Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/669 E. 2021/51 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/669 Esas – 2021/51

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/669
KARAR NO : 2021/51

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VASİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
K.YAZIM TARİHİ : 05/02/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 06.02.2016 tarihinde sürücü … idaresinde bulunan … plakalı araç ile Ankara Bulvarı üzerinde seyir halinde iken davalı sürücü … idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını, kaza neticesinde müvekkillerinden … ve …’in anne ve babası olan … ve …’in vefat ettiğini, ayrıca kazada … plakalı araç içerisinde bulunan … ve …’inde vefat ettiklerini, küçük davacılar … ve …’inde yaralandıklarını, davacılardan …’ün kazada vefat eden …’in babası, …’ün ise annesi olduklarını, diğer davacılar … ile …’ün ise../..
e-imza e-imza e-imza e-imza
…/…kardeşleri olduklarını, kazanın oluşumunda tüm kusurun davalı …’da olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigortasını yapan şirket olduğunu, kaza neticesinde davacılardan (küçük) … ve (küçük) …’in anneleri olan …, babaları olan …, dedeleri olan … ile babaanneleri olan …’in desteğinden yoksun kaldıklarını, ayıca kendilerinin de yaralandıklarını, yine davacılardan … ile …’ün kızları …’in desteğinden yoksun kaldıklarını bildirerek, davacılar …, …, … ve … için 10.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesini, cenaze ve defin giderlerinin de hüküm altına alınmasını, davacı … için 100.000,00TL, … için 100.000,00TL, … için 50.000,00TL, … için 20.000,00TL, … için 20.000,00TL olmak üzere toplam: 340.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili yargılama aşamalarında sunduğu açıklama dilekçelerinde ise özetle; davacılardan … için geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemediklerini, cenaze ve defin giderlerini bu harcamaları yapan … yararına istediklerini, davacılar … ve … yararına maddi tazminat taleplerinin bulunmadığını, … için 100,00TL geçici iş göremezlik, 4.900,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı, … için damadı …’in vefatından dolayı 100,00TL, kızı …’in vefatından dolayı 9.900,00TL maddi tazminat istediklerini, davacı … için damadı …’in vefatından dolayı 100,00TL, kızı …’in vefatı nedeniyle 7.400,00TL maddi tazminat istediklerini belirtmiş, 13.06.2018 tarihli ıslah dilekçesiylede miktarları arttırmış, 14.03.2018 tarihli dilekçesinde de manevi tazminat miktarlarını açıklamıştır.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 27.05.2015 ve 27.05.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının talep ettiği cenaze ve defin giderlerinin talep edilebilir giderlere uygun olması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacıların maluliyet ve kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz istenemiyeceğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … duruşmalara iştirak etmemiş, dosyayada cevap vermemiştir.
DELİLLER : Dava konusu trafik kazasına ilişkin hasar dosyası, poliçe, SGK kayıtları, davacı ve davalı gerçek kişinin ekonomik sosyal durum araştırma cevapları, kazaya karışan araçların trafik sicil kaydı, tedavi evrakları, ölümlü trafik kazası tespit tutanağı, Ankara Batı … AĞCM’in …esas, …karar sayılı dosyası, 19.06.2017 tarihli kusur raporu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Bölümünün 23.05.2017 tarihli raporu, aktüerya bilirkişisi raporu ve ek raporu, ıslah dilekçe ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 18/07/2016 tarihli ve 2016/302 esas, 2018/488 sayılı kararı ile; “Davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, buna göre davacı … için 1.051.803,99TL sürekli iş görmezlik tazminatı, annesi …’in vefatından dolayı 134.340,51TL destekten yoksun kalma tazminatı, babası …’in vefatından dolayı 64.912,70TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için, annesi …’in vefatından dolayı 150.526,27TL destekten yoksun kalma tazminatı, babası …’in vefatından dolayı 68.959,17TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için, kızı …’in vefatından dolayı 95.136,69TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için, kızı …’in vefatından dolayı 120.516,95TL destekten yoksun kalma tazminatı, 3.000,00TL cenaze ve defin gideri tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile…/…

e-imza e-imza e-imza e-imza
…/…davacılara verilmesine, Davacıların diğer maddi tazminat istemlerinin reddine, Hüküm altına alınan miktarlara davalı … yönünden olay tarihi olan 06/02/2016’dan itibaren; davalı … Anonim Türk Sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun (maddi tazminat istemleri yönünden) düzenlediği poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, buna göre davacı … için 60.000,00TL, … için 60.000,00TL, … için 20.000,00TL, … için 20.000,00TL, … için 10.000,00TL, … için 10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06/02/2016’dan itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 22/10/2020 tarihli ve 2018/3571 esas, 2020/1508 sayılı ilamında; “6100 sayılı HMK’nun 294-297. maddeleri, hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HMK’nun 297/II maddesi; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Öte yandan, HMK’nun 297/2 maddesi gereğince hüküm sonuç kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunlu bulunduğundan dava dilekçesinde davacının taleplerinin açık olmaması durumunda Hakim, HMK’nun 31. Maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında dava dilekçesindeki taleplerin açıklamasını davacıdan talep edebilir. Hakimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir (Pekcanıtez H., Atalay O., Özekes M., age, s. 248 vd). Mahkemenin hüküm vermesi için, kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği vakıaları ileri sürmelerine imkan vermesi veya hatırlatması anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın talep edilmeyenin ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi, aydınlatılması ve belirlenmesi sözkonusudur. Öte yandan, denetim mahkemesinin hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de yukarında açıklanan şekilde usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır. Somut olayda, davacılar vekili tarafından farklı tarihlerde verilen açıklama dilekçeleri ile dava dilekçesinin açıklanmasının ötesinde, yeni vakalar ileri sürerek tazminat taleplerini değiştirdiği gibi tazminat talep ettiği bazı kalemler yönünden her bir talep dilekçesinde farklı miktarlarda tazminat talep ettiği ( cenaze gideri olarak talep edilen miktar ilk açıklama dilekçesinde 3.000,00 TL iken, daha sonra verilen dilekçede 500,00 TL olarak talep ediliği ve nihai dilekçesinde ise 2.500,00 TL olarak talep ediliği, mahkemece 3000,00 TL ye karar verildiği, tazminatın hangi ölüm veya yaralanmaya ilişkin olduğuna yönelik taleplerini dava dilekçesinden bağımsız olarak…/…

e-imza e-imza e-imza e-imza
…/…değiştirmesi gibi), mahkemece kararın gerekçesinde davacının hangi açıklama dilekçelerinin diğerlerinden üstün tutulduğu ve hangi dilekçeler çerçevesinde hüküm verildiği açık olarak belirtilmediği gibi, hüküm fıkrasında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmediği (birden fazla ölüm ve yaralanma olmasına rağmen manevi tazminatların ne için ne kadar verildiğinin açıklanmamış olması, sigortanın maddi tazminattan ne miktarda sorumlu olacağı, garameten uygulama gerekip gerekmediği, yargılama giderlerinden ne ölçüde sorumlu olacakları gibi), bu nedenle HMK’nun 297/2 maddesine uygun şekilde verilen hükmün varlığından söz edilemeyeceğinden verilen karar usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, HMK’nun 355. Maddesi gereğince davacının istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin ve davalı sigorta vekilinin istinaf talebinin kabulüne, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak gerektiğinde dava dilekçesindeki taleplere bağlı kalınarak HMK’nun 31. Maddesi gereğince talepleri açıklatılmak suretiyle talepleri çerçevesinde tüm delilleri toplanarak bir karar verilmesi bakımından, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kararın kaldırılmış olmasına göre davacının ve davalının sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
” denilerek mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE :Dava, vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. (TBK m. 53, 54, 55 ve 56)
06.02.2016 tarihinde Ankara bulvarında meydana gelen kazada, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kazada vefat eden davacıların desteği …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç çarpışmış, kaza neticesinde … plakalı araç içerisinde bulun …, …, …, … ve … vefat etmiştir. Kaza nedeniyle davacı …’de yaralanmıştır. Olay tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile Ulus-Kızılay istikametinden, Etimesgut istikametine bölünmüş Ankara Bulvarını takiben seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş, alkollü olduğu halde trafikte seyre çıkmış, bölünmüş şeritli yola ters yönden giriş seyrini sürdürmüş, karşı yönden gelen araçla, aracının ön kesinleri ile çarpışmalarına sebebiyet vermiş, bu haliylede kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu sayılmış; davacıların desteği … ise sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile bölünmüş yolda kendi şeridinde normal bir şekilde seyrederken kaza meydana gelmiştir. Kazanın oluşumunda kural hatası bulunmadığından, kendisine atfı kabul kusur bulunmamıştır.
Kazada yaralanan …’in yapılan muayenesi neticesinde Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Bölümünce düzenlenen 13.09.2017 tarihli raporda; “trafik kazasına bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranını % yüz olduğu” bildirilmiş; tazminat isteminde bu oran nazara alınmıştır.
Davacıların desteklerinin ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır. Davacılardan … ile … anneleri … ile babaları …’in vefatından dolayı (onların) desteğinden yoksun kaldıkları açıktır. Yine davacılardan … ile …’ünde kızları …’in vefatından dolayı desteğinden yoksun kaldıkları kabul edilmelidir. Öte yandan, kaza neticesinde yüzde 100 oranında malul kalan …’inde sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu da açıktır. Buna göre, dosyaya giren aktüerya bilirkişisi raporu ve ıslah dilekçeleri nazara alınarak, davacı …’in yararına 1.051.803,99TL, sürekli iş göremezlik tazminatı, annesi …’in vefatından dolayı 134.340,51TL destekten yoksun kalma tazminatı, babası …’in vefatından dolayı 64.917,70TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için annesi …’in vefatından dolayı 150.526,27TL destekten yoksun kalma tazminatı, babası…/…

e-imza e-imza e-imza e-imza

…/……’in vefatından dolayı 68.959,17TL destekten yoksun kalma tazminatı zararıın oluştuğu kabul edilip hüküm altına alınmıştır. Ayrıca davacılardan …’ün kızı …’in vefatından dolayı 95.136,69TL destek zararı, davacı …’ün kızı …’in vefatından dolayı 120.516,95TL destek zararı oluştuğu belirlenmiş, bu miktarlar yararlarına hüküm altına alınmıştır. Davacı …’ün 3.000,00TL defin ve cenaze gideri de yaptığı anlaşılmakla, bu miktarda lehine karara bağlanmıştır.
Davacı vekili 03/02/2021 tarihli duruşmada ilk açıklamalarında 3.000,00TL cenaze gideri talep ettiklerini, bu taleplerinin esas alınmasını istemiş olup, daha sonraki açıklamalarında; bu taleplerinden feragat edildiğine ilişkin açık bir beyan bulunmadığından davacı vekilinin ilk açıklama dilekçesi diğerlerinden üstün tutularak hüküm kurulmuştur.
Davacı …’in geçici iş göremezlik tazminatı talebi ile davacılar … ile … …’ün damatları olan …’in vefatından dolayı destekten yoksun kalma tazminatı istemleri reddedilmiştir.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
Yukarıda açıklandığı biçimde, davalı …’ın (asli) tam kusurlu eylemi sonucu meydana gelen trafik kazasında, … ve …’in vefatı ve küçük …’in yaralanması neticesinde, davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlıklarındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi ve TBK’un 56/2 maddesi düzenlemesi ihlal sonucu gözetilerek davacıların uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalı …’da alınarak, davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, bu davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre takdiren … için anne ve babasının ölümü ve kendisinin %100 malulen yaralandığı dikkate alınarak 80.000,00TL (20.000,00TL annesinin ölümü için, 20.000,00TL babasının ölümü için, 40.000,00TL kendisinin yaralanması için), … için anne ve babasının ölümü, kardeşinin %100 malulen yaralandığı dikkate alınarak 60.000,00TL (20.000,00TL annesinin ölümü için, 20.000,00TL babasının ölümü için, 20.000,00TL kardeşinin %100 malulen yaralandığı için), … için kızının ölümü, torunun %100 malulen yaralandığı dikkate alınarak 20.000,00TL (15.000,00TL kızının ölümü için, 5.000,00TL torunun %100 malulen yaralanması nedeniyle), … için kızının ve damadının ölümü, torunun %100 malulen yaralandığı dikkate alınarak 20.000,00TL (15.000,00TL kızının ölümü için, 5.000,00TL torunun %100 malulen yaralanması nedeniyle), … için kardeşinin ölümü, yeğeninin %100 malulen yaralandığı dikkate alınarak 10.000,00TL (5.000,00TL kardeşinin ölümü için, 5.000,00TL yeğeninin %100 malulen yaralanması nedeniyle), … için kardeşinin ölümü, yeğeninin %100 malulen yaralandığı dikkate alınarak 10.000,00TL (5.000,00TL kardeşinin ölümü için, 5.000,00TL yeğeninin %100 malulen yaralanması nedeniyle) manevi manevi tazminatın davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm altına alınan miktarlara davalılar yönünden ayrı ayrı muacceliyet tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiştir. Davalı sigorta şirketinden manevi tazminat istenilmemiştir. Maddi tazminat yönünden de sorumluluğu ZMSS poliçesi limiti ile sınırlı tutulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davacıların maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,

e-imza e-imza e-imza e-imza

Davacı … için 1.051.803,99TL sürekli iş görmezlik tazminatı, annesi …’in vefatından dolayı 134.340,51TL destekten yoksun kalma tazminatı, babası …’in vefatından dolayı 64.912,70TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için, annesi …’in vefatından dolayı 150.526,27TL destekten yoksun kalma tazminatı, babası …’in vefatından dolayı 68.959,17TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için, kızı …’in vefatından dolayı 95.136,69TL destekten yoksun kalma tazminatı; davacı … için, kızı …’in vefatından dolayı 120.516,95TL destekten yoksun kalma tazminatı, 3.000,00TL cenaze ve defin gideri tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b)Davacıların diğer maddi tazminat istemlerinin REDDİNE,
c)Hüküm altına alınan miktarlara davalı … yönünden olay tarihi olan 06/02/2016’dan itibaren; davalı … Sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
d)Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun (maddi tazminat istemleri yönünden) düzenlediği poliçe limiti olan 310.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 80.000,00TL, … için 60.000,00TL, … için 20.000,00TL, … için 20.000,00TL, … için 10.000,00TL, … için 10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06/02/2016’dan itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
3-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/302 esas, 2018/488 sayılı kararı, 2019/139 harç nolu Harç Tahsil Müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenilmesine,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar kanunu gereği alınması gereken 115.389,20TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.297,89TL peşin harcın ve 5.657,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 108.434,31TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı Sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına şahıs başına 310.000,00TL toplam 930.000,00TL)
b)Davacılar tarafından yatırılan 1.297,89TL peşin harç, 5.657,00TL ıslah harcı, 29,20TL başvuru harcı, 12,90TL vekalet harcı olmak üzere toplam 6.996,99TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı Sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına şahıs başına 310.000,00TL toplam 930.000,00TL)
c)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen 91.921,97TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, (Davalı Sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına şahıs başına 310.000,00TL toplam 930.000,00TL)
d)Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen 300,00TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,

e-imza e-imza e-imza e-imza
5-Manevi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar kanunu gereği alınması gereken 13.662,00TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen 22.450,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından sarf edilen 1.350,00TL bilirkişi ücreti ve 441,60TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.822,10TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 1.680,60TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
7-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı … vasisi …’ın yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.03/02/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza