazasında “asli ve tamamen” olduğu kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Kural olarak araçta meydana gelen “değer kaybı” (istikrar kazanan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre); aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle önceki kazalar araştırılarak niteliği ve etkisi göz önüne alınarak, tartışılarak hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, modeli, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki tamir edilmiş halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmadan ibarettir. Daha somut bir ifade ile aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmalıdır. (Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli kararları) Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır. Denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacı aracında oluşan değer kaybı bedelinin reel piyasa koşullarına göre hasarlanan … plakalı aracın uğramış olduğu kaza sonrasında oluşan hasar sebebiyle araçta oluşan reel değer kaybının 13.000,00 TL (On Üç Bin Lira) olduğu, Davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı aracın hasar onarım bedeline ilişkin olarak 30.04.2021 tarihinde … (…) Sigorta Anonim Şirketi’ne rücuen 34.146,01.-TL ödeme yapılmış olup, davalı şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye sorumluluk limiti 6.853,99.-TL olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden de diğer davalılar ile müştereken ve müteselsilen davacının 13.000 TL değer kaybı talebine yönelik ıslah dilekçesi sunduğu bu kapsamda davalı sigorta şirketi yönünden poliçe bakiye tutar yönünden davalılar ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmiştir. İş bu kapsamda davalı sigorta yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek bakiye bedel olan 6.853,99 TL miktar ile müşterek ve müteselsilen sorumlu tutularak sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 06/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılar … ve … yönünden ise 13.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 04/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 6.853,99 TL ile tutulmasına) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
13.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 04/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ise poliçe limitinden bakiye kalan 6.853,99 TL olarak kısmen kabulüne, bakiye bedel olan 6.853,99 TL’ye 06/07/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 888,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ile 53,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 775,73TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 408,99 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 53,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 180,10TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 94,95TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 142,20TL tebligat ve posta gideri ile 750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 892,20 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 470,39TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı sigorta şirketinin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen tutar yönünden takdir ve hesap edilen 6.146,01TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalı sigorta şirketine ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.