Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/675 E. 2021/121 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/675 Esas – 2021/121
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/675 Esas
KARAR NO : 2021/121

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
K. YAZIM TARİHİ: 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle: davalı …Ltd.Şti’nin davacı şirketten toplam 75.619,18 TL tutarında muhtelif gıda maddesi alımı yaptığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğününün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 19/12/2019 tarihinde ödeme emrine, yetkiye ve borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, 14/08/2020 tarihinde Bakırköy Arabuluculuk Bürosunca başvuruda bulunduklarını ancak anlaşmaya varılmadığına dair tutanak düzenlendiğini, alacaklarının faturalar ve irsaliyelerden de anlaşılacağı üzere davalı tarafa satılan muhtelif gıda maddelerinin karşılığı olduğunu, söz konusu alacakla ilgili olarak gerekli ticari defterlerde gerekli kayıtların tutulduğunu, öte yandan faize yapılan itirazın da yersiz olduğunu, her iki tarafın da tacir olmasına rağmen dosyada ticari faiz yerine yasal faiz talep edildiğini, davacının davalıdan ticari kaynaklı likit, ihtilaf konusu olmayan gerçek bir alacağının mevcut olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, bu nedenle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, ürün teslimatlarının imzaları karşılığında davalının çalışanları … tarafından teslim alındığını, bir kısmının ise sadece imzalandığını ancak teslim alanın adı soyadı kısmının yazılmadığını, bu sevk irsaliyelerinin bile tek başına ilgili davalı firmaya bu malların teslim edildiğini ve alacaklı olduklarını gösterdiğini, açıklanan nedenlerle davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun takip konusu borca takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin arşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı şirketin, davalı şirketin kendisinden muhtelif gıda maddesi alımı yaptığını, buna ilişkin birçok fatura düzenlendiğini ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını iddia ederek Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, işbu davanın haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını, davacı ile müvekkili şirket arasında ticari bir ilişki olduğundan borç ilişkisi de mevcut olduğunu, davalı şirketin fatura borcuna karşılık olarak davacı şirkete 30.11.2019 tarihli, … seri nolu, 40.000,00 TL’lik çek verdiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile çekin takibe konulduğunu ve davacı tarafça çek bedelinin tahsil edildiğini, 19.12.2019 tarihinde davacıdan alınan 27.791,31 TL tutarındaki diğer muhtelif gıda maddelerinin davacıya teslim edildiğini, buna ilişkin 005851 nolu sevk irsaliyesi düzenlenerek, davacı şirket çalışanı … tarafından irsaliye konusu malların teslim alındığını, teslim edilen mallara ilişkin … nolu iade faturasının da 20.12.2019 tarihinde düzenlendiğini, davacının iddia ettiği gibi alınan muhtelif gıda maddeleri karşılığı kesilen faturalara ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığı iddiasının gerçekle bağdaşmadığını, davalı şirket tarafından, borcun bir kısmının çek karşılığı ödendiğini, bir kısmının da iade edildiğini, dolayısıyla davalı şirketin, davacı şirkete hiçbir borcu kalmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydı ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, dava ve takip konusu olan faturalar ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; davacı tarafından davalı şirkete satımı gerçekleştirilen muhtelif gıda maddelerinin bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 18/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 19/12/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu davanın hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı borçlu tarafından, Bakırköy … İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibine yapılan itirazda; Kahramankazan İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuştur. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK’nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir.Yargıtay (kapatılan)19. Hukuk Dairesi’nin 2016/12622 Esas ve 2017/6826 Karar sayılı ve 11.10.2017 tarihli ilamı ile’’ Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında Darende İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptali davaları takip hukukundan kaynaklandığından icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin yapılması dava şartıdır.
Mahkememizce öncelikle, İİK.nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi hususunda inceleme yapılmıştır. İcra takibinin yapılacağı yerin belirlenmesinde HMK nın hükümleri gereği tespit yapılacaktır. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” TBK nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Taraflar aralarındaki akdi ilişkiyi kabul etmektedir. Bu durumda İİK m. 50, HMK m. 10 ve TBK m. 89/1 hükümlerine göre para alacaklarının tahsili için başlatılan takiplerde taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden davacı alacaklının ikametgahı icra dairesi de yetkilidir. Genel yetkili icra dairesinin …/… olduğu ancak davacının para alacağını TBK 89.madde uyarınca kendi muamele merkezinde de isteyebileceği ancak adresinin … ilinde bulunduğu anlaşılmıştır. Mevcut duruma göre Bakırköy İcra Müdürlüğü anılan yetki kuralları kapsamında yetkili olmadığından, davalı borçlunun icra takibinin yetkisine itiraz yerinde görülmekle; itirazın iptali davası yönünden yetkili icra dairesinde takip başlatılması dava şartı olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yetkili icra dairesinde takip başlatılmadığından, davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 913,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 853,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/02/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍