Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/96 E. 2022/1195 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/96 Esas – 2022/1195
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/96 Esas
KARAR NO : 2022/1195

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
K.YAZIM TARİHİ: 11/01/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin taahhüdü altında yapımını devam ettirdiği … … inşaatının elektrik işlerinin yapımı için davalı … ile sözlü olarak anlaştıklarını, davalı …’ün yapımda kullanacağı malzeme bedellerine karşılık … A.Ş. İsimli şirkete çek vermesi gerektiğinden bahisle müvekkilinden toplam 175.000,00TL’lik çek alındığını, davalı …ün tekrar malzeme alacağından bahisle çek talep etmesi üzerine müvekkilinin kendisine artık çek vermeyeceğini, malzemeci ile kendisini muhatap etmesini söylemesi üzerine müvekkili davacıyı diğer davalı … ile görüştürdüğünü, görüşmeler sonucunda malzeme bedeli olarak 97.000,00TL tutarında dört adet çekin davalı …ye teslim edildiğini, davalı …nin çekleri teslim aldıktan sonra müvekkiline 45.005,20TL tutarında fatura göndermiş ise de, sadece beş makara kablo ve dört kutu data kablosu göndermiş olup, gönderdiği mallarında değerinin 22.000,00TL civarında olduğunu, gönderilen malların eksik olması üzerine davalı … ile yapılan görüşmede, bakiye malzemelerin …’e teslim edildiğini ve arabasına yüklendiğini getirileceğini beyan etmiş ise de, yaklaşık 22.000,00TL’lik malzeme haricinde bugüne kadar bakiye malzemelerin teslim edilmediğini, dolayısı ile davalıların edimini kısmi olarak yerine getirdiğini, şekil şartları bakımından tam ve geçerli olan ancak açıklanan nedenlerle bedelsiz kalan üç adet toplamda 75.000,00TL bedelli çeklerin takibe konulacağı konusunda haklı endişeleri olduğunu beyan ederek, öncelikle 31/05/2019 tarih ve … nolu 16.000,00TL, 31/05/2019 tarih ve … nolu 15.000,00TL ve 31/05/2019 tarih ve … nolu 44.000,00TL bedelli çekler yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile müvekkilinin bedelsizlik nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili; davacının damadı olduğunu söyleyen … ve davalı …’ün gelerek müvekkiline davaya konu edilen çekleri verdiklerini ve akabinde dosyaya sunulmuş olan 45.005,20TL’lik faturaya konu ilk parti malzemeyi teslim aldıklarını, bu faturaya yasal 8 günlük sürede itiraz edilmemiş olup fatura içeriğine ve tutarına itiraz imkanı bulunmadığını, ayrıca tacir olan davacının açık ayıplar nedeniyle kanunda öngörülen 3 günlük ihbar bildirimi ve ticari satışlardaki muayene ve ihbar külfeti göz önüne alındığında süresinde bildirimde bulunulmayan bu faturaya konu mallara ve bedellerine hiçbir şekilde itiraz imkanı bulunmadığını, daha sonra davacıya bir parti daha mal gönderilmiş olup, gönderilen malların ambardan davalı …’ün bilgilerini verdiği kişilere ambar fişleri ile teslim edildiğini, bu nedenle ekte sunulan bu ambar fişlerinin … A.Ş.’den celbini talep ettiklerini, ayrıca, davacıya, davacının teslimi inkar ettiği maltarın davacının dava dilekçesinde beyan ettiği okul inşaatı şantiyesine teslim edildiğine ilişkin nakliyeyi yapan firma tarafından çekilmiş fotoğrafların sunulduğunu, müvekkilini arayıp çekleri için sürc isteyen karşı yana iyiniyet göstergesi olarak bir hafta süre verilmiş ancak bu sürede karşı tarafça haksız savcılık şikayetinde bulunulmuş olup bu şikayet sonucunda takipsizlik kararı verildiğini beyan ederek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Tarafların ticaret sicil kayıtları ile vergi dairesi kayıtları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, dava konusu çekin örneği, SGK kayıtları, tanık beyanları, davalı …nin 2018/ ve 2019 yılına ait BA-BS formları, 17/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, 03/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yapılan gerekli araştırmalar sonrasında alınan bilirkişi raporunda, iddia, savunma ile dosyaya sulan delillerin ve davacı ile davalıya ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacı … tarafindan davalı … adına düzenlenen 4 adet çekin toplamının 97.000,00TL olduğu, davalı tarafından davacı adına düzenlenen fatura tutarının ise KDV dahil toplam 45.005,20TL olduğu, 4 adet çekin toplamı olan 97.000,00TL’den fatura bedeli olan 45.005,20TL düşüldüğünde davacının 51.994,80TL tutarında davalıdan alacaklı oOlduğu, bu itibarla dava konusu 31.05.2019 tarih … nolu 16.000,00TL’lik çek, 31.05.2019 tarih … nolu 15.000,00TL’lik çek, 31.05.2019 tarih … nolu 44.000,00TL’lik çekler yönünden 51.994,80TL’lik tutar bakımından davacının davalı …’ye borçlu olmadığının anlaşıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda, dosya kapsamı, tarafların beyan ve itirazları kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; kök raporda yer verilen görüşlerde değişikliğe neden olacak bir hususa rastlanmadığı, bu çerçevede; dava konusu 31.05.2019 tarih … nolu 16.000,00TL’lik çek, 31.05.2019 tarih … nolu 15.000,00TL’lik çek, 31.05.2019 tarih … nolu 44.000,00TL’lik çekler yönünden 51.994,80TL’lik tutar bakımından davacının davalı …’ye borçlu olmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen çekler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde verilen 02/07/2019 tarihli karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …HD’nin 23/01/2020 tarih …E.-…K. sayılı ilamı ile; “…Mahkemece 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile TTK’ya eklenen 5/A maddesi ile ticari davalarda arabuluculuğa başvurunun, dava şartı olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olduğu da gözetildiğinde, görevli mahkemenin doğru olarak belirlenebilmesi için tarafların yukarıdaki açıklamalar kapsamında tacir olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 11/2. maddesi uyarınca çıkarılan en son tarihli Bakanlar kurulu kararı da araştırıldıktan sonra, tarafların tacir sıfatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi bu tespitin sonucuna göre görevli mahkemenin belirlenerek hüküm kurulması gerekirken, görevli mahkemenin tespiti için gerekli araştırma yapılmadan, HMK’nın 114/2, 115/2 ve TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK 353/1-a.3-4-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kaldırılmış ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosya mahkememize gelmiştir.
Kaldırma kararı uyarınca tarafların tacir olup olmadıkları yönünde araştırma yapılmış, dosyaya kazandırılan bilgi ve belgelerden, davacı …’ın ve davalı …’nin tacir olduğunun tespit edildiği, davalı …’ün tacir kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı …’ın ve davalı …’nin tacir olduğunun tespit edilmesi karşısında mahkememizin uyuşmazlığa bakmakta görevli olduğu değerlendirilerek yargılamaya devam olunmuştur. Ticari davalar yönünden arabuluculuk dava şartı ise de, yerleşik kararlar uyarınca menfi tespit davasında davanın konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin alacak veya tazminat olmadığından bu davalar yönünden arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı değildir. Bu sebeple uyuşmazlığın esasına girilmiştir.
Davacı yan yüklenici olarak … – …’nun inşaatının yapımını üstlendiğini, inşaatın elektrik işlerinin yapımı için davalı … ile sözlü olarak anlaşıldığını, davalı …’ün malzeme alması gerektiğini beyan ederek çek istemesi üzerine davacının davalıya çek vermek istemediği ve malzemeci ile kendisini muhatap etmesini davalıdan istediğini, davalının da diğer davalı … ile davacıyı tanıştırdığını ve davacının uyuşmazlık konusu olan 28/02/2019 tarih ve … numaralı 22.000,00TL bedelli, 31/05/2019 ve … numaralı 16.000,00TL bedelli, 31/05/2019 ve … numaralı 15.000,00TL bedelli, 31/05/2019 ve … numaralı 44.000,00TL bedelli dört adet çeki tanzim ederek davalı …a verdiğini, davalı …’nin çekleri teslim aldıktan sonra davacıya 45.005,20TL bedelli fatura tanzim ederek gönderdiğini, ancak faturaya konu malların tamamının gönderilmediğini, yalnızca 5 makara kablo ile 4 kutu data kablosu gönderildiğini, gönderilen malların değerinin 22.000,00TL olduğunu, gönderilen malzeme dışında başkaca malzeme gönderilmediğini iddia ederek 31/05/2019 ve … numaralı 16.000,00TL bedelli, 31/05/2019 ve … numaralı 15.000,00TL bedelli, 31/05/2019 ve … numaralı 44.000,00TL bedelli üç adet çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Öncelikli olarak tüm dosya kapsamından davalı …’ün çeklere bir dahli bulunmadığının tespit edilmesi ve çek lehtarının davalı … olması sebebiyle bu davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davacı iddiaları, davalı …’ın savunmaları, dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında malzeme alım – satımına yönelik ticari bir ilişki bulunduğu, bu durumun tarafların da kabulünde olduğu, uyuşmazlık konusu çeklerin malzeme bedeline istinaden verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı yan tanzim edilen faturadaki malın tamamının teslim edilmediğini ve çek bedelleri kadar malzeme teslim almadığını iddia etmekte davalı yan ise davacıya faturada yazılı malzemelerin sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini ve çek bedelleri kadar malzeme teslim edildiğini savunmaktadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2018 ve 2019 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2018 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 38.140,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, aynı şekilde davalı tarafça, davacı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 38.140,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, bu itibarla bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir. Taraflarca bildirimi yapılan faturanın KDV dahil 45.005,20TL bedelli olduğu, davalının davacı adına tanzim ettiği faturanın da KDV dahil 45.005,20TL bedelli olduğu, bu sebeple davaya konu edilen faturanın taraflarca vergi dairesine bildirilen fatura olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafça söz konusu fatura BA formuyla vergi dairesine bildirilmiş ve 8 günlük itiraz süresinde faturaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca söz konusu fatura davacı tarafça ticari defterlerine de işlenmiştir. Bu suretle davalı yanın faturaya konu malları teslim ettiğinin kabulü gerekmektedir. Zira davacının basiretli bir tacir gibi davranarak teslim almadığı mallara ilişkin bildirimde bulunmaması ve faturayı defterine işlememesi gerekir.
21/12/2018 tarihli 45.005,20TL bedelli faturaya konu malların teslim edildiğinin davalı tarafça ispat edildiği, ancak savunulduğu gibi ikinci parti malların davacıya teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça 22.000,00TL’lik malın teslim edildiği kabul edildiğinden ve dört adet çekten 28/02/2019 tarih ve … numaralı 22.000,00TL bedelli çekin dava konusu edilmediğinden dört adet çek tutarı olan 97.000,00TL’den teslim edilen mallar için düzenlenen fatura bedeli olan 45.005,20TL’nin mahsup edilmesiyle 51.994,80TL bedel yönünden herhangi bir mal tesliminin bulunmadığı, bu halde de davacının bu tutar kadar davalıya borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Davaya konu çeklerin dava devam ederken ödendiği tespit edildiğinden istirdat davasına dönüşen davada davacının davalıya borçlu olmadığı tutar olarak tespit edilen 51.994,80TL’nin davalıdan istirdadına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Dava konusu 31/05/2019 tarih … numaralı 16.000,00TL bedelli, 31/05/2019 tarih … numaralı 15.000,00TL bedelli, 31/05/2019 tarih ve … numaralı 44.000,00TL bedelli çekler için 51.994,80TL tutar yönünden davacının davalı …’ye borçlu olmadığının tespiti ile, dava tarihinden sonra çeklerin ödendiği anlaşılmakla, 51.994,80TL’nin davalı …’den istirdadına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
3-Alınması gereken 3.551,76TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.280,82TL harcın mahsubu ile bakiye 2.270,94TL karar ve ilam harcının davalı …den alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.280,82TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.331,62TL harcın davalı …den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 545,65TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.245,65TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 863,56TL’nin davalı …den alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 100,00TL tebligat ve posta yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre hesaplanan 30,67TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı …’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/12/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı