Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/95 E. 2021/88 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/95 Esas – 2021/88
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/95 Esas
KARAR NO : 2021/88

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
K. YAZIM TARİHİ: 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taahhüdü altında yapımı devam eden … İmam Hatip Ortaokulu inşaatının elektrik işlerinin yapımı için davalı … ile sözlü olarak anlaşıldığını ve davalıya iş yapımında kullanacağı malzeme bedellerine karşılık nakit ve çekler verildiğini, ayrıca davalı …’ün diğer davalı …adına da 31/05/2019 tarih 17.500,00 TL’lik çek talep etmesi üzerine müvekkilinin işlerinin aksamaması için söz konusu çeki düzenleyerek kendisine teslim ettiğini, müvekkilinin davalı …ile hiçbir ticari faaliyeti olmadığını ve kendisini de tanımadığını, ancak davalının tüm iyi niyetli çabalara ve uyarmalara rağmen edimini bugüne kadar yerine getirmediğini, söz konusu çekin takibe konulacağına ilişkin endişeleri olduğunu beyan ederek, 31/05/2019 tarihli 17.500,00 TL’lik çek yönünden ihtiyati tedbir verilmesini ve bedelsizlik nedeniyle bu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … esasına kayden açılan davada, mahkememizin 02/07/2019 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile, “…6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmesi karşısında, 29/05/2019 tarihinde açılan menfi tespit talepli iş bu davada davacının davasına konu ettiği çek konusu miktarın, davalılar yönünden para alacağı niteliğinde olması ve yargılama sonucunda verilecek hükümle birlikte taraflar arasındaki alacak/borç ilişkisinin tartışılacaktır. Yasanın düzenleniş gayesi gözetildiğinde bu tür davaların da zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu…”kanaatiyle dava şartı noksanlığından verilen usulden red kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 23/01/2020 tarih … esas… karar sayılı ilamı ile “…tarafların tacir sıfatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi bu tespitin sonucuna göre görevli mahkemenin belirlenerek hüküm kurulması gerekirken, görevli mahkemenin tespiti için gerekli araştırma yapılmadan, HMK’nın 114/2, 115/2 ve TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı…” belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizin 02/07/2019 gün ve … esas … karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılama devam olunmuştur.
Dosyamıza konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı uyarınca tarafların tacir olup olmadığına ilişkin araştırma yapılmış;
Davacı…’ın Ankara Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen 17.02.2020 tarihli cevabi yazıya göre bilanço esasına göre defter tuttuğu,
Davalı …’nın İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen 9/10/2020 tarihli cevabi yazıya göre ticari işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği,
Davalı …’ün Yalova Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen 09/02/2021 tarihli cevabi yazıya göre mükellefiyet kadının bulunmadığı,
Görülmüş ve bu nedenle davalıların tacir olmadıkları, ticari işletmelerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; menfi tespit talebine ilişkindir. Davalılar tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, dosyamıza konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı uyarınca araştırma yapılmış ve somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza