Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/621 E. 2022/575 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/621 Esas – 2022/575
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/621
KARAR NO : 2022/575
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin … esas, … karar)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 07/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’ın 2017 yılında davalı bankanın … İli … İlçesi … Şubesinden … plakalı aracını rehin göstererek çekmiş bulunduğu Kredi ve Rehin Sözleşmesine (Zirai Krediye) kendi isteği ve rızası ile kefil olduğunu, kefil olduğu miktarın sözleşme tarihinde 50.000,00 TL tutarında olduğunu, söz konusu kredinin bir kısmının kefil olduğu asıl borçlu … tarafından ödrendiğini ancak geriyşe kalan taksit tutarlarının ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ile müvekkili adına İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borca bir itirazının bulunmadığını, müvekkiline davalı banka çalışanları tarafından eksiklik ve yanlışlık olduğunu ileri sürerek bir takım evrak imzalatıldığını, bunun üzerine Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, toplamda 650.000,00 TL tutarında üç adet senedin icraya dayanak yapıldığını, müvekkilinin hukuka aykırı ve hileli bir şekilde imza attırılarak borçlandırıldığını, müvekkilinin dava konusu icra
e-imza e-imza e-imza e-imza

takibine konu senetler karşılığında davalı bankaya gerçek anlamda ve maddi hukuk açısından hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin ve icra takibinin iptaline, davalı yanın kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı …’ın 2017 yılında … A.Ş. … ili … ilçesi … Şubesinden … plakalı aracını rehin göstererek çekmiş bulunduğu Kredi ve rehin sözleşmesine (Zirai Krediye) kendi isteği ve rızası ile kefil olduğunu, kefil olduğu miktar sözleşme tarihinde 50.000,00TL olduğunu, bu kredinin bir kısmı müvekkilinin kefil olduğu asıl borçlu davalı … tarafından ödendiğini, ancak geri kalan taksit tutarlarının ödenmediği için asıl borçlu ile birlikte müvekkilinin de icraya verildiğini, müvekkilinin bu borca bir itirazı bulunmadığını, ancak müvekkilinin banka çalışanları tarafından kandırıldığını bilmeden nasıl evraklara imza attığından habersiz banka tarafından yapılan yanlışlık ve eksikliklerin giderildiğini düşünerek 650,000,00 TL tutarında üç adet senet imzalattırıldığını, davaya konu bonolarda lehtarın … olduğu dikkate alınarak taraflarına …’a karşı birleştirme talepli menfi tespit davası açmak üzere iki hafta süre verildiğini, bu nedenle açılan iş bu davanın mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve takibe konu senetlerden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın niteliği Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümleneceğinden görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle göre yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının …’ın kullandığı ve kullanacağı kredilere istinaden kefaletinin mevcut olduğunu, davaya konu kambiyo senetlerinin tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya … tarafından teslim ve ciro edildiğini, ancak kambiyo senetlerinin vadesi geldiği halde ödenmediği ve protesto işlemi yapılarak Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takip işlemlerine başlanıldığını, söz konusu icra takibinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddi ile alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, tanık beyanları, 17/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, 01/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Asıl davanın açıldığı Ankara Batı … Tüketici Mahkemesi 16/01/2020 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile dosyamız arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE :Dava, Genel Kredi Sözleşmesi ve Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına dayanak oluşturan ve toplamda 650.000,00TL tutarlı olan 28/03/2017 tanzim ve 25/10/2019 vade tarihli 150.000,00TL lik 28/03/2017 tanzim ve 25/10/2019 vade tarihli 200.000,00TL lik ve 21/11/2018 tanzim ve 06/11/2019 vade tarihli 300.000,00TL lik senetler uyarınca davacının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının tespitine ilişkindir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davalı … A.Ş. ile birleşen dava davalısı … arasında 28.03.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, 28.03.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine davacı …’in 04.05.2017 tarihli kefalet sözleşmesi ile müteselsil kefil olduğu, …’in eşi …’in 04.05.2017 tarihli muvafakatname ile eşinin müteselsil kefil olmasını kabul ettiği, 28.03.2017 tarihli Genel Kredi Kredi Sözleşmesinde kredi limitinin 150.000,00 TL olarak düzenlediği ve müteselsil kefil davacı …’in kefalet miktarının da 04.05.2017 tarihli kefalet sözleşmesinde 150.000,00 TL olarak düzenlendiği belirlenmiştir.
Davalı banka tarafından 25.09.2019 tarihli Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi düzenlendiği ve ihtarnamenin müteselsil kefil davacıya 03.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği dava dosyasında yer alan tebliğ şerhinden belirlenmiştir. İhtarnamede toplam 338.062,66 TL’nin ihtamamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içerinde ödenmesi talep edilmiştir.
Ankara … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet senet bulunduğu, 28.03.2017 tanzim tarihli, 25.10.2019 vadeli. 200.000,00TL tutarlı senedin davacı … tarafından düzenlediği, alacaklının … olduğu, … tarafından davalı … A.Ş.’ye ciro edildiği, 28.03.2017 tanzim tarihli, 25.10.2019 vadeli, 150.000,00 TL tutarlı senedin davacı … tarafindan düzenlediği, alacaklının … olduğu, … tarafından davalı … A.Ş.’ye ciro edildiği, 21.11.2018 tanzim tarihli, 06.11.2019 vadeli, 300.000,00TL tutarlı senedin … tarafından düzenlendiği, alacaklının davalı … A.Ş. Olduğu, 14.11.2019 tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takipte ödeme emri düzenlendiği, takip talebinde 295.000,00TL asıl alacak, 2.254,52TL işlemiş faiz, 885,00TL komisyon olmak üzere toplam 16.407,54 TL’nin talep edildiği, ödeme emrinin 150.000,00TL miktarlı 28.03.2017 tanzim tarihli 25.10.2019 vade tarihli senet, 300,000,00TL miktarlı 21.11.2018 tanzim tarihli 06.11.2019 vade tarihli senet, 200.000,00TL miktarlı 28.03.2017 tanzim tarihli 25.10.2019 vade tarihli senet için düzenlendiği, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek 0 faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … A.Ş. aleyhine açılan asıl davada; davacı taraf toplam miktarı 650.000,00TL olan 3 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiştir. Bu bonoların ilki 28/03/2017 tanzim tarihli 25/10/2019 vade tarihli 200.000,00TL bedelli, keşidecisi davacı, lehtarı …, cirantaları … ve davalı banka olan bonodur. İkincisi ise 21/11/2018 tanzim tarihli 06/11/2019 vade tarihli 300.000,00TL bedelli, keşideci …, lehtarı ve cirantası davalı … olan bonodur. Üçüncüsü ile 28/03/2017 tanzim tarihli 25/10/2019 vade tarihli 150.000,00TL bedelli, keşidecisi davacı, lehtarı …, cirantaları … ve davalı banka olan bonodur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; iki numarada belirtilen bono yönünden (yani 300.000,00TL bedelli) davacının bu bonoda herhangi bir sıfatı olmadığından dolayısıyla dava ehliyeti olmadığından bu bono yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf davalı banka tarafından TTK’nun 687/1 maddesi gereğince yukarıda sayılan birinci ve üçüncü bononun kötü niyetli olarak iktisap edildiğini yazılı deliller ile kanıtlayamamıştır. Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından, yemin delili hatırlatılmamış, davanın davalı banka yönünden reddine karar verilmiştir. Bu arada mahkememizce verilen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir kararı infaz edilmediğinden, davalı banka lehine tazminata hükmedilmemiştir.
Birleşen dava yönünden; birleşen davada davacı taraf yukarıda belirtilen bonolara ilişkin olarak davalı …’a karşı menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği şekilde önceki paragrafta iki numarada belirtilen bono yönünden (yani 300.000,00TL bedelli) davacının bu bonoda herhangi bir sıfatı olmadığından dolayısıyla dava ehliyeti olmadığından bu bono yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Diğer iki bono yönünden ise davacı taraf borçlu olmadığını yazılı delillerle kanıtlayamamış, ancak açıkça dava dilekçesinde yemin deliline dayandığından davalı …’a davacı tarafça yemin teklifi hatırlatılmış, davacı tarafın yemin teklifine yönelik ihtarlı davetiyesi davalı …’a tebliğ edilmiş, ancak davalı … yemin davetine icabet etmediğinden birinci ve üçüncü bonolar yönünden davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Asıl davada davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
b)Davalı taraf lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen davada davanın kısmen kabulü ile; davaya konu bonolardan 28/03/2017 tanzim ve 200.000,00TL bedelli bono ile 28/03/2017 tanzim tarihli ve 150.000,00TL bono yönünden davacı tarafından davalı …’a açılan davaların kabulü ile, bu bonolar yönünden davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 11.100,37TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.019,67TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 49.550,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44.401,50TL karar ve ilam harcından peşin alınan 11.100,37TL harcın mahsubu ile bakiye 33.301,13TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 59,30TL başvurma harcı, 11.100,37TL peşin harç ve 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11.168,17TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 32.950,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 406,90TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.406,90TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 757,56TL’nin birleşen dava davalısı …’tan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza