Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/66 E. 2021/228 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/66 Esas – 2021/228
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/66
KARAR NO : 2021/228

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Ortaklıktan Çıkma/Çıkarılma
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 09/04/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın 16.10.2014 tarihinden bu yana davacı şirketin %35 ortağı olduğunu, davacı şirketin diğer ortakları … ve … tarafındna kendisine devir ve temlik edilen 1320 adet hisse, 33.000,00TL nakdi sermaye ve 33.000,00TL ödenmiş sermayesi bulunduğunu, davalının davacı şirket muhasebe kayıtlarına göre 2019 yılı itibariyle şirkete olan 1,026.328,06TL anapara ve 146.222,62TL işlemiş adat faizi olmak üzere toplam 1.172.550,68TL borcu bulunduğunu, borcun ifası amacıyla davacı tarafın davalıya 22.07.2019 tarihinde noter vasıtasıyla bir ihtarname gönderildiği ve 2019 yılı itibariyle şirkete olan borçların ödenmesinin ihtar edildiğini, 24.07.2019 tarihinde de davalıya tebligat yapıldığını, yapılan ihtara rağmen davalının borcunu ödemediğini, bu sebeple TTK’ya göre 18.11.2019 yapılan olağan genel kurul toplantısında davalının ortaklıktan çıkarılma kararı alındığını, davalının davacı şirkete olan borçlarının tahsili için Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı davacı şirkete ait borçlarını ödemediği için TTK m. 245 hükümlerine göre bu durumun açıkça ortaklıktan çıkarma nedeni olduğunu belirterek, anılan nedenlerle davalı ortak …’nın TTK m.245 ve 640’a göre şirket ortaklığından çıkarılmasını, TTK m .641 vd. hükümleri gereği şirkete olan borçlan dikkate alınarak ayrılma akçesinin tespitini, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalının usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER :Davacı şirkete ait ticaret sicil dosyası, davacı şirketin genel kurul kararı ile eki ihtarnameler, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı …’nın … San. ve Tic. Ltd. Şti. ortaklığından çıkarılması, TTK md. 641 hükümleri gereği şirkete olan borçları dikkate alınarak ayrılma akçesinin tespiti istemine ilişkindir.
Davalı …’nın Ankara ….. Noterliği’nin 09.05.2014 tarihli … ve … yevmiye numaralı Hisse Devir Sözleşmeleri ile … …’ya ait 640 adet hisse, …’ya ait 680 adet hisseyi devralarak davacı şirkete ortak olmuş, hisse devri Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce 17.10.2014 tarihinde tescil edilmiştir. Söz konusu hisse devri davacı şirketin pay defterine de işlenmiştir.
Davacı şirketin ortaklık yapısı incelendiğinde, dava dışı … …’nın %34, dava dışı …’nın %33, davalı …’nın %33 oranında davacı şirkette pay sahihi olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin 18.11.2019 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararda; şirket ortaklarından şirkete olan sorumluluğunu ve borçlarını yerine getirmeyen …’nın ortaklıktan çıkarılması ve bu amaçla ortaklıktan çıkarılması hususunda Avukat … ve Avukat …’e yetki verilmesine “0” olumsuz oya karşılık 2680 olumlu oy ile karar verildiği tespit edilmiştir.
11 Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısı hazirun cetvelinin tetkikinden, şirket ortakları … …’ya ait 34.000,00TL değerindeki 1360 pay adedinin ve şirket ortaklarından …’ya ait 33.000,00TL değerinde 1320 pay adedi olmak üzere toplam 4000 pay adedinden 2680 adet payın (toplam payların % 67’sinin) toplantıda temsil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket esas sözleşmesi incelendiğinde, davacı şirketin esas sözleşmesinde ortaklıktan çıkarma ile ilgili bir maddenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
TTK’nın “Çıkarma” başlıklı 640. maddesi uyarınca; limited şirketlerde, ortak, şirket esas sözleşmesinde öngörülmüş olması kaydıyla ve öngörülen sebepler çerçevesinde, genel kurul kararıyla şirketten çıkarılabileceği gibi, şirket esas sözleşmesinde öngörülmemiş olsa dahi haklı sebebin varlığı halinde şirketin istemi üzerine mahkeme kararıyla şirketten çıkarılabilecektir. TTK’mn 640/f.3. maddesinin temelinde ortaklıktan çıkarma davasının açılabilmesi için, bir ön şart olarak, TKK’nın 62l/f. 1- (h) hükmü uyarınca, genel kurulda oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bulunması ve temsil edilen oyların en az üçte ikisinin sağlanması koşuluyla bir karar alınması gerekmektedir.
Davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen 18/11/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun toplantıda hazır bulunduğu ve toplantıda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin karar lehine oy kullanmış olduğu tespit edilmiş olup, bu çerçevede gerekli oy nisabının sağlandığı anlaşılmıştır.
Ortağın şirketten çıkarılması, haklı bir sebebin var olmasına bağlıdır. Haklı sebeplerin neler olabileceğine ilişkin olarak kanunda herhangi bir düzenleme yer almamakla beraber, doktrin ve yargı kararlan çerçevesinde haklı sebepler, somut durumun özelliğine göre değişebilecek olmakla beraber şu şekilde sayılabilir; Ortağın davranışlarının şirketin menfaatlerine zarar vermesi ve/veya şirketi zarara uğratması, ortağın bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağına aykırı işlem ve eylemler gerçekleştirmesi, bir ortağın, uğradığı sürekli bir../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi, şirketin diğer ortaklarına karşı haksız fiil ika edilmesi, vs.
Bu kapsamda, şayet ortağın kendi şahsında veya davranışında ortaya çıkan sebepler, ortaklık amacına ulaşılmasını olanaksız kılıyor veya önemli ölçüde amaca ulaşılmasını engelliyor ya da ortağın şahsı veya davranışı onun ortaklıkta kalmasını diğer ortaklar bakımından katlanılamaz gösteriyorsa, bu durumlarda ortağın çıkarılması için haklı sebebin varlığı kabul edilebilir. (Oruç Hami Şener, Limited Ortaklıklar Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2017, s.907)
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacı şirketin davalı …’dan; 31.12.2014 tarihi itibariyle 241.295,22TL, 31.12.2015 tarihi itibariyle 365.805,33TL, 31.12.2016 tarihi itibariyle 192.846,43TL, 31.12.2017 tarihi itibariyle 1.103.727,85TL, 31.12.2018 tarihi itibariyle 1.172.550,68TL alacağının bulunduğu, davalının bu tarihten itibaren borcunu ödediğine dair bir kayda rastlanmadığı, bunun üzerine davacı şirket tarafından borçlu … aleyhine borçlu ortağın şirkete olan borcundan kaynaklanan toplam 1.172.550,68TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden 08.04.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
Diğer yandan, davacı şirketin diğer ortakları olan … … ve …’nın davacı şirkete borçlarının bulunmadığı ve ortakların davacı şirketten 391.334,47TL tutarında alacaklı oldukları tespit edilmiştir.
Bu itibarla, davalının şirkete olan borcunun ortaklık amacına ulaşılmasını önemli ölçüde engellediği, davalının şirkete olan borcunun ortaklıkta kalmasını diğer ortaklar bakımından katlanılamaz hale getirdiği ve bu durumun davacı şirket tarafından haklı bir neden olduğu kanaatine varılarak davalı …’nın davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmiştir.
Sermaye şirketlerinde herhangi bir ortağın ortaklık payının hesabı karar tarihine en yakın tarihteki güncel şirket ticari kayıtlannm esas alınmasını gerektirmektedir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/12294 E. 2006/12821 K. sayılı ve 05.12.2006 tarihli ilamına göre; “Dava, TTK’nun 551/2 maddesi hiikmü uyarınca limited şirket ortağının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine ve ortaklık payının tahsiline ilişkindir. Ortağın limited şirketten çıkmasına izin verilmesine ilişkin mahkeme kararı inşai nitelikte olduğundan karar tarihinde hüküm ifade eder. Bu durumda, çıkarılan ortağın sermaye payı hesaplanırken şirketin hüküm tarihine en yakın bir tarihteki sermayesinin rayiç değerinin belirlenmesi ve dolayısıyla davacının tasfiye payının da bu tarihe göre hesaplanması gerekecektir ” denilmektedir.
Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/2171 E. 2006/2417 K. sayılı kararında “Şirketten çıkma kararı inşai nitelikte bir karar olmakla, mahkemece, davacının karar tarihine en yakın tarih itibariyle rayiç değerlere göre hesap edilen çıkma payı ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren temerrüt faizine hükmetmek gerekirken, yazdı olduğu şekilde dava tarihi itibariyle ortaklık payını hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece; davalı şirketin defler ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılarak, şirketin karar tarihine en yakın tarih itibariyle net malvarlığının ve buna göre davacının hissesinin haiz olduğu değerin saptanması ve buna göre davacının hissesinin belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken… ” şeklindeki kararıyla, çıkma payının, karar tarihine en yakın tarihteki şirket malvarlığı gözetilerek hesaplanması gerektiğine hükmetmiştir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’nun mahkememize sunmuş olduğu 04/03/2021 tarihli raporuna göre; davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüm mal varlıklarının rayiç…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…değerleri esas alınmak suretiyle, 6102 sayılı TTK’nun 376/3. maddesinde ifade edilen aktiflerin satış fiyatı esasına göre 31.12.2020 tarihi itibariyle şirketin özvarlık tutarının; (+) Mevcutlar ve Alacaklar (Varlıklar) Toplamı: 1.267.406,74TL, (-) Borçlar Toplamı 1.085.965,70TL (=) Şirketin Reel Özvarlık Toplamı: (+) 181.441,04TL olduğu, ortaklık yapısı yönünden yapılan incelemede, ortaklıktan çıkarılması talep edilen …’nın davacı şirkette %33’lük paya sahip olduğu, davalı …’nın sermaye payına düşen çıkma payının 181.441,04TL 0,33 = 59.875,54 TL olarak hesaplandığı, bununla birlikte, davalı …’nın 31.12.2020 tarihli bilançoya göre davacı şirkete 1.172.550,68TL tutarında borcu bulunduğu, bu tutarın hesaplanan çıkma payından tenzilinin gerektiği, buna göre bu tutar dikkate alındığında, davacının çıkma payının bulunmadığı, tam tersine şirkete (1.172.550,68 TL – 59.875,54 TL =) 1.112.675,14 TL borcunun bulunduğu anlaşıldığından, davalı için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 59.875,54 TL ayrılma akçesinin davalının davacı şirkete borcundan mahsubu ile ödenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE;
Davalının TTK.nun 640/3 maddesi gereğince davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi şirket ortaklığından ÇIKARILMASINA,
Davalı ortağın şirket ortaklığından çıkması üzerine payının şirkete aidiyetinin verilen kararın olağan sonucu olması nedeniyle bu hususta ayrıca payların şirkete devrine ilişkin bir hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davalı için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 59.875,54 TL ayrılma akçesinin davalının davacı şirkete borcundan mahsubu ile ödenmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvurma harcı ve 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 116,60TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 91,30TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.091,30TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza