Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1000 E. 2022/660 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1000 Esas – 2022/660
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/1000 Esas
KARAR NO : 2022/660
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
K.YAZIM TARİHİ: 22/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davacının … ilinde ahşap palet imalatı ile iştigal ettiğini, davalı tarafın davacıdan ahşap palet ve tahta alımında bulunan bir firma olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2021 yılında başladığını, Davacının davalı tarafa 2021 yılında 3 ayrı fatura ile 62.918,78 TL(KDV dahil) tutarında palet satışında bulunduğunu, davacının davalı tarafa toplam 62.918,78 TL değerinde … işlem görmüş ahşap palet satışında bulunduğu halde davalı tarafın davacıya bu süreçte yalnızca 20.000 TL ödeme yaptığını, davacının davalı taraftan 42.918,78 TL alacak tutarı bulunduğunu, davacının davalıdan alacaklı olduğunun ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tanık beyanı, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 30/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, davacı tarafın uyuşmazlık konusu dönemlere ait ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Davacı tarafın ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiği, ticari defterlerine yapılan kayıtların muhasebe tekniği açısından birbirini doğrular nitelikte olduğu, leh ve aleyhe delil olma niteliklerinin yapılan açıklamalar doğrultusunda Sayın Mahkeme’nizin takdirinde olduğu, davacı tarafın ticari defterlerine yaptığı kayıtlara göre; davacı şirketin davalı tarafa 62.918,78TL satış faturası düzenlediği, 20.000,00TL tutarında tahsilat yaptığı, dava/takip tarihi itibariyle 42.918,78TL tutarında açık hesap alacaklı olduğu, davacı tarafın Haziran 2021 döneminde davalı tarafa düzenlediği fatura, 5.000,00TL lik haddi aşmadığından, Temmuz 2021 döneminde davalı tarafa düzenlediği fatura ise Elektronik belge (e- fatura) olduğundan Form Bs ile bildirim zorunluluğunun bulunmadığı, davacı yanın bildirmiş olduğu Tanık … beyanında; Dava konusu malları … şirketinin … sanayi bölgesindeki fabrikasına teslim ettiğini, teslim ettiği malların kamyonundan forklift ile indirilerek fabrika deposunda tek sıra halinde istiflendiğini, mallar indirilirken kırık olmadığını, malların irsaliyesini işletme müdürü …’e teslim ettiğini, mallar kamyondan indirilirken işletme müdürü …’in indirmeye refakat ettiğini beyan ettiğine ilişkin görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tanık … talimat mahkemesince yapılan duruşmadaki beyanında; “Ben bağımsız olarak nakliyecilik işi ile uğraşırım. Ben tam tarihlerini hatırlamıyorum ancak 2 ayrı tarihte … işlemli ahşap palet ve tahtaları kompalet geri dönüşüm şirketinin bulunduğu … ilinden alarak …’e getirmiştim. …’de … alüminyum şirketinde boşaltım operatörü olan … ve müdür … teslim etmiştim. Ben her ne kadar iki ayrı tarihte teslim yaptığımı söylemiş isem de bu üçte olabilir, tam tarihlerini hatırlamıyorum. Bana göstermiş olduğunuz iki adet temmuz ayına ilişkin sevk irsaliyesindeki imzalar bana aittir. Bir tane haziran ayına ait sevk irsaliyesindeki imza ise bana ait değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında fatura alacağından bakiye kalan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım – satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 08.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06.09.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 2 adet belge karşılığında KDV hariç 51.746,00TL(KDV dahil 61.060,28TL) mal satış bildiriminde bulunulduğu, aynı şekilde davalı tarafça, davacı adına 2 adet belge karşılığında KDV hariç 51.746,00TL(KDV dahil 61.060,28TL) mal alış bildiriminde bulunulduğu, bu itibarla bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir. Bildirimlerin KDV dahil tutarları gözetildiğinde bildirilen faturaların 06/07/2021 tarihli 59.797,68TL bedelli ve 16/07/2021 tarihli 1.262,60TL bedelli faturalar olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu iki faturanın Ba-Bs formuyla bildirildiği, ancak 17/06/2021 tarihli 1.858,50TL bedelli faturanın bildirilmediği, KDV hariç 5.000,00TL’nin altındaki faturalar yönünden bildirim zorunluluğunun bulunmadığı, bu faturanın da 5.000,00TL’nin altında olduğu ve bildirim zorunluluğunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 30/04/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle 42.918,78TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin 2 adet fatura karşılığı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Yine dosya kapsamında sunulu bulunan faturaların teslim alan kısımlarının imzalı olduğu, dinlenen tanık beyanından temmuz ayına ait faturaların tanık tarafından imzalanmış olduğu ve bu iki faturaya konu malların davalı yana teslim edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle haziran ayına ait fatura yönünden vergi dairesine bildirimde bulunulmamışsa da, gerek bu fatura için bildirim zorunluluğunun bulunmaması, gerek faturanın teslim alan kısmının … tarafından imzalanarak araç plakasının belirtilmiş olması, gerekse davacı yanın bu faturayı defterlerine işlemiş olması sebebiyle bu fatura yönünden de davacının teslim olgusu ispatladığı kabul edilmiştir. Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip çıkışı olan 42.918,78TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 8.583,75TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 8.583,75TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.931,78TL karar ve ilam harcından peşin alınan 518,36TL harcın mahsubu ile bakiye 2.413,42TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 518,36TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 586,16TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 127,60TL tebligat ve posta gideri ile 650,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 777,60TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 6.379,44TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/07/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı