Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/694 E. 2021/345 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/694 Esas – 2021/345
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/694 Esas
KARAR NO : 2021/345

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
K. YAZIM TARİHİ: 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;01/08/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın …’a ait … idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını ve bu kaza sonucu davacıya ait aracın hasar gördüğünü, meydana gelen kazada davalı … Aş tarafından ZMMS kapsamında teminat alına alınan … plakalı aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle ekspertiz raporunda da görüleceği üzere davacının aracında 3.338,86 TL hasar meydana geldiğini, bağımsız sigorta eksperine 450,00 TL ödeme yapıldığını, ekspertiz raporu için ödenen ücretin de davalılar tarafından karşılanması gerektiğini, kaza nedeniyle davacıya ait araçta değer kaybı oluştuğunu, hasar, değer kaybı ve ekspertiz bedelinden araç sahibi/sürücüsü ile birlikte sigorta şirketinin ve müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının onarım sürecinde aracını kullanamadığını, onarım süresinin tespit edilerek araç mahrumiyet kaynaklı bedelin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğini, … Aş’ye 23/09/2020 tarihinde başvuru/ihtarname gönderildiğini, 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 50,00 TL hasar bedeli, 50,00 TL değer kaybı ücreti, 50,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere şimdilik 150,00 TL’nin BK gereği haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına ödenmesini(sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), araç mahrumiyet bedeli olarak şimdilik 50,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ve …’dan tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ıslah taleplerinin kabulüne ve müddeabihin ıslahı yolu ile arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesine; hasar bedeli ekspertiz ücreti ve değer kaybı bedeli için 6.161,00 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini (Ekspertiz ücreti dahil edilmiştir, yargılama giderlerinden sayılması durumunda bu talebimiz hasar bedeli ve değer kaybından ibarettir) (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe üst limiti ile sınırlı kalmak üzere), araç mahrumiyet bedeli tazminatı için 1.0150,00 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin (ilam vekalet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücreti olmak üzere) davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı Sigorta Şirketi A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; 01.08.2020 tarihli kazaya karıştığı iddia olunan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 10.10.2019/2020 vadeli, … sayılı ZMSS-Trafik poliçesi mevcut olduğunu, davacı tarafın 29.09.2020 tarihli hasar bedeli talepli başvurusuna … sayılı hasar dosyası açıldığını, hasar incelemesi yapılamadığını, davacı tarafın Sigorta Mevzuatı, Ticaret Kanunu ve Poliçe Genel ve Özel şartlarına aykırı olarak ve kötü niyet ile hareket ettiğini, davacının değer kaybı talepli başvurusunun ise bulunmadığını, KTK 97. maddesine göre değer kaybı talebi ile Şirketlerine başvuru yapmadıklarından işbu taleplerinin dava yolu ile ileri süremeyeceğini, usulden reddi gerektiğini, dava açılmasına taraflarının sebebiyet vermediğini, şirketleri aleyhine hiçbir şekilde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkili şirketlerine başvuru yapmış gibi görülse de usule uygun bir başvuru olmadığı ve sigorta şirketi aleyhine dava yoluna gitmeden önce gerçek zararın tespitine yarar usule uygun başvuru dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, öncelikle zarar gören ile sigorta şirketi arasında görülmesi ve çözüm olmaz ise dava yoluna gidilmesinin ön görüldüğünü, davacının gerçek zararı tespit edebilmeleri için ne gerekli belgeleri sunduğunu ne de aracın eksper tarafından görülmesine müsaade ettiğini, aracı sakladığını ve göstermediğini, dava açılmasına sebebiyet verilmemesi amacıyla getirilmiş özel dava şartını sağlanmadan işbu dava açıldığından usule aykırılık nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, işbu sebeple de dava şartı olan arabuluculuk başvuru şartı da taraf yükümlülükklerine uygun olacak şekilde yerine getirilmemesine sebep olduğunu, arabuluculuk aşamasında da şirketin yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için hiçbir gerçek zararın tespitine yarar bilgi/belge paylaşılmadığını, iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, arabuluculuk dava şartı olması gerektiği gibi yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile Trafik Genel Şartları uyarınca da hukuki olarak sorumlu oldukları miktarın, sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza sırasındaki kusur oranı ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur oranının tespiti gerektiğini, kaza nedeni ile oluşan gerçek hasarın tespit edilmesi gerektiğini, her halde gerçek hasar mevcut ise bu hasardan ancak sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve poliçe teminat limiti kadarı ile sorumlulukları olabileceğini, değer kaybı mevcut ise bu hasardan ancak sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve poliçe teminat limiti kadarı ile sorumlu olabileceklerini, kazanç kaybı taleplerinin şirketleri nezdinde bulunan ZMSS-Trafik Poliçesi teminat kapsamında olmadığını, ekspertiz ücreti ile ilgili olarak da yapılan giderlerin makul olmasının yanında iyiniyetle yapılıp yapılmadığı hususunun da önem kazandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, ekspertiz ücreti yargılama gideri niteliğinde olduğundan asıl alacağa dahil edilmesi ve asıl alacak ile birlikte faiz işletilmesi talebinin de haksız olup reddi gerektiğini, başvuranın avans faiz talebine itiraz ettiklerini, asıl zarar verenden istenemeyecek avans faizinin onun sorumluluğunu üstlenen Sigorta Şirketinden de talep edilemeyeceğini, faiz sorumlulukları bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, katıldıkları ön inceleme duruşmasında ise, kusuru kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, tramer kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 16/04/2021 tarihli raporu ile özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı sürücü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK’nun 47/b, 56/c ve 84/d maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğunu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 2.711,09 TL olduğu ve davalılar sorumluluğunun davalı sürücü …’ın kusur oranına göre 2.711,09 TL olacağı, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 3.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 2.450,00 TL olacağı,…plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 kusuru oranında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından sorumlulukları olduğunu, reel piyasa koşullarına göre değer kaybı sorumluluklarının müştereken ve müteselsilen 2.450,00 TL olacağı, davacının tamir süresi ikame araç yoksunluk kaybının 1.015,00 TL olacağı ve bundan da sadece davalılar … ve …’ın sorumlu olacakları, 450,00 TL ekspertiz ücretinin uygun olduğu , ancak yargılama gideri olmakla kimlerin sorumlu olacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, araç mahrumiyet bedeli ve araç hasarına ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu ve kaza tutanağı ile birlikte değerlendiriliğinde; davalı sigorta şirketine sigortalı, davalı …’ın maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın kırmızı ışıkta duran davacıya ait araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Araç sürücüsü kırmızı ışıkta duran araca vurması sebebiyle %100 kusurlu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda araç maliki olan …’ın da sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Araç hasar değeri ile ilgili hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 2.711,09 TL olduğu tespit edilmiştir. Araç değer kaybı ile ilgili yapılan değerlendirmede; Yargıtay ….HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,bu ilkeye uygun hesaplama ile Bilirkişi 16/04/2021 tarihli raporu ile davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 3.000,00 TL, olduğu bu kapsamda hasar bedeli ve değer kaybı yönünden davalı sigorta şirketinin davalılar ile müteselsil sorumlu olduğu kanaatine varılarak Davacı yanın davadan önce sigorta şirketine başvurduğu, davalı sigorta şirketinin 09/10/2020 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm altına alınan bedellere 09/10/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine , davalılar yönünden kaza tarihi olan 01/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığından 1.015,00 TL araç mahrumiyet bedeli nedeniyle belirlenen zararın davalı … ve …‘dan olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, her ne kadar mahkememiz kısa kararında miktar itibari ile kesin olarak karar verilmiş ise de, tazminat kalemlerinin kalem kalem değil kül halinde değerlendirilmesi gerektiği nazara alındığında dava değerinin kesinlik sınırının üstünde olduğu anlaşıldığından, istinaf yolu açık olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A- DAVANIN KABULÜ İLE, 2.711,09 TL hasar bedeli, davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi 09/10/2020 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren hükmedilen alacağa yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ekspertiz ücretine yönelik talebin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
B-3.000,00 TL değer kaybının davalılar yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden yönünden 09/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
C-1.015,00 TL araç mahrumiyet bedeli nedeniyle belirlenen zararın davalı … ve …‘dan olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 459,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harç ile ıslah ile alınan 123,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 282,06 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı ile 123,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 231,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 252,00 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 852,00 TL yargılama gideri ile 450,00 TL ekspertiz ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍

Hakim
E-imzalı✍