Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/654 E. 2021/495 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/654 Esas – 2021/495
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/654 Esas
KARAR NO : 2021/495

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkili ile davalı arasında kamyon tipi aracın satımı konusunda mutabakata varıldığını, bunun sonucunda müvekkili tarafından aracın satımına ilişkin olarak kapora ödemelerinde bulunulduğunu, fakat buna rağmen davalı tarafın müvekkiline aracı devretmekten imtina etmiş olup müvekkilinin kapora için yapmış olduğu ödemeleri de iade etmediğini, bunun üzerine taraflarınca davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nde …E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış olup davalı tarafından bu takibe itiraz edildiğini, borçlunun icra takibine itiraz etmesi üzerine dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa 06/10/2020 tarihinde başvurulduğunu, müvekkili …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …, 22/08/2020 tarihinde … ile … plakalı … marka kamyon tipi aracın satımı konusunda anlaştığını bunun karşılığında müvekkilinin söz konusu şahsa, müvekkili şirkete ait banka hesabı üzerinden 2.550,00-TL kapora gönderdiğini, sonrasında aracın üzerinde vergi borcu olduğunu söyleyen …’nın devir için söz konusu şerhlerin kaldırılması gerektiğini müvekkiline ilettiğini ve bunun karşılığında araç satış miktarından mahsup etmek üzere müvekkilinden 10.000,00-TL daha talep ettiğini, müvekkilinin 25/08/2020 tarihinde söz konusu tutarı şirkete ait banka hesabı üzerinden …’ya kapora açıklaması ile gönderdiğini, müvekkilin aracın devri için …’yı notere davet etmiş olsa da davalı/borçlu taraf Covid-19 virüsüne yakalandığını ve karantinada olduğunu müvekkiline ilettiğini, … karantinadan çıktığı zaman devri yapabileceğini, borçlu tarafa ait karantina süresinin sona ermesinin ardından tarafların bir araya geldiğini ve müvekkilinin araç devri için notere gitmeyi talep ettiğini, ancak …’nın notere gitmekten imtina ettiğini ve aracı satmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini, edim yükümlülüğü altında olan …’nın sonrasında aracı da alarak olay yerini terk ettiğini ileri sürerek, davalının yetki itirazının ve borca itirazının yerinde olmadığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, davanın kabulüyle birlikte, davalı tarafından, müvekkilin alacaklarının tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyayla girişilen icra takibine, haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilmesi üzerine yapılan itirazın iptaline, yapılan icra takibine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi sebebiyle davalının, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine yasal süresi içerisinde icra takibinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, öncelikle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin hiçbir şekilde sözde alacaklı şirketi tanımadığını, müvekkili ile kendisini … olarak bildiği şahıs arasında … palaka sayılı aracın satışı konusunda taraflarca sözlü anlaşma sağlandığını, ancak araç alıcısı-davacı şirket sahibi …’ın araç-kapora bedelini sahibi olduğu şirket üzerinden müvekkilinin hesabına havale ettiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında araç satışı konusunda bir işlem yapılmadığını, davacı tarafca davacı-alacaklı olarak gösterilen şirket ile müvekkilinin hiçbir şekilde ilgi ve alakası olmayıp husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresi itibari ile yetkili mahkemenin ve icra dairelerinin Ankara Batı Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının görülebilmesi için, bilindiği üzere davanın açıldığı mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibi bulunması gerektiğini, müvekkilinin aracını satmak amacıyla internet sitesi üzerinden satışa çıkardığını, karşı tarafın telefon ile irtibat sağlayarak aracı almak istediğini, aracın experini yaptırmak istediğini, müvekkili tarafından aracın muayenesinin olmadığı beyan edilmesi üzerine, karşı tarafca muayenenin kendisi tarafından muayene ve bazı masrafların araç bedelinden düşülmesi halinde yaptırılacağının ifade edildiğini ve taraflarca 77.500 TL fiyat üzerinden anlaşma sağlandığını, karşı tarafca, araca kapora bedeli olarak 2.500 TL ve aracın experinin yapımı sırasında üzerinde nakit olmaması nedeniyle müvekkiline 50 TL borçlanmış olması nedeniyle toplamda 2.550 TL’yi müvekkili hesabına gönderdiğini, müvekkilinin işi gereği şehir dışına çıkmak zorunda kaldığını, karşı tarafca araca çok ihtiyacı olduğu ancak muayeneyi henüz yaptıramayacağı bahanesi ile her ne kadar müvekkilinin vermek istememiş ise de aracın kendisinde kalmasının talep edildiğini, müvekkilinin şehir dışına çıkmış iken karşı tarafın bütün çaba ve ısrarlarına dayanamayarak aracın anahtar ve ruhsatını çocuğundan alabileceğini beyan ederek sözde alacaklı karşı tarafa araç anahtarı ve ruhsatın teslim edildiğini, aradan birkaç gün geçtikten sonra karşı tarafın müvekkiliin arayarak elinde hazır parası olduğunu, eğer müvekkilin ihtiyacı var ise 10.000 TL gönderebileceğini bu miktarın aracın satın alım aşamasında fiyattan düşüleceğini beyan ettiğini, müvekkilinin şehir dışından dönüşünde 28.08.2020 tarihinde ailesi ile birlikte karantinaya girdiğini, müvekkilinin bu süreç içerisinde karşı tarafı defalarca arayarak aracın muayenesinin yapılmasının beklediğini, satış için her zaman hazır olduğunu, karşı tarafca anlaşıldığı gibi aracın muayenesinin yapıldığı takdirde aracın devrinin müvekkili tarafından yerine getirileceği ifade edildiğini, aracın karşı tarafta kaldığı süre boyunca, karşı tarafca araç şehirler arası yolda kullanılmış nakliye aracı olarak kullanılmış, müvekkilince araçta muayene, sigorta gibi zorunlu unsurlarının olmadığı, aracı acil bir şekilde kendisine teslim etmesi gerektiği ifade edilmiş ise de karşı taraf müvekkilin bütün ihtarlarına rağmen aracı teslim etmediği gibi aracı kullanmaya da devam ettiğini, karantina süresinin sona ermesi akabinde karşı taraf ile görüşen müvekkilin aracın marş dinamosu gibi bazı parçalarının karşı tarafın kullanımından kaynaklı bozulduğunu tespit ederek aracı tamir için sanayiye götürdüğünü, yüklü miktarda para harcadığını ve karşı tarafa yine anlaşma gereği aracın muayenesini yaptırması halinde aracı alabileceğini ifade ettiğini, 16.09.2020 tarihinde karşı tarafın müvekkilini arayarak herhangi bir neden bildirmeksizin aracı almaktan vazgeçtiğini ve aracı Kahramankazan/ANKARA’ da bir yere bıraktığını ifade ettiğini, karşı tarafın kullandığı süre için herhangi bir miktar ödemediği gibi araç üzerine birçok trafik cezası işletilmesine ve aracın birçok parçasının bozulmasına sebebiyet verdiğini, kaporanın alıcı tarafın cayması durumunda satıcı tarafın mağduriyetini engelleyen ve bir nebze olsun satıcının zararının telafisine imkan sağlayan bir kurum olduğunu, karşı tarafca talep edilen kaporanın iadesine ilişkin iş bu itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, müvekkilince aracın satımından vazgeçilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, davacı tarafça ödenen 12.500,00 TL’ ye ilişkin müvekkilinin uğradığı maddi zararlar, aracın şu andaki satış bedelindeki düşüş, aracın 1 ay gibi bir süre kullanılamaması ve karşı tarafın aracı 22.08.2020 tarihi ile 16.09.2020 tarihleri arasında kullanması nedeniyle kiraya verilememesi, sözleşme tarihinden teslim tarihine kadar hesaplanacak araç kira bedelleri ve kapora olduğu dikkate alındığında geri ödenmesinin talep edilemeyeceği ve bu bedellere mahsup edileceği dikkate alınarak davanın reddini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkeme aksi kanaatte ise iş bu zarar, ziyan, tazminat, kapora, araçtan mahrum kalınan süre, aracın kiraya verilmesi halindeki günlük kira bedeli ve alacakların hesaplanması ile davacı tarafça talep edilen bedelden tenziline karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğü’nde … esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, dekont sureti ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, adi yazılı araç satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatına yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev itirazı ile ilgili yapılan değerlendirmede tarafların bağlı bulundukları vergi dairesine yazılan müzekkere cevabı ile davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu tarafların tacir sıfatına sahip olduğu satıma konu aracın ticari araç olduğundan TTK4/1-A gereğince mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır. Yetki itirazı ile ilgili yapılan değerlendirmede İcra İflas Kanununda itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralının bulunmadığı, dava konusunun götürülecek borç olması sebebiyle TBK89/1 maddesi gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Husumet itirazı ile ilgili yapılan değerlendirmede dava konusu araç her ne kadar şirket adına satın alınmamış ise de, aracın ticari ve mesleki olmayan amaçlarla şirket ortağı ve yetkilisiyle sözlü anlaşma ya dayanarak kaporanın gönderildiği, davaya konu aracın ticari araç olduğu şirket ortaklarının özellikle kullandıkları otomobili şirket adına satın aldıkları malum bulunmakla husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde tanzim edildiği, satış sözleşmesinin 2918 sayılı Yasanın 20/d.maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, asıl edimin geçersiz bulunması nedeniyle buna bağlı fer’i edim (cezai şart) da geçersiz olacağı, geçersiz sözleşmeye dayanarak cezai şart istenemeyeceği, sözleşme geçersiz olduğundan tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca karşılıklı olarak iade etmekle yükümlü oldukları, bu bağlamda, kapora olarak verilen 12.550,00 TL’nin alındığının davacı tarafın da kabulünde olduğu gözönünde bulundurularak asıl alacağın karşılığı harca esas değer üzerinden davanın kabulüne, alacağın varlığı borçlu tarafından bilinebilir likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Dava konusu alacak likit alacak niteliğinde olduğundan kabul edilen 12.550,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 857,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 151,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 706,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 151,12 TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 213,22 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 76,75 TL tebligat ve posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍