Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/695 E. 2023/46 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/695 Esas – 2023/46
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/695 Esas
KARAR NO : 2023/46

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 27/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.03.2018 günü müvekkilinin içinde bulunduğu … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine sigortalı, diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralanarak %96 daimi maluliyetinin oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, meydana gelen kazadan ötürü davalı sigorta şirketinin de poliçe limiti tutarında sorumlu olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın karşılanması talebiyle davalı sigorta şirketine 03.09.2020 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile birlikte manevi tazminata ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.000,00-TL. sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00-TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00-TL. ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan efor kaybı tazminatı, 500,00-TL. bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 6.500,00-TL. maddi tazminatın, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 18.09.2020 tarihinden, diğer davalıdan ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, dolayısıyla, maddi ve manevi hiçbir tazminat sorumluluğunun bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı sigorta şirketi tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
…. CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası, … … SHM’nin … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SED raporları, SGK kayıtları, tanık anlatımları, tedavi evrakları, 25/10/2021 tarihli kusur raporu, … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 03/03/2022 tarihli maluliyet raporu, tazminat hesabına ilişkin 10/05/2022 tarihli bilirkişi raporu, … … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu, … ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 08/09/2022 tarihli rapor, … ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulunca düzenlenen 02/11/2022 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
15/03/2018 günü, davacının içinde bulunduğu… plakalı araç ile davacı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında davalılardan talepte bulunulmuştur.
… CBS’ nin … sayılı soruşturma dosyası kapsamında alınan 28/12/2018 tarihli rapor ile kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla mahkememizce alınan 25/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’in %100 (YüzdeYüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise tamamen kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
… … İş Mahkemesinin … E sayılı dosyasında dava konusu trafik kazası ile ilgili sürücü … davalı olarak yargılanmış ve kusur tespitine yönelik olarak alınan 02/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalı sürücü …’in kusurunun bulunmadığı, kazanın sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen kamyon sürücüsünün %100 kusuruyla meydana geldiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
İş Mahkemesi dosyası kapsamında alınan kusur raporu ile ceza dosyası kapsamında ve bu dosyadan alınan kusur raporları arasındaki çelişki nedeniyle, dosya … ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 08/09/2022 tarihli raporda; tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in kusurunun bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunun 15/2. Maddesinde hükme bağlandığı üzere ; (”Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesinin raporları Adlî Tıp Üst Kurullarında incelemeye alınamaz. Bu dairelerden birinin verdiği raporlar ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması hâlinde mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle talep edilmesi üzerine raporlar, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kararlar katılanların oy çokluğuyla alınır, eşitlik hâlinde başkanın bulunduğu taraf oy çokluğunu sağlamış olur.”) … ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporuyla diğer bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğundan ilgili kanun hükmü gereğince dosya bu kez … ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kuruluna gönderilmiş, düzenlenen 02/11/2022 tarihli raporda, diğer raporlar da tartışılarak olay yeri ve şartları, sürücülerin ve araçların durumları irdelenmiş, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in kusurunun bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı tarafça son alınan kusur raporuna itiraz edilmişse de; raporda yapılan tespitler ayrıntılı, gerekçeli ve olaya uygun bulunduğundan ve 2659 sayılı yasanın 15/2.maddesi gereğince alınan rapor kesin nitelik taşıdığından yeniden inceleme yapılması düşünülmeksizin bu rapora göre değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; 15/03/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacı …’in, kazada kusuru bulunduğunu ileri sürdüğü, içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç sürücüsü …’den ve aracın ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinden tazminat talep ettiği, tazminat talebi değerlendirilirken öncelikle yukarıdaki yasal düzenleme gereği sürücü kusurunun tespitinin gerektiği, yapılan kusur incelemesi sonucunda davalı sürücü …’in olayda kusurunun bulunmadığının anlaşılması karşısında, davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.360,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 6.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/01/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza