Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2020/214 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/87 Esas – 2020/214
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/87
KARAR NO : 2020/214

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ALACAKLILAR: 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
4-
VEKİLİ :
: 5-
VEKİLİ :
: 6-
7-
8-
9-
VEKİLİ :
: 10-
VEKİLİ :
: 11-
e-imza e-imza e-imza e-imza

VEKİLİ :
: 12-
13-
VEKİLİ :
: 14-
VEKİLİ :
: 15-
VEKİLİ :
: 16-
VEKİLİ :
: 17-
VEKİLİ :
: 18-
VEKİLİ :
: 19-
VEKİLİ :
: 20-
VEKİLİ :
: 21-
VEKİLİ :
: 22-
VEKİLİ :
: 23-
VEKİLİ :
: 24-
VEKİLİ :
e-imza e-imza e-imza e-imza

: 25-
VEKİLİ :
: 26-
VEKİLİ :
: 27-
VEKİLİ :
: 28-
VEKİLİ :
: 29-
VEKİLİ :
: 30-
VEKİLİ :
: 31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
e-imza e-imza e-imza e-imza

40-
41-
42-
43-
44-
45-
46-
47-
48-
49-
50-
DAVA : Konkordato Talebi
DAVA TARİHİ: 29/05/2019
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
K.YAZIM TARİHİ : 19/06/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kurucularının sektörde edindiği tecrübeler ışığında 50.000,00TL sermaye ile 2018 Haziran ayında Ankara’da kurulduğunu, kurucu ortağının… Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. olduğunu, mevcut durumu ile tüm hisselerin …’a geçtiğini ve tek ortaklı A.Ş. konumuna geldiğini, kurulduğu günden itibaren 11 adet market mağazası ile zincir marka olduğunu ve önemli düzeyde müşteri portföyü olan bölgelerde satışlarına devam ettiğini, sektörün daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde bir iyileştirme projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etme kararı aldıklarını ve bu sayede aktif pasif dengesini düzeltmek suretiyle mevcut borçlarını, şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğü ve kaydi bilançoda mevcut borca batık konumdan kurtularak ödeme imkânına kavuşmayı hedeflediğini ve geçmiş dönem hataları üzerine gerekli tüm analizleri gerçekleştirerek bir değerlendirme yapılmasını sağladığını, borçlarını ödemek için alacaklılara vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını belirterek, müvekkili şirket yararına öncelikle geçici mühlet ve kesin mühlet kararları verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Dosyaya beyan dilekçesi sunan alacaklılar ve kesin mühlet talebinin değerlendirildiği duruşmaya iştirak eden alacaklılar, davanın (talebin) reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
GEREKÇE :Dava, 2004 sayılı İİK’un 7101 sayılı yasa ile değişik 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato (geçici mühlet kararı verilmesi, akabinde kesin mühlet kararı verilmesi ve neticesinde konkordatonun tasdiki) talebi ile ilgilidir.
Davacı şirket mahkememize sunduğu 29.05.2019 tarihli dilekçe ile konkordato talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinin ekinde, İİK’un 286. maddesinde sayılan belgelerin eklendiği, konkordato talebiyle mahkemeye müracaat için yönetim kurulu kararı ile vekili (konkordato başvurusuna ilişkin) yetki veren vekaletnamenin bulunduğu görülmüştür.
Yapılan inceleme neticesinde; davacı yararına 31.05.2019 tarihinde İİK’un 287/1 maddesi gereği geçici mühlet kararı verilmiş, borçlunun malvarlığının muhafazası içinde tüm tedbirler alınmıştır. Davacının talebi ve geçici konkordato komiserler kurulunun olumlu görüşü neticesinde de 29.08.2019 tarihinden itibaren iki ay süre ile geçici mühlet süresinin uzatılmasına karar verilmiştir.
Davacıya verilen toplam (3+2) beş aylık geçici mühlet süresi dolmadan kesin mühlete geçilmesinin talep edilmesi karşısında, mahkememizce kesin mühlet hakkında bir karar vermek için İİK’un 289/2 maddesi uyarınca duruşma açılmış, borçlu ve geçici konkordato komiserler kurulu heyeti duruşmaya çağırılmış ve beyanları alınmıştır.
Geçici konkordato komiserler kurulunun yaptığı incelemeler neticesinde dosyaya sunduğu 22.10.2019 tarihli rapor ve dosyaya sunulan alacaklı dilekçelerindeki beyanlar birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı şirket dava dilekçesinde ve ekinde sunduğu konkordato ön projesinde; alacaklılara vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını, şirketin 31.03.2019 tarihi itibariyle borçlarının toplamının 13.147.073,63TL olup, şirketin elindeki işler nazara alındığında bir yılda 25.215.523,36TL gelir elde edebileceğini, şirketin konkordato kapsamında gayrimenkul satışı ve sermaye artırım tedbirlerini öngörmediğini, market satışlarından elde edilecek gelirlerle, taahhütlerinin yerine getirmesi neticesinde elde edilecek gelirle borçların ödenmesinin düşünüldüğünü ifade etmiştir.
Davacı şirket 22.10.2019 havale tarihli konkordato revizyon projesinde; alacaklılara vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını, şirketin 31.08.2019 tarihi itibariyle borçlarının toplamının 17.453.258,35TL olup, şirketin elindeki işler nazara alındığında bir yılda 23.048.184,25TL gelir elde edebileceğini, şirketin konkordato kapsamında gayrimenkul satışı ve sermaye artırım tedbirlerini öngörmediğini, market satışlarından elde edilecek gelirlerle, kapanan marketlere ait demirbaşlar ve araçların kiraya verilmesi suretiyle elde edilecek kira gelirleri ile taahhütlerinin yerine getirmesi neticesinde elde edilecek gelirle borçların ödenmesinin düşünüldüğünü ifade etmiştir.
Şirket kayıtları üzerinde komiser heyetinin yaptığı inceleme neticesinde, davacı şirketin 31.05.2019 tarihi itibariyle toplam borç miktarının 23.384.550,81TL olduğu, şirketin aktifinde yer alan değerler toplamının ise 23.402.695,73TL ettiği, buna göre borca batık olmadığı, davacının bu tarih itibariyle konkordato kapsamında ödemesi gereken borç miktarının (rehinle temin edilen borçlar dışarıda tutulduğunda) 12.582.082,17TL’ye tekabül ettiği, talep eden şirketin 31.05.2019 geçici mühlet karar tarihi itibariyle konkordatoya tabi toplam borç miktarı 23.384.983,96TL ve alacaklı sayısı 231 iken süreç içerisinde bazı alacaklıların toplam 10.783.023,95TL alacağından sulh ve ibra sözleşmeleri ile tamamen kısmen feragat etmiş olması, geçici mühlet öncesine ait 19.787,84TL personel ücretinin ödenmesinden dolayı bu tuturlar toplam borçtan tenzil edilmiş ve talep eden şirketin 31.05.2019 geçici mühlet karar tarihi itibariyle konkordatoya tabi toplam borç miktarının 12.582.082,17TL ve alacaklı sayısının 218 olduğunun tespit edildiği, talep eden şirketin…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…gerçekleşen brüt satış karlılık oranının ön projede öngörülen %10’un üzerinde %26,46 oranında gerçekleştiği, şirketin satışları karlı olmakla birlikte personel, kira ve elektrik giderlerinin çok yüksek olmasından kaynaklı likitide sıkıntısı içerisinde olduğu, talep eden şirketin faaliyet giderlerini azaltmak amacıyla şube kapatmasına parelel olarak sahip olduğu demirbaşları amacına uygun şekilde kiraya vermesi, envanterinde kayıtlı taşıtları kiraya verecek olmasıyla birlikte önemli bir nakit elde edecek olması ve faaliyet giderlerinin ciddi oranda azaltılması gözetildiğinde talep eden şirketin mevcut varlık ve sermaye komposizyonu ve değeri ile konkordato ön projesi ve revize projesinde öngörülen tenzilatsız 36 ay vade ile konkordatoya tabi mevcut borçlarını ödeyebilmesinin kuvvetle muhtemel olduğu, konkordato projesinin uygulanabilir olduğu, revize edilmiş konkordato projesinin başarıya ulaşabileceği, ancak bunun için özellikle tahsilat noktasında süreye ihtiyat bulunduğu yönünde kanaat oluştuğundan takdir mahkemeye ait olmak üzere 1 yıllık kesin mühlet verilmesinin yerinde olacağı ifade edilmiştir.
Dosyaya beyanda bulunan alacaklılar ile duruşmaya iştirak eden alacaklılar davacının konkordato projesine onay vermediklerini ifade etmişlerdir.
Davacı şirkete kesin mühlet kararı verilip verilemeyeceği değerlendirilmiştir. Kesin mühlet verilebilmesi için konkordatonun başarıya uluşmasının mümkün olup olmayacağına bakılmalıdır.(İİK m. 289/3) Bu husus değerlendirilirken komiser kurulunun sunduğu rapor ve alacaklıların itirazları nazara alınmalıdır.(İİK m. 289/2) Mahkeme, alacaklıların kendilerine sunulan teklifi kabul edip etmeyecekleri ve kanunda öngörülen çoğunluğa ulaşılıp ulaşılamayacağı hususlarını da değerlendirmesinde nazara almalıdır. Özetle, borçlu kesin mühlet alabilmesi için mali durumunu iyileşdirebileceğini veya teklif ettiği konkordatonun tasdik edileceğini inandırıcı şekilde ispat etmekle yükümlüdür.
Somut talepte; davacı şirketin konkordato talebi kapsamında değerlendirilecek 12.582.082,17TL borcu olduğu, vade konkordatosu teklif ederek borcu belirlenecek süre içerisinde ödemeyi düşündüğü, 2018 yılında zararda olan şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin hedeflendiği görülmektedir.
Davacı şirket 50.000,00TL sermaye ile 2018 Haziran ayında Ankara’da kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren 11 adet market mağazası ile zincir marka olmuştur. Konkordato davasının açıldığı 29.05.2019 tarihi itibariyle… şubesi, …şubesi, … şubesi, … şubesi, … şubesi, … şubesi, … şubesi, … şubesi, … şubesi,… şubesi,… şubesi olarak faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır. Geçici mühlet kararı verildikten sonra mahkemeden herhangi bir izin almaksızın … şubesinin ve … şubesinin kapatılmasına karar verilmiş, … şubesi,… şubesi, …şubesi, … şubesi, … şubesi,… şubesi,… şubesinde ise faaliyetine son vermiştir. İİK’nun 296/son maddesi uyarınca; borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde fesh edebilir. Davacı şirket ise komiserin uygun görüşünü almadan ve mahkemenin onayı olmadan fiilen sürekli borç ilişkilerini sonlandırıcak şekilde faaliyetlerde bulunmuş, kapatmış olduğu marketlere ait demirbaşları ve araçları kiraya vermiştir. Davacı borçlunun bu faaliyetleri iyiniyetli olarak görülmemiştir. Tek faal market ile ön projenin ve revize projenin uygulanma ihtimali bulunmamaktadır.
Mevcut gelir durumu itibariyle borçların hedeflenen sürede ödenemeyeceği, kesin mühlet verilmesi halinde alacaklıların mevcut halden çok daha fazla zarar görecekleri anlaşılmıştır. Öte yandan, alacaklıların tutumundan, konkordatonun tasdik edilme ihtimalininde zayıf olduğu kanaatine de varılmıştır. Tüm bu değerlendirmeler neticesinde konkordatonun başarıya uluşması şansının çok zayıf olduğu kanaatine varılmakla, kesin mühlet kararı verilmesinin davacıya nazaran alacaklıların aşırı derecede mağduriyetine sebebiyet vereceği de anlaşılmakla, davacının konkordato talebi kapsamında kesin mühlet verilmesi istemi reddedilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Mahkememizce verilen 25.10.2019 tarihli ve … esas, …sayılı kararı davacı vekilinin itirazı nedeniyle İstinaf incelemesine gönderilmiştir. İstinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesi 22.01.2020 tarihli ve … esas, … sayılı kararında; “Geçici mühlet içinde talep eden şirket kesin mühlet için gerekli hazırlıkları yapacak, alacaklıları ile görüşecek ve kesin mühlet içinde ise alacaklılarıyla projeyi görüşüp onaylarını isteyecektir. Şirketin mali durumu itibariyle alacaklıların projeye onay vermeyecekleri ve konkordatonun tasdik edilme ihtimalinin zayıf olduğu şeklindeki mahkeme gerekçesine katılmak mümkün değildir.
İİK. 293/2 maddesi;”Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge Adliye Mahkemesinin kararı kesindir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir ” hükmünü haizdir. Madde uyarınca borçlu, kesin mühlet kararını alabilmek için mali durumunu iyileştirebileceğini veya teklif ettiği konkordato projesinin, tasdik edileceğini inandırıcı şekilde ispat etmekle yükümlüdür.
Somut olayda; yukarıda da belirtilen konkordato komiserler kurulunun raporunda talep eden şirketin konkordato projesinin uygulanabilir olup olmadığının daha sağlıklı değerlendirilmesi için iki (2) aylık ek süreye ihtiyaç olduğu belirtilmiştir.
Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda talep eden şirketin, konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olduğu anlaşıldığından, mahkeme kararının yukarıda açıklanan madde hükmü gereğince kaldırılarak talep eden şirkete 1 yıl kesin mühlet verilmesine” karar vermiştir.
Dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak 05.02.2020 tarihli tensip tutanağında davacı yararına 2004 sayılı İİK’nun 289/1 maddesi uyarınca 22.01.2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 1 yıl süreyle kesin mühlet verilmiştir.
Tensip tutanağında ayrıca; “2004 sayılı İİK’nun değişik 289/3 madde hükmü uyarınca, kesin mühlet içerisinde görev yapmak üzere, mahkememizce kesin mühlet kararının verilmesinden sonra iki hafta içinde komiser heyetinin bu konudaki görüşlerinin alınarak en fazla 7 alacaklıdan oluşmak kaydıyla alacaklılar kurulunun oluşturulmasına, kurul üyelerine herhangi bir ücret takdir edilmemesine, kurulun ayda bir kez konkordato komiser heyeti hazır olduğu halde toplanmasına ve oy çokluğu ile karar almasına, tutanağın komiser heyetince belirlenecek katip üye tarafından düzenlenmesine ve toplantıya katılanlarca imzalanmasına, komiser heyetinin 2004 sayılı İİK’nun 290 maddesinde belirlenen şekilde görev yaparak öncelikle borçluların mevcudunun bir defterini yapmasına ve kıymeti takdir edilen malları buraya kayıt etmesine, rehinli malların kıymetini takdir ederek bunu alacaklıların incelenmesine hazır bulundurmasına, bu kıymetlendirmenin alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçlulara bildirmesine, İİK’nun 299 maddesi hükmüne göre alacaklıları bildirmek üzere İİK’nun 288. madde hükmüne göre daveti içeren ilan yapmasına, adresi belli olan alacaklılara posta ile ilanın bir suretinin gönderilmesine, İİK’nun 300 ve 301 maddesi hükümlerine göre gerekli bildirim ve ilanları yapmasına, 302 madde hükmüne göre alacaklılar toplantısına rapor vermesi görevinin yerine getirilmesine, komiser heyetinin kesin mehil süresi içinde 3 aylık dönemleri geçmemek üzere dönemsel raporlar sunmasına ve nihai olarak kesin mehil aşamasındaki faaliyetler ile konkordatonun tasdikine ilişkin görüşlerini içeren raporunu sunmasına,” şeklinde karar verilmiştir.
Kesin mühlet süreci içerisinde Konkordato Komiseri Av. … mahkememize sunmuş olduğu 19.03.2020 tarihli dilekçesinde, komiserlik ücretini alamadığını, bu konuda bir karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Talep üzerine mahkememizin 23.03.2020 tarihli ara kararı ile; “Konkordato kurulu üyelerinin her biri için göreve başlama tarihi olan 05/02/2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 5.000,00’er tl (toplam: 15.000,00tl) ücret takdirine, belirlenen ücretin peşin olarak davacı şirketin bünyesinden karşılanarak kendilerine ödenmesine, tensip tutanağı 3 nolu ara kararının yerine getirilmesi için davacı borçlu şirkete ve davacı vekiline ayrı ayrı müzekkere yazılmasına, komiserlik ücretlerinin ödenmemesi halinde İİK’nın 292.maddesi uyarınca işlem yapılacağının bilinmesine, 2004 sayılı İİK’nun değişik 289/3 madde hükmü uyarınca, kesin mühlet içerisinde görev yapmak üzere, mahkememizce kesin mühlet kararının verilmesinden sonra iki hafta içinde komiser heyetinin bu konudaki görüşlerinin alınarak en fazla 7 alacaklıdan oluşmak kaydıyla alacaklılar kurulunun oluşturulmasına, kurul üyelerine herhangi bir ücret takdir edilmemesine, kurulun ayda bir kez konkordato komiser heyeti hazır olduğu halde toplanmasına ve oy çokluğu ile karar almasına, tutanağın komiser heyetince belirlenecek katip üye tarafından düzenlenmesine ve toplantıya katılanlarca imzalanmasına, Konkordato komiserleri tarafından bugüne kadar yapılan işlemlere ilişkin rapor istenilmesine, ayrıca davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda rapor istenilmesine,” karar verilmiştir.
Konkordato Komiserler Kurulu mahkememize sunmuş olduğu 27.05.2020 tarihli raporunda; davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 31.05.2019 gecici mühlet tarihi itibariyle kaydi değerleri içeren bilançosuna göre; varlık toplamının 23.402.695,73 TL, borçlar toplamının ise 23.384.550,81 TL olduğu; buna göre, şirket özvarlığının (23.402.695,73 TL – 23.384.550,81 TL TL =) 18.144,92 TL olduğu, şirket varlıklarının borçları karşılama oranının % 1,001 olduğu, şirketin borca batık olmadığının tespit edildiği, diğer taraftan 22.01.2020 kesin mühlet tarihi itibariyle ise; kaydi değerleri içeren bilançosuna göre, varlık toplamının 17.916.347,69 TL, borçlarının ise 23.285,071,66 TL olduğu ve şirket özvarlığının – 5.368,723,97 TL (17.916.347,69 TL- 23.285.071,66 TL) hesaplandığı, şirket varlıklarının borçları karşılayamadığı, diğer bir ifade ile kayıtlı değer bilançosuna göre şirketin borca batık olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin rayiç değer bilançosunun tanzim edilmesinden sonra Yargıtay içtihatları doğrultusunda borca batık olup olmadığı yeniden hesaplanacağı, davacı şirket yetkililerinden rayiç değer hesaplaması yapılması için heyetimize 3 ayrı teklif getirilmesinin talep edildiği, ancak bu talebin Covid-19 salgınından dolayı henüz yerine getirilmediği, davacı Şirketin 31.05.2019 geçici mühlet karar tarihi itibariyle konkordatoya tabi toplam borç miktarı 23.384.893,96 TL ve alacaklı sayısı 231 iken; geçici mühlet içerisinde bazı alacaklıların toplam 10.783.023,95 TL alacağından sulh ve ibra sözleşmeleri ile tamamen, kısmen feragat ettiği, geçici mühlet öncesine ait 19.787,84 TL personel ücretinin ödenmesinden dolayı bu tutarların toplam borçdan tenzil edildiği ve talep eden Şirketin 31.05.2019 gecici mühlet karar tarihi itibariyle konkordatoya tabi toplam borç miktarının 122582.082,17 TL ve alacaklı sayının 218 olduğu, davacı şirketin 22.01.2020 kesin mühlet tarihinden beri ticari faaliyetinin bulunmadığı, konkordato revize projesinde yer alan faaliyetlerin hayata geçirilemediği, bununla birlikte davacı şirket vekilinin dilekçesinde talep ettiği banka hesapları üzerindeki hacizlerin uygulanmaması ve hesaplarda yer alan bakiyenin firma konkordato komiserleri denetim hesabına aktarılması halinde ticari faaliyetine devam edebileceğinin değerlendirildiği, davacı şirketin 22.01.2020 kesin mühlet tarihi itibariyle kayıtlı değer bilançosu değerlerine göre borçları karşılama kapasitesini yitirdiği ancak geçici mühlet tarihi itibariyle varlıklarının satışı ve alacaklarının tahsili halinde konkordatoya tabi borçlarını karşılama kapasitesine sahip olduğu, Konkordato Komiser Heyetinin yeniden görevlendirildiği 22.01.2020 kesin mühlet tarihinden sonra Mahkememizin ve Konkordato Komiserler Kurulunun uyarısına rağmen davacı şirketin hiçbir komiserin ücret ödemesi yapmadığı, buna rağmen heyetin görevini aksatmadan çalışmalarına devam ettiği, alacaklı sayısı, alacak miktan ve alacakların çeşitliliği dikkate alındığında, İİK’nun 289 maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre alacaklılar kurulunun zorunlu olarak oluşturulacağı hallerin somut olayda mevcut bulunmadığı, mahkemece kesin mühlet kararı ile beraber veya kesin mühlet içinde uygun…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…görülecek bir zamanda alacaklılar kurulu oluşturulabileceği, bu aşamada alacaklılar kurulu oluşturulmasına gerek bulunmadığı, bu durumun icabında kesin mühlet içerisinde tekrar değerlendirilebileceği bildirilmiştir.
2004 sayılı İİK 292; “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir.
a)Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa,
b)Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşmıyorsa,
c)Borçlu, 297 ncı maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa,
d)Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.” düzenlemesini havidir.
Davacı vekili 17.06.2020 tarihli duruşmada; kesin mühlet talebi reddedildikten sonra şirketin paralarına bloke konulduğu için tek faal marketinde faaliyetine son verildiğini, şirketin halen faal olmadığını, ancak bankada bloke edilen paralar şirkete ödenmesi halinde şirketin faaliyetine devam edeceğini, şirketin nakit sıkıntısı yaşadığı için komiser ücretleri ve işçilik ücretlerinin ödenemediğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 23.03.2020 tarihli ara kararı ile; “Konkordato kurulu üyelerinin her biri için göreve başlama tarihi olan 05/02/2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 5.000,00’er tl (toplam: 15.000,00tl) ücret takdirine, belirlenen ücretin peşin olarak davacı şirketin bünyesinden karşılanarak kendilerine ödenmesine, tensip tutanağı 3 nolu ara kararının yerine getirilmesi için davacı borçlu şirkete ve davacı vekiline ayrı ayrı müzekkere yazılmasına, komiserlik ücretlerinin ödenmemesi halinde İİK’nın 292.maddesi uyarınca işlem yapılacağının bilinmesine karar verildiği, kararın davacı borçlu ve vekiline ayrı ayrı tebliğ edildiği, usulüne uygun tebligatlara rağmen konkordato ücretlerinin ödenmediği hususu ve davacı şirketin kesin mühlet talebi reddedildikten sonra faaliyetine son verdiği, herhangi bir gelir getirici faaliyetinin olmadığı, bu itibarla konkordato projesinin uygulanabilirliğinin kalmadığı tartışmasızdır.
Konkordato Komiserler Kurulu raporuna göre; 22.01.2020 kesin mühlet tarihi itibariyle şirketin kaydi değerleri içeren bilançosuna göre, varlık toplamının 17.916.347,69 TL, borçlarının ise 23.285,071,66 TL olduğu ve şirket özvarlığının – 5.368,723,97 TL (17.916.347,69TL – 23.285.071,66TL) hesaplandığı, şirket varlıklarının borçları karşılayamadığı, diğer bir ifade ile kayıtlı değer bilançosuna göre şirketin borca batık olduğu belirtilmiştir.
Borca batıklık hususu yukarıda değerlendirilmiş olup, şirketin borca batık olduğu tespit edilmiştir.
Bu kapsamda mahkeme ve konkordato komiser kurulunun talimatlarına uymayan, gelir getirici herhangi bir faaliyeti olmayan şirketin borca batık olması nedeni ile iflas koşullarının bulunduğu kanaatine varıldığından, davacı şirketin iflasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının konkordato davasının REDDİ ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun …sicil nosunda kayıtlı olan … ŞİRKETİ’nin 17.06.2020 günü saat 09.24 itibariyle İFLASINA,
2-İİK nun 166 maddesi gereklerinin yerine getirilmesi için karardan bir suretinin ve iflas avansının derhal Ankara Batı İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Davacının iflasına karar verildiğinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

4-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile alacaklılar …vekili Av…., … vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, İstinaf yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün istinaf edilebileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza