Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/779 Esas – 2022/5
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/779 Esas
KARAR NO : 2022/5
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ: 04/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili ile davalı arasında satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin, davalı tarafa dönem içerisinde fatura suretlerinden de anlaşılacağı üzere mal teslim ettiğini, davalı tarafça malların eksiksiz teslim alındığını, müvekkilinin aradaki ticari ilişki gereği davalı taraftan bakiye 16.236,00 TL alacağının söz konusu olduğunu, müvekkili tarafından düzenlenmiş olan bir kısım irsaliyelerin de mevcut olduğunu, taraflarınca teslimi gerçekleştirilen ürünlere ilişkin olarak davalı tarafın her ne kadar bir kısım ödeme yapmış olsa da bakiye 16.236,00 TL’yi ödemediğini, davalı tarafça ödenmeyen müvekkili alacağına ilişkin olarak taraflarınca Ankara …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça söz konusu icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle öncelikle haklı davanın kabulü ile, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte 16.236,00 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili aleyhine Genel Haciz Yolu ile icra takibine girişildiğini, Ankara … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına süresi içerisinde, takibe, borca ve faizine itiraz edildiğini ve bu itiraz neticesinde icra takibi durdurulduğunu, söz konusu icra takibine itirazları olan yetki itirazı ilk olarak incelenerek karar verilmesi gerekmekte iken halen bu hususta herhangi bir karar verilmediğini, usulen iş bu davanın açılmasından önce yetkiye itirazlarının İcra Dairesi tarafından karara bağlanmasnı Yetkili … Genel İcra Müdürlüğüne icra takip dosyasının sevki gerektiğini, yeni bir icra takip dosyası oluşturulması gerekecek olup buna ilişkin yeni bir ödeme emri de gönderilmesi gerekeceğini, bu ödeme emrine karşı müvekkilinin varsa itirazının beklenmesinin şart olduğunu, usuli eksiklikler giderilmeden açılan davaya itiraz ettiklerini, reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, müvekkilinin adresinin “…” olmasına rağmen dava Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinde açıldığını, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, somut olayda takibin konusu para borcunun dayanağı fatura ve irsaliyeler alacaklıdan istenip varsa yazılı sözleşme de getirtilerek yukarıdaki ilkelere göre yetki itirazının çözümlenmesi gerektiğini, borçlu tarafından açıkça kabul edilmeyen faturalı alacak için ise 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73/1 ve HMUK 10.maddesinin uygulama yeri bulunmadığını, davacı alacaklı tarafın alacağın konusunu teşkil eden temel hukuki ilişkiyi ispatlayamadığına göre bu hukuki ilişkinin varlığına dayanarak kendi ikametgahında icra takibi yapması ve bu davayı ikame etmesine yasal olanak bulunmadığını, bununla birlikte Müvekkili Firma ile Davacı taraf arasında yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte Müvekkili firma tarafından, davacıya gönderilen faturalarda her türlü husumetin … Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin görevli olduğu açıkça yazıldığını, müvekkili şirketin, alacaklı” davacı tarafa böyle bir borcu olmadığını, zira takibe konu edilen alacağın, müvekkili ve Davalı arasında, Alacaklı hatası üzerine ‘Ismarlanmayan Şeyin Gönderilmesi’ ve “hatalı gönderilen mallardan” ibaret olup takibe dayanak faturaların ise bu malları kapsadığını, TBK md 7; “Ismarlanmamış bir şeyin gönderilmesi öneri sayılmaz. Bu şeyi alan kişi, onu geri göndermek veya saklamakla yükümlü değildir.” dendiğini müvekkilinin, kanunen geri göndermek yahut saklamak zorunda olmadığı malları, alacaklının ticari zarara uğramaması adına iyi niyetle geri gönderdiğini, müvekkili firmanın ihale yolu ile Savunma sanayine mal ve parça tedarik ettiğini, söz konusu malların Müvekkiline teslim edilmiş ve sonrasında ise ihale eden kuruma sevk edildiğini, fakat Davacının göndermiş olduğu muayene edilmemiş malların ihale eden kurama gittikten sonra şartlara uygun olmadığı tespit edilmiş olup Müvekkili firmanın yeniden malzeme temini zaman alması nedeni ile 20.115,55 TL gecikme cezası uygulanmasına da sebebiyet verdiğini, bu husustaki rücu haklarını da saklı tuttuklarını, müvekkili Firma tarafından kendisine gönderilen ısmarlanmayan mal ve hatalı malları lade faturası düzenlendiğini, davacı tarafa malları ile birlikte … AŞ firmasına ait … Takip numaralı 18.07.2020 tarihli gönderi ile iade gönderildiğini, bu gönderimin davacı tarafça firma kaşesi vurulduktan sonra ve ıslak imza ile teslim alındığını, söz konusu malların Davacı tarafından teslim alındıktan sonra ise aynı gün Davacı tarafça tekrar Müvekkili firma adresine … gönderi numarası ile gönderildiğini, müvekkili adresine teslim edilen malları almak durumunda kaldığını ve bu sefer Kayseri …. Noterliği 24.08.2020 tarih ve… Yevmiye numaralı ihtarı ile iade faturaları ile malların Noterlik Makamına teslim edildiğini, söz konusu gönderimin ise adrese teslim olarak … AŞ. Firması ile 31.08.2020 tarih … gönderi numarası ile gönderiminin yapıldığını ve … numaralı fatura ile de gönderim bedelinin ödendiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu malları yeniden gönderimi yapmış olsa da davacı tarafça kargo firmasından iade edilmeye çalıştıkları malların almadığını ve yeniden müvekkilinin adresine 30 gün geçmesi nedeni ile iade edildiğini, defaten yapılan görüşmelerde ise davacı tarafça malların iade alınmayacağını bedel karşılığının ödenmesinin talep edildiğini, bu halde davacı tarafın dürüstlük ve basiretli ticaret yapma edimine aykırı hareketini de kabul etmediklerini, ayrıca İİK md 170 devamı maddeleri gereği dolayısıyla haksız olan alacaklı aleyhinde asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve yine alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini de talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle icra takibine ilişkin yetki itirazıma ilişkin kararının beklenerek nihayeten usulen reddine, aksi halde Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, haksız ve nesnetten uzak davanın reddine, kötü niyetle hareket eden alacaklı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, tarafların ticari sicil kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Talimat yolu ile aldırılan bilirkişinin 03/08/2021 tarihli raporunda özetle; davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, sahibi lehine delil teşkil edebileceği, defter kayıtlarının dava konusu hesaplar açısından muhasebe tekniğine uygun olduğu, davalı defterlerinde davacı adına açılan hesap üzerinden raporun inceleme kısmında ayrıntıları ile birlikte tespit edildiği üzere, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların toplamından 17.558,40TL tutarındaki kısmının davalı tarafından davacıya iade faturası olarak düzenlendiği, davalı defterlerinde takip tarihi itibarıyla davacının 6.288,40 TL davalıdan alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişinin 02/12/2021 tarihli raporunda özetle; Davacının üsülüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre; dava konusu yapılan faturaların, davacı kayıtlarında, davalının takip edildiği cari hesabın borç kısmında açık olarak yer aldığı, dava tarihi itibariyle davalıdan, dava konusu yapılan faturalardan kaynaklı 16.236,80 TL alacaklı bulunduğuna dair kaydın yer aldığı, davalı tarafından, iade faturası olarak davacıya keşide edildiği iddia edilen 16.07.2020 tarihli 5 adet açık olmak üzere toplam 17.558,40.-TL’lık faturaların, davacı kayıtlarında yer almadığı, talimat Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda, davalı defterlerinde, davacı adına açılan hesapta, davacının 6.288,40-TL davalıdan alacaklı bulunduğu, davacı tarafından, davalıya düzenlenen takip konusu faturalardan 17.558,40 TL tutarındaki kısmının davalı tarafından davacıya iade faturası olarak düzenlendiği, taraf defter kayıtlarındaki (yukarıda detayıyla açıklandığı üzere, davaya konu olmayan ve davacı kayıtlarında yer almayan 2 adet fatura kaydı hariç), davaya konu olan uyuşmazlığın, davalı tarafından davacıya keşide edilen 17,558,40 TL’lik 5 adet iade faturalarının, davacı defter kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı tespit edildiği bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı mal tesliminden kaynaklı bakiye alacağının bulunduğunu iddia ettiği, Davalı ise takibe dayanak faturalara konu malların teslim alındığı ve sonrasında ise ihale eden kuruma sevk edildiğini, fakat Davacının göndermiş olduğu muayene edilmemiş malların ihale eden kuruma gittikten sonra şartlara uygun olmadığı tespit edildiğini ve faturaya konu malların ısmarlanmayan mal ve hatalı mallar olduğundan iade faturası düzenlendiğini savunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 222/2. fıkrasına göre ticarî defterlerin ticarî davalarda delil olarak kabul edilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, üçüncü fıkrasında ise ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticarî defter ve kayıtların sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticarî defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, aksinin kesin delillerle ispatlanmamış olmasının gerektiğinin belirtildiği; Davalının ve davacının ticari defterleri üzerinde yapılan denetime elverişli bilirkişi raporu ile, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlenmiş olduğu delil niteliğine haiz olduğu, davalı ticari defterinde davaya konu olmayan ve davacı kayıtlarında yer almayan fakat davalı defterinde davacıya borç miktarı olarak kayıtlı olan 2 adet fatura toplamı olan 6.288,40TL borç kaydı dışında borç bulunmadığı, Davacının ticari defterinde ise dava tarihi itibariyle davalıdan, dava konusu yapılan faturalardan kaynaklı 16.236,80 TL alacaklı bulunduğuna dair kaydın yer aldığı, davalı tarafından iade faturası olarak davacıya keşide edilen 16.07.2020 tarihli 5 adet açık olmak üzere toplam 17.558,40.-TL’lık iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı Bu kapsamda asıl uyuşmazlık konusu ve dava konusu edilen husus davalı tarafından davacıya keşide edilen 17,558,40 TL’lik 5 adet iade faturalarının davacı defter kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı ve iade faturasından kaynaklı borcun bulunup bulunmadığı hususu tartışılması gereken husustur.
Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır. Davalı faturaya itiraz edildiğini ve faturanın iade edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan yasanın 21/2. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın içeriğinden söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK. m.230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı taktirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.) Davacı tarafça düzenlenen 17.558,40.-TL’lık bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde iade faturası olarak yer aldığı, davalı şirket tarafından düzenlenen 17.558,40.-TL’lık bedelli iade faturasının ise davacı şirket ticari defterlerinde yer almadığı, bu durumda davacı şirketin 17.558,40.-TL’lık bedelli fatura içeriğini teşkil eden malların davalıya teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı tarafından düzenlenen faturanın düzenlenme tarihinin 16/07/2020 olduğu, davalı tarafından davacı tarafa malları ile birlikte … AŞ firmasına ait … Takip numaralı 18.07.2020 tarihli gönderi ile iade gönderildiği, bu gönderimin davacı tarafça firma kaşesi vurulduktan sonra ve ıslak imza ile teslim alındığı, söz konusu malların Davacı tarafından teslim alındıktan sonra ise aynı gün Davacı tarafça tekrar davalı firma adresine … gönderi numarası ile gönderildiği, davalı adresine teslim edilen malları almak durumunda kaldığı ve bu sefer Kayseri … Noterliği 24.08.2020 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarı ile iade faturaları ile malların Noterlik Makamına teslim edildiğini, söz konusu gönderimin ise adrese teslim olarak … AŞ. Firması ile 31.08.2020 tarih … gönderi numarası ile gönderiminin yapıldığını ve … numaralı fatura ile de gönderim bedelinin ödendiğini, davalının göndermiş olduğu malları yeniden gönderimi yapmış olsa da davacı tarafça kargo firmasından iade edilmeye çalıştıkları malların alınmadığı ve yeniden davalının adresine 30 gün geçmesi nedeni ile iade edildiği bu kapsamda davacı tarafından düzenlenen faturaya Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği ve malların teslim alınmadığı, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait olduğundan, bu kapsamda kabul edilmiş teslimden bahsedilemediğinden iade faturaları nedeniyle teslimin gerçekleşmediği kanaatine varılarak davaya konu faturalar yönünden davalının borçlu olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 277,28 TL harçtan mahsubu ile artan 196,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,28 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/01/2022
Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.