Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/706 E. 2021/513 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/706 Esas – 2021/513
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/706 Esas
KARAR NO : 2021/513

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalının müvekkilinden mal alımı yaptığını ve buna ilişkin taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, Davalı yanın, müvekkili ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden 01.01.2019-21.09.2020 tarihleri arasındaki yapılan işlere ilişkin hesap eksresinde görülen faturalardan bakiye borcu ödemediğini, iş bu borç sebebi ile 21.09.2020 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanın yapmış olduğu haksız itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, dava açılmadan önce her ne kadar arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de anlaşma sağlanamadığını, borçlunun bir yandan icra dosyasına itiraz ederek haksız yere takibi durdurduğunu bir yandan da takip tarihinden sonra (21.09.2020-14.11.2020 tarihlerinde toplam 11.500,00 TL olmak üzere) müvekkiline ödeme yaptığını, müvekkiline yapılan haricen ödemelerin icra dosyasına bildirildiğini, kalan meblağ üzerinden davanın ikame edildiğini, bu hususun bile davalı yanın itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu gösterdiğini beyan ederek davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebi ile davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yargılama giderleri ile vekalet ücretine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında karşılıklı mal alım satımı esaslı ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu durumun davacının beyanları ile de sabit olduğunu, dava konusu icra takibinin ise taraflar arasındaki ticari ilişkideki borç ve alacak miktarları dikkate alınmaksızın düzenlendiğini, Müvekkili şirket ve davalı arasındaki ticari ilişkide aralarındaki anlaşma gereği salt nakden ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin grup şirketi olarak faaliyetlerine devam eden … Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından davalı şirkete kesilen ve başlatılan haksız takipte düşülmeyen … Sigorta … poliçe numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi, … Sigorta … poliçe numaralı Trafik Poliçesi ve… poliçe numaralı … Sigorta Kasko Sigorta Poliçesinin ekte sunulduğunu, sunulan poliçelerin müvekkili şirketin davalı şirkete olan borcu nedeniyle yapıldığını, bedellerinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, taraflar arasında daha önce yaklaşık 10 adet bu şekilde poliçe tanzimi ve bedel ödenmesi işlemi yapılmış olup davacının da bu poliçe bedellerini toplam borç tutarından düştüğünü, ancak ekte sunulan poliçe bedellerinin işbu uyuşmazlığa dayanak hesaplama yapılırken düşülmediğini, poliçelerden açıkça görüldüğü üzere davalı şirketin sigortalı olarak yer aldığını, zira sigortalananın da davalıya ait işyeri paket sigortası, davalıya ait … plakalı aracın trafik sigortası ve kaskosu olduğunu, poliçede yer alan bedellerin başlatılan icra takibinden düşülmesi gerektiğini, taraflar arasındaki alım satıma ilişkin olarak davalı şirket müvekkilinin şirketten araç bakım malzemeleri aldığını, ekte sunulan 12.02.2020 tarihli sipariş fişi (… malzemesi – 1.710,00 TL), 26.06.2020 tarihli teklif fişi (Fan Motor Şasesi … – 2.500,00 TL) ve 14.12.2020 tarihli teklif fişi (12V – 100- Ah Ca-Ca L5 Düz MF – 568.00 TL) yapılan hesaplamada yine düşülmeyen tutarlar arasında olduğunu, özetlenecek olursa, müvekkili şirket ve davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde karşılıklı olarak alım satımın gerçekleştiğini, davalı tarafından başlatılan haksız icra takibinde ise müvekkili şirketin davalıya yapmış olduğu ödemelerin dikkate alınmadığını, dolayısıyla Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibindeki tutarların taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Davalı şirketin ödeme emrine dayanak belgeleri taraflarına tebliğ edilmediği için borcun tamamına itiraz edildiğini, zira ödeme emrinin dayanak belgesinin hali hazırda UYAP sisteminde dahi yer almadığını, dayanak belgenin borçlu şirketin fahiş hatalar yaparak hesapladığı cari hesap ekstresi olduğunu tahmin ettiklerini, ancak taraflarına açılan işbu dava ile müvekkili şirketin davalı ile arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı bilgi ve belgeleri topladığını, son borç tutarını tespit edebildiğini, Davalı tarafından başlatılan haksız icra takibindeki fahiş hataların taraflarınca kabulü mümkün olmadığından takibin iptalinin gerektiğini beyanla, haksız davanın reddi ile yapılan kötüniyetli takip ve itiraz neticesinde açılan haksız dava nedeniyle davacı yana müvekkiline verilmek üzere %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ticaret sicil kayıtları, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri ile 2019-2020 yıllarına ait BA-BS formları, 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 21/09/2020 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 01/01/2019-21/09/2020 tarihleri arası bakiye borç hesap ekstresinden kaynaklanan toplam 34.779,74 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 30/09/2020 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 10/12/2020 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği cari hesap ilişkisinden kaynaklanan toplam 25.779,84 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İddia, savunma ile dosyaya sulan delillerin ve taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Davalı … … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘ne ait ticari defter kayıtlarında yer alan … nolu Satıcılar hesabına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına çok sayıda fatura düzenlendiği, davalı tarafından çeşitli tarihlerde ödemelerin yapıldığı, yapılan bu işlemler neticesinde davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre 21.09.2020 takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 55.779,87 TL tutarında borçlu bulunduğu,
Davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘ye ait ticari defter kayıtlarında yer alan … nolu Alıcılar hesabına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına çok sayıda fatura düzenlendiği, davalı tarafından çeşitli tarihlerde ödemelerin yapıldığı, yapılan bu işlemler neticesinde davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre 21.09.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 34.779,74 TL alacaklı bulunduğu,
Diğer yandan, davacı ticari defterleri ile sabit ve davacının kabulünde olduğu üzere takipten sonra davalı tarafından 24.10.2020 tarihinde 4.000,00 TL ve 14.11.2020 tarihinde 5.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, yapılan ödemeler düşüldükten sonra 10.12.2020 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 25.779,74 TL anapara alacağının bulunduğu, davacının söz konusu 25.779,74 TL asıl alacak tutarını 21.09.2020 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek;
Dava doyasına sunulan bilgi ve belgelerin tetkikinden taraflar arasında imzalanmış ve mutabık olunan cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır.
Davalı vekili tarafından sunulan teklif ve sipariş fişlerine konu mal veya hizmetin davacı tarafından alındığına ilişkin dosyada herhangi bir bilgi belge bulunmamaktadır.
Yine davalı vekili cevap dilekçesinde, … Hizmetleri Ltd.Şti’nin müvekkili şirketin grup şirketi olduğunu belirtmesi karşısında; sunduğu poliçelerin dava dışı … Hizmetleri Ltd. Şti tarafından davalı … San. Tic. Ltd. Şti adına düzenlenmiş olduğu, söz konusu poliçe bedellerinin ödenip ödenmediği veya davadışı ….Ltd.Şti ile davalı ….Ltd.ŞTi arasındaki bağa ve ilişkiye ilişkin dava dosyasında bir belgeye rastlanılamadığı, bu nedenlerle anılan poliçe bedellerinin davacı alacağından düşülmesini gerektirecek bir durumun olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde de; davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre 21.09.2020 takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 55.779,87 TL tutarında borçlu bulunduğu, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre 21.09.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 34.779,74 TL alacaklı bulunduğu ancak davacı ticari defterleri ile sabit ve davacının kabulünde olduğu üzere takipten sonra davalı tarafından 24.10.2020 tarihinde 4.000,00 TL ve 14.11.2020 tarihinde 5.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, yapılan ödemeler düşüldükten sonra 10.12.2020 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 25.779,74 TL anapara alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların 2019 ve 2020 yılı BA/BS formalarının karşılaştırılması neticesinde ise; tarafların bu kayıtlarının da bir faturadan kaynaklı 237,00TL fark dışında (2019 yılı davacı BS formunda bulunan ancak davacının BA formunda bulunmayan) uyumlu olduğu, Yargıtay …HD 2016/7490 esas, 2017/2932 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği, ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar, HMK 222 ve belirtilen Yargıtay kararı ışığında tüm ödemeler düşüldükten sonra davanın kabulüne ve takibin 25.779,74 TL asıl alacak üzerine birikmiş faiz olmaksızın devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki miktarı aşmamak üzere avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalının Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 25.779,74 TL asıl alacak üzerine birikmiş faiz olmaksızın devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki miktarı aşmamak üzere avans faizi işletilmesine,
2-Asıl alacak olan 25.779,74 TL üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.761,01 TL harçtan peşin alınan 266,36TL harcın mahsubu ile bakiye 1.494,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 266,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 328,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 700,00 TL bilirkişi ücreti, 54,20 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 754,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza