Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2021/357 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/97 Esas – 2021/357
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/97
KARAR NO : 2021/357

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ALACAKLILAR : 1-
..
..
: 4-
VEKİLİ :
DAVA : İflas/İflas Erteleme Süresinin Uzatılması
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
K.YAZIM TARİHİ : 31/05/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mahkemenizin 20.02.2019 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı ile müvekkili şirketlerin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, karardan sonra müvekkili Şirketler tarafından iyileştirme projesine uygun olarak sınai ve ticari faaliyetler, insan kaynakları ve diğer tüm kalemlerde../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve borca batıklık halinden biran önce kurtulmak adına yüksek bir çaba sarf edildiğini, müvekkil Şirketlerin borca batıklık hali devam etmekte ise de, iflas erteleme sürecinin amacına yönelik olarak gerekli ciddi adımlar atıldığını ve dava tarihindeki durumuna göre Şirketlerin borca batıklık durumunda iyileşme kaydedildiğini, müvekkili şirketlerin uluslararası pazarda faaliyet göstermekte olması, döviz kurundaki dalgalanmalar ve genel piyasa koşulları göz önünde bulunduğunda üretim ve istihdam sağlamak adına müvekkili Şirketlerin üstün bir çaba göstermiş olduğunun açıkça görüleceğini, mahkememizce verilen 20.02.2019 tarihli kararın her ne kadar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile kaldırılmasına ve müvekkili Şirketlerin iflasın ertelenmesi taleplerinin reddine ve müvekkil Şirketlerin iflasına karar verilmiş ise de, yasaya ve hakkaniyete aykırı söz konusu İstinaf Mahkemesi kararına karşı 11.02.2020 tarihinde temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin kararının halen kesinleşmediğini, verilen kararın müvekkili şirketler yönünden telafisi imkansız zararlara yol açacağını belirterek, müvekkili Şirketler hakkında verilmiş olan iflas erteleme kararının bir yıllık sürenin sona ereceği 20.02.2020 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile uzatılmasına ve bu karar verilinceye kadar tedbirlerin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Duruşmalara iştirak eden ve dosyaya yazılı beyanda bulunan alacaklılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
GEREKÇE :Dava, iflas erteleme süresinin birinci defa bir yıl süre ile uzatılması talebine ilişkindir.
Davacı şirketler, 22/12/2015 tarihinde iflas/iflasın ertelenmesi istemiyle mahkememize müracaat etmiş, 04/01/2016 tarihli ara karar ile İİK.179/b maddesi gereğince, İİK.206 maddesinin 1.sırasında olan alacaklara ilişkin olanları hariç olmak üzere, HMK 389 ve İİK. 179/a ve b maddeleri göz önünde bulundurularak 6183 S.Y.’ya ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere, diğer alacaklılar tarafından davacılar … A.Ş ve … Ltd.Şti’ ne yönelik başlatılmış olan tüm icra takip ve hacizlerin (ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere) tedbiren bulunduğu aşamada durdurulmasına, bu aşamadan sonra davacılar aleyhinde takip yapılmamasına karar verilmiş, yapılan yargılama neticesinde 20/02/2019 tarihinde … esas, … karar sayılı ilam ile iflasın davacı şirketler yönünden bir yıl süre ile ertelenmesine hükmedilmiş, mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararını kaldırarak davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi taleplerinin reddine ve şirketlerin iflasına karar vermiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya halen Yargıtay’da olup tedbir kararının verildiği tarih dikkate alınarak mahkememizin … esas, … karar sayılı dosyasının Yargıtay’dan dönüşünün beklenilmesine ilişkin ara karardan sarfı nazar olunmuştur.
Mahkememiz tarafından verilen 1 yıllık iflas erteleme süresi dolmadan davacılar vekili iş bu davayı açarak müvekkilleri hakkında iflasın ertelenmesinin 1 yıl süre ile uzatılmasını talep etmiştir.
Dava açıldıktan sonra kayyım heyetinin sunduğu dönemsel raporlar incelenmiştir.
Bu kapsamda mevcut bilanço döneminde her iki şirketin mevcut iyileştirme projeleri incelenmiş, davacı şirketlerin 31/12/2020 tarihli finansal verilerinin ve dosva kapsamının incelenmesi neticesinde; TTK 376/3. maddesinde ifade edilen aktiflerin satış fiyatı (rayiç değerleri) esasına göre yapılan hesaplama ve değerlendirmelerle; davacı şirketlerin 31/12/2020 bilanço döneminde borca batık oldukları anlaşılmıştır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

İflasın ertelenmesi talebiyle birlikte mahkemeye bir iyileştirme projesinin sunulması iflasın ertelenmesinin şekli şartlarındandır. Sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması ise iflasın ertelenmesinin maddi şartlarındandır.
İflasın ertelenmesi süreci statik değil dinamik bir süreçtir. Bu bakımdan şirketin borca batıklığı ve iyileşme durumu sürekli değişiklik arz eden durumlardır. Dava ve keşif tarihi itibariyle mevcut olan borca batıklık ve iyileşme ihtimali karar aşamasına kadar geçen süreçte değişiklik arz edebilir. Mesela bu sürede bazı borçların ödenmesi, yapılan işlemler sebebiyle veya isleyen faizler sebebiyle borçların artması, değişen piyasa şartlan veya ekonomik şartlar sebebiyle aktif pasif dengesinde bir kısım değişikliklerin olması mümkündür. Dava ve karar tarihi arasındaki bu gelişmeler de dikkate alınarak şirket hakkında iflas veya erteleme kararı verilmelidir. Yargıtay, isabetli olarak borca batıklık yönünden dava tarihinden sonraki gelişmelerin de dikkate alınması gerektiği görüşündedir.
TTK. m. 324/2’de “şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa”, İİK m. 179’da ise “şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğu” ve sunulan iyileştirme projesi “ciddi ve inandırıcı’’ olduğu taktirde iflasın ertelenmesine karar verilebileceği belirtilmiştir. Gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında ise bunun yerine, yaygın olarak “iyileşme ümidi” ve “iyileştirme ümidi”nden söz edilmektedir.(Atalay, 2007:103) “…erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir”.
İflasın ertelenmesinde sunulan iyileştirme tedbirleri ilke olarak “proje” olmakla birlikte şirketin iştigal konusuna, geçmişteki çalışmalarına ve piyasa koşullarına göre uygulanabilir ve sonuçları kontrol edilebilir olmalıdır.
Yukarıda izah edildiği üzere, iflas ertelemenin ana şartlarından biriside alacaklılarında haklarının korunmasıdır. Alacaklıların, iflasın ertelenmesi halinde, iflasın derhal açılması halindekinden daha kötü duruma sokularak, zarar görmemeleri gerekir. Bunun yanında, borç ödemede, alacaklılar arasında eşit davranma yükümlülüğüne de uyulmalıdır. Somut uyuşmazlıktaki davacının ödeme planı, banka ve finans kuruluşlarından müteşekkil alacaklıları aşırı mağdur edici nitelikte olduğu gibi, ödenmesi taahhüt edilen miktar ve süre itibariyle de, bu alacaklıların kabul etmesini beklemek, aşırı mağduriyete sebep olacak niteliktedir. İflas erteleme süresinin ilk tedbir kararının verilmesinden itibaren (4+1) 5 yılı geçmeyeceği de nazara alındığında, bu süreninde üzerinde bir zaman diliminde ödeme vaadinde bulunulması da yerinde değildir.
Ayrıca, mahkememizce 20/02/2019 tarihinde … esas, … karar sayılı ilam ile iflasın davacı şirketler yönünden bir yıl süre ile ertelenmesine hükmedilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi … esas … karar sayılı ilamı ile; “…. A.Ş. İle …. ve Tic. Ltd. Şti.’nin iflasın ertelenmesi taleplerinin reddine, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı …. ve Tic. Ltd. Şti. İle Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı …. A.Ş’nin iflasına, İflasın 06.11.2019 günü saat 15.00 itibariyle açılmasına,” karar vermiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Tüm bu değerlendirmeler neticesinde, davacı şirketlerin iflas erteleme kalkanı altına girdiği tedbir kararının alındığı tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olmasına rağmen borca batıklığı devam eden şirketler hakkında iflas, borca batıklıktan çıkması halinde ise davanın reddine, derdest davalarda uygulanmasına devam eden İİK’nun mülga 179/b-7 maddesi uyarınca, mahkemece her zaman karar verebileceği, davacı şirketler hakkında 04/01/2016 tarihinde tedbir kararı verildiği ve bu tarihten itibaren 5 yıllık sürenin geçtiği, davacı şirketlerin borca batık olduğu ve iflasına karar verildiği, bu nedenle yeniden iflas kararı verilemeyeceği…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…nazara alınarak, davacı şirketlerin iflasın bir yıl süre ile uzatılması isteminin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan … LİMİTED ŞİRKETİ ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan … AŞ’nin iflasın ertelenmesi süresinin uzatılmasına ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacı şirketler yönünden verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına,
3-Davacı şirketler için atanan kayyumların görevlerine son verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. Maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
5-Davacı şirketler tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacı şirketlerin gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İİK’nun 164.maddesi uyarınca 10 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara BAM ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza