Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/765 E. 2022/261 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/765 Esas – 2022/261
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/765 Esas
KARAR NO : 2022/261
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
K. YAZIM TARİHİ: 08/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin davalı Şirkete 17.09.2020 tarihinde … nolu fatura ile 28.320-TL bedelli … galon sistemi sattığını, malların 11.05.2020 tarihinde … nolu sevk irsaliyesiyle … tarafından … Üniversitesi … Kampüsü … kişilik Yurt Şantiyesi-… adresinde davalıya teslim edildiğini, davalının malı teslim almasına rağmen ödeme yapmadığı gibi daha sonra Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine itiraz ettiğini, davalının arabuluculuk aşamasında da ödeme yapmadığını, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyaya yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi, borçlunun yapmış olduğu kötüniyetli itiraz nedeniyle alacağın %20’oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerine karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından düzenlenen takip konusu faturanın usul ve yasaya aykırı olup VUK 231/5. maddesi uyarınca hiç düzenlenmemiş sayıldığını, işbu faturaya dayalı icra takibi başlatılmasının mümkün olmadığını, kaldı ki malın teslim edildiği iddia olunan tarihin, satış tarihinden sonra olup bu durumun da ticari hayata ve mantık kurallarına açıkça aykırı olduğunu, dava dilekçesinde; davacının müvekkiline 17.09.2020 tarihinde … Galon Sistemi sattığı, satışa konu malların 11.05.2020 de müvekkili Şirket’e teslim edildiğinin iddia edildiğini, söz konusu tarihlerden de açıkça anlaşılacağı üzere davacının iddiasına göre önce mal teslim edilmiş, sonra satış gerçekleşmiş ve fatura düzenlenmiş olduğunu, bu iddianın akıl ve mantık kurallarına, ticari hayata ve vergisel yükümlülüklere açıkça aykırıdır ve dikkate alınmasının mümkün olmadığını, takibe konu faturanın hukuken ve ticari hayatta yok hükmünde olduğunu, düzenlenmemiş sayılan faturaya dayalı taraflarına icra takibi başlatılamayacağını, öncelikle bu gerekçeyle davanın reddini talep ettiklerini, itirazın iptalinin davasının konusu başlatılan icra takibi ve takibe dayanak yapılan belgeler olduğunu, takibe dayanak belge düzenlenmemiş sayıldığından işbu davanın başka bir incelemeye gerek olmaksızın reddi gerektiğini, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davasında takip dayanağı geçerli bir fatura bulunmadığından işbu davanın başka incelemeye gerek olmaksızın bu gerekçeyle reddi gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca da her iki davanın hüküm ve sonuçlarının birbirinden farklı olduğundan davaya alacak davası olarak devam edilmesinin de mümkün olmadığını, faturaya konu miktar ve nitelikte herhangi bir mal teslimi bulunmadığını, fatura düzenlenmemiş sayılmasının yanı sıra faturaya konu malların teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığını, faturaya konu edilen malın miktar ve niteliklerine bakıldığında piyasa rayiçlerinin çok daha üzerinde bedel belirlenerek fatura düzenlenmiş olup söz konusu bedellerin müvekkili şirket tarafından hiçbir zaman kabul edilmediğini, açıklamaları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket’in davacı tarafla olan ticari ilişkisinde kendisine hiçbir borcu bulunmadığı gibi üzerine alacaklı konumda olduğunu, bu kapsamda en aleyhe değerlendirmede dahi işbu malların bedellerinin müvekkili şirket’in alacaklarına mahsuben aldığının kabulü gerekmekte olup işbu hususa ilişkin iddia olunan teslim tarihinden çok sonra ve özellikle taraflarınca davacı aleyhine icra takipleri başlatılması üzerine fatura düzenlenmesinin de bu hususu ispatladığını, açıklanan tüm bu gerekçelerle en aleyhe değerlendirmede dahi ve davacının teslim, mal bedeli vb. İddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla; teslim edildiği iddia olunan malların taraflar arasındaki açık ticari hesaptan mahsubu gerekirken, davacı, … işinden müvekkili Şirket’e borçlu iken müvekkili Şirketten alacak talep edilmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu ve reddi gerektiğini, icra inkar tazminatının şartları davada oluşmadığından bu talebin de reddi gerektiğini, davacı tarafça başlatılan takibin açıkça kötü niyetli olup tarafları lehine tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davacının faiz vb. diğer ferilere ilişkin tüm taleplerine de itiraz ettiklerini, alacak temerrüde düşmediğinden faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, açılan davanın usulden ve esastan reddine, icra inkar tazminatına ilişkin taleplerin reddine, tarafları lehine talebin %20 den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı İcra dosyası, tarafların ticari sicil kayıtları, tarafların BA-BS formları, Ankara …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası, Bakırköy …. İcra Dairesi … esas sayılı takip dosyası, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Davalı defterlerinin incelenmesi yönünden yazılan talimat yolu ile alınan 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; davalıca sözü edilen çeklerin davacı tarafından davalıya verildiğinin anlaşıldığı, ancak davacının ticari defterlerine göre davalının davacıya kestiği bir fatura görülmediğini, davacının takip ve dava konusu ettiği fatura ile ilgili irsaliye 11.5.2020 buna ilişkin fatura tarihi 17.9.2020 tarihli olduğunu, faturanın geç kesilmesi Vergi Usul Kanunu yönünden usulsüzlük cezasını gerektirmekte olduğunu, alacak ilişkisi yönünden önemli olan hususun malın teslim edilip edilmediği ve faturanın kayıtlara alınıp alınmadığı olduğunu, davacının ticari defterlerinin incelenmesinden ticari defterlerin noter açılış tasdikleri ile yevmiye defterinin sahibi lehine delil teşkil etmesi için gerekli olan noter kapanış onaylarının usulüne uygun olarak ve yasal sürelerinde tasdik ettirildikleri, defterlerin bir birini doğruladığının anlaşıldığı, davacının ticari defterlerinin incelenmesinden davacının davalıdan 31.12.2020 tarihi itibariyle 113.320.-TL alacağının olduğu, bu alacağın 85.000.-TL Sinin davacının davalıya verdiği 5 adet 17.000.-TL’lik çekten kaynaklandığı, bu çeklerin ne için verildiğinin tarafınca tespit edilemediği, bu çeklere karşılık davalının davacıya bir fatura kesmediği, 5 çek dışında davacının davalıdan takip ve dava konusu ettiği 28.320.-TL asıl alacağının olduğu, davalı tarafın takip ve dava konusu edilen fatura muhteviyatı malları almadığını beyan ettiğini, davacı tarafın bu malların … tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin iki adet bilgisayar çıktısı ibraz ettiği, ibraz edilen bu belgelerde davalı tarafça malın teslim alındığına ilişkin isim ve imzanın olmadığı, o nedenle mal tesliminin olup olmadığına ilişkin takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, …’nun ilgili şubesine sorulması halinde bu malın kime teslim edildiğinin tespit edilebileceğinin, takip ve dava konusu edilen alacak tutarı yönünden kesin bir tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi bakımından hazırlanan bilirkişi …’in 27/12/2021 tarihli raporu ile özetle; 06.11.2020 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 28.320,00 TL borcu bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede reeskont avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği, icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıları temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi ihtarname ya da iadeli taahhütlü mektuba rastlanmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, 28.320,00TL … söndürme sistemi satımından kaynaklı düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İspat hususu ile ilgili yapılan değerlendirmede davacının malı teslim ettiğini, davalının da teslimden kaynaklı malın bedelini ödediğini ispat etmesi gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı BA-BS form ile takibe konu faturayı bildirdikleri bu kapsamda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığının ispatlandığı, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı,kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu kanaatine varılmıştır.
İki tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davalının satım konusu bedeli ödediğini ispatlayamadığı nazara alınarak satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğundan Davalı ve Davacı ticari defter kayıtlarına göre 06.11.2020 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 28.320,00 TL borcu bulunduğundan davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Alacağın likit ve borçlusu tarafından belirlenebilir ve bilinebilir olduğundan 28.320,00 TL asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyada takibe itirazın 28.320,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin devamına,
2-28.320,00 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.934,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 340,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.593,94 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 995,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 340,60 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 402,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 85,45 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 685,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/03/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.