Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/781 E. 2021/299 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/781 Esas – 2021/299
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/781 Esas
KARAR NO : 2021/299

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat ( Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 25/05/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … E. no’su ile görülmekte olan dosyada huzurdaki dosyanın davalılarının “müvekkili şirketin tasfiyeye girdiğini ve tasfiye sebebiyle tüm mal varlıklarını tasfiye ettiği yönünde bilgiler alındığını ve müvekkili şirketin kendisini tasfiye etmesi halinde alacaklarının tahsil edilemeyeceği üzerine” ilişkin iddialarının müvekkili şirketin ticari itibarını ve güvenilirliğini sarstığını, müvekkili şirketin, davalı yanın asılsız iddialarının aksine tasfiyede olmadığını, faal olarak çalıştığını, davalı yanın Ankara … Asliye Hukuk … E. No’lu dosyada davalı yanın 29/06/2020 tarihli beyan dilekçesinde verdiği yalan yanlış beyanlarla mahkemeyi yanlış yönlendirmeye çalıştığını, … A.Ş. 2012 yılından beri çok sayıda projeye imza atmış bir firma olduğunu, hali hazırda Çayyolu semtinde 36 katlı kule yapmakta olup, İskanının da 03.07.2020 tarihinde alındığını, aktif olarak Eryaman mahallesi ve Yeşilova mahallesinde projelere başlanacağını, firma için sırf davanın seyrini değiştirmek, davayı taraflarına çevirmek için karalamak, yıpratmak, sırf davayı kazanmak uğruna tasfiyeye girmiş diyerek, yalan beyanda bulunarak itibarsızlaştırmak, müvekkili şirkete yapılmış büyük bir saygısızlık ve yüce mahkemeyi yanıltmaya yönelik bir beyan olduğunu, üstelik müvekkili şirketin tasfiyeye girip girmediğini her vatandaşın Ticaret Sicil Gazetesi internet sitesi üzerinde sorgulayabileceğini, hiçbir yasal dayanağı olmayan bu beyanların farazi birkaç sözcük yığını olmaktan başka bir şey olmadığını, TMK Madde 2’ye aykırılık içeren bu tavrın müvekkilinin ticari itibarını zedeleme çalışması ve savunma sınırlarını aşan saygı dışı bir durum olduğunu, müvekkili şirket ve yönetimi, tüm çalışma hayatı boyunca TTK madde 18/2’ye uygun davranmış ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmiş olup ayrıca, çevresinden saygı gören ahlaklı bir tavır sergilemekte olduğunu, söz konusu beyanların firmanın ticari itibarını sarstığını ve müvekkilinin büyük bir elem yaşamasına sebep olduğunu, davalıların müvekkilinin itibarını zedelemeye yönelik başka girişimleri de bulunduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile, 100.000,00 TL manevi tazminatın eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili; öncelikle davacı vekilinin iddialarının hiç birini kabul etmediklerini, açılan davanın haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli bir dava olduğunu, hak düşürücü süre, zamanaşımı, husumet ve görev itirazlarının olduğunu belirterek, davacı vekilinin, kendilerinin davalı, davalıların ise davacı oldukları Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama esnasında, davacılar vekili olarak dosyaya ibraz edilen 29.06.2020 tarihli “ihtiyati tedbir talebidir” konulu dilekçede yer alan talep ve beyanlar nedeniyle, müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiği iddiasında olduğunu, TBK’nın 58. (818 Sayılı BK 49.) maddesinde, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir denildiğini, şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK’nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerektiğini, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bulunan dava, davacı şirket tarafından inşa edilen binadaki eksik ve ayıplı işler nedeniyle müvekkilleri tarafından açılmış, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğunu, dosya içerisinde; ikisi değişik iş dosyasında alınmış, ikisi de (biri ek rapor olmak üzere) Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınmış olmak üzere dört adet bilirkişi raporu bulunduğunu, alınan dört bilirkişi raporunda da, davacı şirket tarafından inşa edilen binada bir takım eksik ve ayıplı işler olduğu tespit edildiğini, yani müvekkili davalıların, sonucu nihai kararda belirlenecek bir alacak hakları olduğunun anlaşıldığını, bu itibarla davacı şirket vekilinin iddiasının aksine somut olayda TBK’nın 58. maddesinde belirtilen şartların hiç birinin gerçekleşmediğini, somut olayda da, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı olan … Apt. Yönetimi, … ve … arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı gibi, manevi tazminat talepli bu davada da davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığını, buna rağmen davacı vekilinin dava dilekçesinde sanki davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı varmış gibi “100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili” talebinde bulunmasının yasal dayanağı olmadığını beyan ederek, görevsiz mahkemede açılan iş bu davanın öncelikle görev yönünden usulden reddine; haksız ve mesnetsiz şekilde kötüniyetli olarak açılan iş bu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacı şirketin ticari itibarının zedelenmesi ve uğradığı iddia edilen zararlardan ötürü manevi tazminat istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu resen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; davacı şirketin ticari itibarının zedelenmesi ve uğradığı iddia edilen zararlardan ötürü manevi tazminat talep edilmiştir.
Somut olayda, manevi tazminat talebinin dayanağının haksız fiil olduğu ve davalıların tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde belirtilen ticari davalardan olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeplerle somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/04/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı