Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1001 E. 2022/207 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1001 Esas – 2022/207
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2021/1001
KARAR NO : 2022/207
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/03/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında ticari iş ilişkisi çerçevesinde faturaya dayalı olarak 28.09.2019 tarihinde davalıca ödenmesi gerekirken bugüne kadar müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalı hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nde … esas sayılı dosyası ile söz konusu faturaya dayalı olarak 1.267,36TL asıl alacak, 82,19TL işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, icra takibine borçlu tarafından 03.09.2020 tarihinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlu tarafından yapılmış olan söz konusu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, kötü niyetli yapılmış olan itiraz nedeninle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
e-imza e-imza

b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 02/12/2021 tarihli cevabi yazısından, davalının müdürlük sicilinde ortağı, yetkilisi ya da sahibi olduğu herhangi bir şirket kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün 06/12/2021 tarihli cevabi yazısından davalının 2013-2016 dönemleri arasında işletme esasında, 2017 döneminde bilanço esasında defter tuttuğu ve 31/12/2017 tarihi itibariyle resen terk edildiği bildirilmiştir.
Eldeki davada; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve … Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazısında da belirtildiği üzere davalının tacir olmadığı, dava konusu faturanın 22/09/2019 tarihinde tanzim edildiği, davalının 31/12/2017 tarihi itibariyle vergi dairesindeki kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/03/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza