Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/62 E. 2021/509 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/62 Esas – 2021/509
T.C
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/62 Esas
KARAR NO : 2021/509

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2020
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 27/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı borçludan olan alacağını tahsil için 30.05.2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 10.06.2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından 17.06.2019 tarihinde süresinde fakat haksız ve yersiz olarak yapılan borca itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ve davalı tarafça imzalanan sevk irsaliyesi incelenecek olursa taraflar arasında aralarında gerçekleşen anlaşma gereği 02.01.2019 tarihinde müvekkili şirket tarafından söz konusu malların davalı tarafa teslim edilmiş olduğunu, söz konusu teslime ilişkin olarak davalı tarafından kaşe ve imzasının yine aynı tarihli sevk irsaliyesi ile alındığını, arabuluculuk sürerinde de uzlaşma sağlanamadığını beyan ederek, borçlu şirket tarafından gerçekleştirilen haksız ve yersiz itirazının iptali ile durdurulan takibin devam etmesine, borçlu şirketin asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, davacı şirketin ticaret sicil kaydı, davalının ticaret sicil kaydı ve vergi dairesi kayıtları, davalının 2019 yılına ait BA-BS formu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen ticari satım sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 11.06.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 17.06.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, 02/01/2019 tarihli 26.795,09TL bedelli faturaya dayalı olarak davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davaya cevap vermediğinden savunması tespit edilememiş ancak borca itirazında davacıya borcu olmadığını savunmuştur.
Davacı yanın bağlı bulunduğu vergi dairesinden 2019 yılına ait BS formu HMK m.221 uyarınca celp edilmiştir. Davalı yanın ise ticari faaliyetini terk etmesi ve akabinde işletme hesabına göre defter tutması sebebiyle BA-BS bildirim yükümlülüğü bulunmadığından BA-BS formları dosyaya kazandırılamamıştır.
Davalıya ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden yalnızca davacının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, dava dosyası ve davacının 2019 yılı kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının 30.05.2019 tarihli Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı icra takibi ile 26.795,09 TL tutarlı fatura alacağını davalıdan talep ettiği, dosya kapsamındaki müzekkere cevaplarına göre, alacağın dayanağı faturanın davacı tarafından BS formu ile beyan edildiği, davalının ise işletme esasına göre defter tuttuğu için beyan zorunluluğunun bulunmadığı, davalı vekili tarafından davaya cevap verilmediği gibi ticari defterlere ilişkin bir beyanda da bulunmadığı, bu nedenle davalı kayıtlan üzerinde bir incelemenin yapılmamış olduğu, davacının 2019 yılı kayıtlarına göre, dava konusu alacağın dayanağı faturanın kayıtlara işlenmiş olduğu, 12.000,00TL tutarlı davalıdan yapılan nakit tahsilat kaydının ticari defterlerde yer aldığı, bu tutar dikkate alındığında davacının davalıdan icra takip tarihi (30.05.2019) itibariyle 14.795,09 TL bakiye alacağının bulunduğu, bu tutar üzerinden takibin devamına karar verilebileceği belirtilmiştir.
Takibe konu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Dosyaya sunulu bulunan sevk irsaliyesine göre faturaya konu malın davalı yana teslim edildiği ve sevk irsaliyesinin … ismiyle kaşeli ve imzalı olduğu, davalı yanın imzaya ilişkin bir itirazının dosya kapsamında bulunmadığı, bu doğrultuda davacı yanın BS formuyla beyan ettiği faturaya konu malları davalı yana teslim ettiği olgusunu ispatladığı anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı yanın defter ve kayıtlarına göre davacı yanın davalı yandan 26.795,09TL tutarlı fatura alacağının bulunduğu, ancak 12.000,00TL nakit tahsilat kaydının bulunduğu ve bu tutarın mahsubu ile davacı yanın bakiye 14.795,09TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı yan kayıtlarına sehven iki kez 6.000,00TL olmak üzere toplam 12.000,00TL tahsilat kaydı girildiğini beyan etmişse de buna ilişkin bir düzeltme yapılmadığından ve mevcut kayıtlarda tahsilat görüldüğünden davacı yanın savunmasına itibar edilmemiştir. Her ne kadar davalı defterleri incelenememiş ve davacı defterleriyle mukayesesi yapılamamışsa da HMK’nın 222. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, davalı defterleri ibraz edilmediğinden davacı defterleri, davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Bu doğrultuda davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre davalıdan bakiye 14.795,09TL alacaklı olduğu, davalı yanın borcun ödendiğine ilişkin ispatlanmış bir savunmasının da bulunmadığı anlaşılmakla davalının takibe itirazının haksız olduğu ve itirazının iptali gerektiği sonuç ve kanaatiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 14.795,09TL Asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.010,65TL karar ve ilam harcından peşin alınan 323,62TL harcın mahsubu ile bakiye 687,03TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 728,84TL sinin davalıdan, 591,16TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 323,62TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 385,82TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 125,40TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 725,40TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre hesap edilen 400,53TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı