Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/716 E. 2021/801 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/716 Esas – 2021/801
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/716 Esas
KARAR NO : 2021/801
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/12/2020
KARAR TARİHİ:19/10/2021
K. YAZIM TARİHİ:05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirketin …’de demir döküm işi yaptığını, bu kapsamda davalı şirkete çeşitli alet-edevat üretimi yaptığını, müvekkili ile davalı şirket arasında 07.04.2015 tarihinde başlayan ve cari olarak devam eden bir durum söz konusu olduğunu, bu kapsamda davalı tarafın son olarak müvekkili şirketten 04.09.2015 tarihinde 4.149,45 TL’lik ürün aldığını, daha sonrasında müvekkilinden herhangi bir malzeme almadığını, dolayısıyla cari hesap 04.09.2015 tarihinde son bulduğunu, söz konusu bu cari hesap ekstresine göre davalı tarafın son olarak müvekkilinden 04.09.2015 tarihinde parça aldığını ve bakiye olarak 26.187,16 TL borcunun olduğunu, davalı tarafın söz konusu 26.187,16 TL’lik borcuna ilişkin olarak bir takım ödemeler yaptığını, sonuç olarak davalı tarafın müvekkili şirkete 3.335,55 TL borcu kaldığını, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca ve yetkiye itiraz ettiğini, sonrasında Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, davalının haksız ve mesnetsiz olarak itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafından Kahramankazan İcra Müdürlüğü … sayılı doyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazı ile takibin durması sonucunda alacağın belirlenebilir ve likid olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 07.04.2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Davalı tarafın son olarak müvekkilinden 04.09.2015 tarihinde parça aldığını ve o tarihten sonra bakiye olarak 26,187,16 TL borcunun olduğunu beyan ettiklerini, davalı tarafın söz konusu 26.187,16 TL’lik borcuna ilişkin olarak bir takım ödemeler yaptığını, sonuç olarak davalı tarafın müvekkili şirkete 3.335,55 TL borcunun kaldığını beyan etmiş ise de, bakiye borcun (26.187,16) tarihine ilişkin faiz tahakkukları ve kısmi ödemelerin mevcudiyeti dikkate alındığında dava konusu takip çıktısının 6.075,74 TL olduğunu, dava konusu talep edilen tutarın icra takip çıktısı olan 6.075,74 TL’ye ıslah etmekle birlikte, iş bu ıslah dilekçesinin kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası, tarafların ticaret gazetesi suretleri, BA-BS formları, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişinin 16/07/2021 tarihli raporu ile özetle; Davacı … Lid. Şti. ‘nin Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile davalı …. Tic. A.Ş. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 06.01.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 3.335,59 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, ticari satımdan kaynaklı bakiye alacağının olduğu iddiasıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından mal teslimi yapılmasına rağmen bedelinin ödenmediği iddiasında bulunulduğu davalının cevap dilekçesi sunmadığı takibe itirazı dilekçesi incelendiğinde ise borca borcu bulunmadığını beyan ederek itiraz ettiği görülmektedir.
Davacı şirkete ait 2015 yılına ait BA-BS formlarının tetkikinden davalı şirkete 2015 yılında KDV Hariç 129.619,00TL tutarında ticari mal satışı yaptığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Davalı şirkete ait 2015 yılına ait BA-BS formlarının tetkikinden 2015 yılında KDV Hariç 129.619,00TL tutarında ticari mal alışı yaptığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda her iki tarafa ait BA-BS formlarının birbirinin teyit ettiği anlaşılmıştır. HMK’nun 222/5. maddesi dikkate alınmak suretiyle davalıya; ‘ticari defterlerinin sunulması, aksi halde davacının iddialarının varit sayılacağı’ hususunda ihtarat yapıldığı,Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı). Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda;Davacı …. Lid. Şti. ‘nin Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı …. Tic. A.Ş. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 06.01.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 3.335,59 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 3.335,59 TL yönünden iptali ile takibin devamına,
2-Alacağın likit ve borçlusu tarafından belirlenebilir olması sebebi ile asıl alacak miktarı olan 3.335,59 TL’nin %20’si olan 667,118 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 227,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 56,97 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 46,80 TL’den mahsubu ile bakiye 124,08 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin 6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi gereğince davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 56,97 TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı ve 46,80 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 165,97 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 117,00 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 717,00 TL yargılama giderinin 6325 sayılı yasanın 18/A maddesine göre davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.335,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle 6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi gereğince davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.19/10/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍