Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/718 E. 2021/1006 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/718 Esas – 2021/1006
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/718 Esas
KARAR NO : 2021/1006
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 07/01/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin muhtemel zararlarını önlemek amacıyla icra takibinin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararının verilmesini, müvekkili şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, takip miktarının 4020’sinden aşağı olmamak üzere kölü niyet tazminatına karar verilmesini, müvekkili şirket aleyhine davalı tarafça Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile keşideci müvekkili şirket gözüken 25.12.2018 tanzim ve 30.04.2019 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli bono alacağından kaynaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirkel yetkilisi tarafından düzenlenip davalı larala verilmiş icra takibinde belirtildiği gibi herhangi bir senet söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin daha önceki yetkilisi olan şahsın, şirkeli müvekkiline devrettikten sonra kötü niyetli olarak bahse konu senedi düzenleyip davalı tarafa verdiğini ve bu şekilde şirketi zarara uğratma kaslı ile hareket ettiğini düşündüklerini, zira takibe dayanak senedin altındaki imzanın incelendiğinde de bu imzanın müvekkili şirketin yetkilisi …’a ait olmadığının açıkça görüleceğini, takibe konu söz konusu bono, müvekkili şirket yetkilisince davalıya verilmediğini, senette “nakden” ibaresinin de yazıldığı dikkate alındığında ve müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde de müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu olmadığının ortaya çıkacağını, yani müvekkili şirketin yetkilisi … tarafından davalıya düzenlenip verilen herhangi bir senet olmadığı gibi müvekkili şirketin davalıya bir borcunun da bulunmadığını, basiretli tacir olan müvekkili şirketin her türlü para veya mal alışverişine ilişkin defter ve kayıtlarının bulunmak zorunda olduğunu ve müvekkili şirketin banka hesapları. defter ve kayıtları incelendiğinde davalı ile hiçbir şekilde ticari alım satımı olmadığı gibi herhangi bir borcunun da olmadığını, müvekkili şirketin, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine dayanak 70.000,00 TL miktarlı senetten ve dolayısıyla bahse konu icra dosyasından davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptaline karar verilmesini beyan ederek, davalı taratça yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibin devamı halinde müvekkili şirketin mağduriyetinin ve telafisi imkânsız zararların doğacağının dikkate alınarak, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasının teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, müvekkili şirketin, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine dayanak 25.12.2018 düzenleme, 30.04.2019 vade tarihli 70.000,40 TL miktarlı bonodan kaynaklı herhangi bir borcunun olmadığının ve dolayısıyla ilgili icra dosyasına itişkin borçlu ve sorumlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığı dikkate alınarak takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkilinin davacı şirketten alacağına konu 25.12.2018 tanzim ve 30.04.2019 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli kambiyo senedini ihtiyati haciz talepleri ile icra takibine konu edildiğini ve Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası ile işlem başlatıldığını, sonrasında davacı tarafça icra takibine ilişkin yetki itirazında bulunulduğunu ve Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyadan icra takibini yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığının kabulüne karar verildiğini ve icra dosyasının yapılan başvuru ile yetkili olan Ankara Balı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından devam ettiğini, dava konusu kambiyo senedinden kaynaklanan borca ilişkin yaptıkları ihtiyati haciz kararına karşı davacı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davacı tarafça icra lakibine de sadece yetki yönünden itiraz edildiğini, bu aşamada davacı tarafın borçlu olmadığına dair veya kambiyo senedi üzerindeki imzanın yetkisiz şirket ortağı tarafından atıldığına dair hiçbir itirazının olmadığını, yaklaşık iki yıldır devam etmek olan icra takibinde yaptıkları sorgulamalarla davacının şirkete ail menkul veya gayrimenkul tespit edemediklerini, şirket adına açılan banka hesaplarında herhangi bir bakiyeye rastlanılmadığını. alacaklarının tahsili imkânının dağmadığını, akabinde yaptıkları sorgulamada davacı şirket adına yeni kayıllı araçların tespit edildiğini, araçlar üzerinde haciz ve yakalama talebinde bulunmaları sonucunda davacı taratın 2 yıllık bir sürenin sonunda borçlu olmadığına dair işbu davanın ikame edildiğini, geçen bu süre zarfında davacı tarafın bu dava ile ileri sürmüş olduğu iddiaların hiçbirini ileri sürmeyip sadece alacağın tahsilini geciktirmek için yetki itirazında. mevcudu eksiltme ve benzeri işlemlerde bulunduğunu, davacının iddialarının belirlenebilir olması için öncelikle kambiyo senedinin şirketin hangi şirket yetkilisi tarafından verildiğinin açıkça davacı tarafça belirlenmesi gerektiğini, sonraki aşamada bu kişinin yetkisinin sonlandırılmış ise şirket tarafından hangi tarihte sonlandırıldığının tespiti ile bu şahıs aleyhine şirkele zarara uğrallığı gerekçesi ile herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerekliğini, sayın mahkeme tarafından bu araştırmaların yapılması halinde tespit edileceği üzere dava konusu kambiyo senedinin düzenlendiği tarihte bu şahsın şirket ortağı olduğunu ve davacı tarafça bu şalıs aleyhine şirketi zarara uğratmak iddiası ile herhangi bir hukuki işlem yapılmadığını, davacı tarafın bu iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu ve işbu davanın kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine açıldığının yapılacak bu araştırma ilç açık bir şekilde tespit edileceğini, huzurdaki menfi tespit konulu davada, dava konusu borcun olup olmadığı yönündeki iddianın ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, davacı tarafın sunacağı delillerle bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu. ispat yükünün müvekkilinde olmaması ile birlikte, müvekkili …’ın davacı şirkete 01.07.2017 tarihinden itibaren şirketin … İli … ilçesinde bulunan … inşaatında şanliye şefi olarak işe başladığını, bu tarihten itibaren sigortasız olarak çalıştırıldığını, aylık ücreti şirket hesabından müvekkilinin banka hesabına yatırıldığını. ancak inşaat devam ederken davacı şirketin bir takım gide ve masrafları ödemekte zorlandığını, müvekkiline sözlü olarak bu bedellerin ödenmesini ve kendisine borçlu olunacağının talimatının verildiğini, birçok giderin müvekkili tarafından anlık olarak karşılandığını ve müvekkilinin yapmış olduğu masrafların bir bölümünün iadesinin de şirket yetkilisi tarafından müvekkiline ödendiğini, bu yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtları ve şirketin yetkilileri … ve diğer yetkilisi ve orlağı … isimli kişilerle müvekkilinin whatsapp üzerinden yazışmaları bulunduğunu, bu yazışmalar incelendiğinde müvekkilinin tüm iyi niyetiyle şantiye işlerinin sekteye uğramaması. personelin ihtiyaçlarının karşılanması, şirketin ödeme güçlüğüne düştüğü durumlarda şahsen üstlendiği harcamalar ve hatta ilerleyen aşamada kendi namına kredi çekmek suretiyle eksik işlerin tamamlanması gibi birçok hususta müvekkilinin göstermiş olduğu iyi niyetli yaklaşımlara karşı davacının işbu davayı açma noktasındaki kötü niyeti sayın mahkeme tarafından tespit edileceğini, tam bu noktada belirtmek istenilen hususun müvekkilinin sigortası davacı şirket tarafından yapılmadığını, müvekkiline ödenen maaş ve gider konulu ücret ve masrafların hangisi şirket defterlerine işlendiği sorusu olduğunu, davacı tarafın ticari delterine müvekkiline ödediği masraf ve maaşları işlemezken, işbu davadaki iddialarına dayanak olarak aynı deflerlerin gösterilmesinin hukuki açıdan kabul edilebilir bir durum olmadığını, davacı tarafın basiretli tacir olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, eksik ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak yapmış olduğu işlemler neticesinde oluşan hukuksuz durumdan menfaat elde etmeye çalıştığını, ayrıca giderlerin hangilerinin deftere işlenip işlenmediğinin kontrol ve yönetimi bususunda müvekkilinin hiçbir yetkisi veya söz hakkının bulunmadığını, müvekkilinin şirket adına bir takım ödemeleri yaptığını, bu ödemelerin bir kısmını iade aldığını ancak sonrasında davacı tarafça müvekkiline ödeme yapılmamaya başlandığını, günden güne alacağının artığı müvekkilinin parasını kurtarmak için daha fazla masraf yapmak zorunda bırakıldığını, hatta müvekkiline en son aşamada banka kredisi kullandırıldığını ve son olarak inşaattan bir daireyi müvekkiline vermeyi teklif edildiğini. ancak bu daire üzerinde başka hacizler olduğu gibi belirsiz vermeyi teklif ettiğini, ancak bu daire üzerinde başka hacizler olduğu gibi belirsiz ifadeler ileri sürüldüğünü ve son aşamada alacağın bir kısmına ilişkin dava konusu kambiyo senedinin müvekkiline verildiğini, kalan alacağında kısa sürede ödeneceğinin sözünün müvekkiline verildiğini beyan ederek, davacı tarafça ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar, 10/08/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacının 25/12/2018 tanzim, 30/04/2019 vade tarihli 70.000,00TL bedelli bonodan kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı yan, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasıyla aleyhine başlatılan takip sebebiyle davalıya borçlu olmadığını, davacı şirketin yetkilisi tarafından düzenlenip davalıya verilen herhangi bir senedin bulunmadığını, şirket kayıtlarının incelenmesi halinde davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin önceki yetkilisinin şirketi davacıya devrettikten sonra kötüniyetli olarak senedi düzenleyip davalıya verdiğini, takibe dayanak senet altındaki imzanın davacı şirket yetkilisi …’a ait olmadığını iddia ederek menfi tespit talebinde bulunmuş, davalı yan ise, şirketin eski yetkilisinin …olduğunu, davacı yanın bu durumu açıkça belirtmeyerek kötüniyetli davrandığını ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak kastıyla hareket ettiğini, takibe konu alacağın davalının, davacı şirkette şantiye şefi olarak çalıştığı sırada davacı şirketin karşılaması gereken masrafları karşılayamadığı dönemde geri ödenmek kaydıyla davalı tarafından karşılandığını, bir kısmının davalıya geri ödendiğini, bir kısmı yönünden ise takibe konu senedin verildiğini, bu nedenle davacı iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikli olarak senet altındaki imzaya itiraz edildiği görülerek imza incelemesi yönünde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Buna göre senedin tanzim tarihi olan 25/12/2018 tarihinde davacı şirket yetkilisinin açık kimlik bilgileri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden istenilmiş, gelen 16/04/2021 tarihli müzekkere cevabında kuruluştan itibaren 30 yıl süre ile şirketi münferiden temsile yetkili olarak … seçildiği, daha sonra 05/03/2019 tarihli karar ile …’nun yetkileri iptal edilmiş, 30 yıl süre ile … münferiden temsile yetkili kılınmıştır. Davacı yan dava dilekçesinde, takibe konu senet altındaki imzanın …’a ait olmadığını, önceki şirket yetkilisi tarafından senedin tanzim edildiğini beyan etmektedir. Davacı yanın bu beyanı ile gelen kayıtlarda tanzim tarihi itibariyle şirket yetkilisinin … olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde senedin … tarafından düzenlenmiş olduğu ve senet altındaki imzanın da …’na ait olacağı, …’a ait olmadığı, davacı yanın beyanlarının da zımnen bu yönde olduğu anlaşılmakla itiraza uğrayan bir imza bulunmadığından imza incelemesi yapılması yönündeki ara karardan dönülmüştür.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir.
Davalı yan alacağın sebebine ilişkin bir takım açıklamalarda bulunmuş, bu açıklamaları ile ispat yükünün yer değiştirip değiştirmediğinin tartışılması gerekmiştir.
Dava konusu bonoda, davacı keşideci, davalı lehtardır. Bono nakten düzenlenmiştir. Davalı …, davacı şirkette şantiye şefi olarak çalıştığı dönemde şirketin ödemesi gereken masrafları tarafına geri ödenmesi karşılığında şirket adına ödediği, söz konusu senedin de bu borç ödemelerine binaen düzenlendiğini savunmuştur. Bu açıklamalara göre senedi talil söz konusu olmayacaktır(Emsal; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/13967 Esas 2013/3233 Karar). Bu nedenle ispat yükü yer değiştirmeyecektir. Senedin bedelsizliğini davacı yanın HMK’nın 200.maddesi uyarınca yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Bu nedenle bildirilen tanık dinlenmemiştir.
Davacı yanın davalıya borcu bulunmadığına yönelik davacı şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, düzenlenen bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan delillerin ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; takibe konu çekin düzenlendiği tarihte, davacı şirketin yetkilisi …’ın şirkette münferiden temsile yetkili olmadığı, dava dilekçesinde borçlu olmadığının tespiti talep edilen toplam 70.000,00 TL tutarındaki 1 adet çekin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dolayısıyla söz konusu çek nedeniyle davacı şirketin davalı …’a borçlu olmadığının kabul edilmesi gerektiği rapor edilmiştir.
İddia ve savunmalar ile dosyaya sunulu bulunan deliller birlikte değerlendirildiğinde; takibe konu senedin kambiyo vasfını haiz olduğu, kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan ve kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerdiğinden, senedin aksinin davacı tarafça aynı mahiyette yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacı tarafça bu yönde sunulmuş iddiasını ispata yarar bir delilin bulunmadığı, incelenen davacı defterlerinin açılış onaylarının süresinde yapıldığı ancak kapanış onaylarının bulunmadığı, bu sebeple de kanuni şartları taşımadığından davacı lehine delil olarak kabul edilemeyeceği, davacı yanın iddiasını ispatlayamadığı, son olarak dava dilekçesinde dayanılan yemin delilinin davacı yana hatırlatıldığı, ancak davacı yanın yemin deliline başvurmayacağını beyan etmesi karşısında ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.195,43TL harçtan mahsubu ile artan 1.136,13TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/12/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı