Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/617 E. 2021/524 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/617 Esas – 2021/524
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/617 Esas
KARAR NO : 2021/524

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 28/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı ile dava dışı … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının yetkiye, borca, fer’ilerine ve takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçluların yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olan ve davalı adına kayıtlı … plakalı vasıtanın dava dışı alkollü sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken 19/04/2014 tarihinde trafik kazasına karıştığını, müvekkili şirket tarafından mezkur kaza sonucu yaralanan ve malul kalan… için ödenen 13.673,33 TL destekten yoksun kalma tazminatının araç maliki olan davalıdan tahsilinin gerektiğini, alkollü araç kullanımı nedeniyle müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkının doğduğunu beyan ederek, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itirazında kötüniyetli olan davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, … plakalı aracın trafik tescil kaydı, davacı sigorta şirketi kayıtları, Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, 31/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketince ölümlü trafik kazası nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tazmini ve tahsili için başlatılan başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından mirasçılara ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsiline dayalı ilamsız icra takibi başlatılmış olup; ödeme emri davalı borçluya 11.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06.12.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Ankara Batı … Tüketici Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Ayrıca 2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK’nun 1281. Maddesi (6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi) hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın (zararın) poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları doğrultusunda, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması amacıyla dosya içinde nöroloji uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda, dava konusunu oluşturan 19.04.2014 tarihli maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nın, %75 Asli Kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın %25 Tali Kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kaza anında 2,50 promil alkollü olduğu, kazanın oluşumunda alkolün kolaylaştıcı etkisinin olduğu fakat münhasıran etkili olmadığı, ayrıca; araç maliki ve işleticisi olarak davalı … … Ltd. Şti.’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, nizami park halinde iken anılan kazaya taraf olan … plakalı araç malikinin kusur ve ihmali bulunmadığı gibi … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunmakta iken anılan kaza nedeni ile hayatını kaybeden…’nin kusur ve ihmali bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin, davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirine ait olmak üzere; rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde; Müteveffanın hak sahibi babası …’nin 24.09.2014 ödeme tarihi itibarıyla; 10.317,95TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının bulunduğu, davacı tarafın rücuen tazminini talep ettiği miktarın ise 6.576,78TL olduğu, müteveffanın hak sahibi annesi …’nin 23.06.2015 ödeme tarihi itibarıyla; 11.978,88TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının bulunduğu, davacı tarafın rücuen tazminini talep ettiği miktarın ise 7.096,55TL olduğu, buna göre; (6.576,78TL + 7.096,55TL = 13.673,33TL ) asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamının gerektiği, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin mahkemenin takdirine ait olduğu belirtilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu tespit ve takdir edilerek hükme esas alınmıştır.
19/04/2014 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan davalının maliki olduğu, davacı sigorta şirketince sigortalanmış … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç arasında meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan…’nin vefat ettiği, davacı sigorta şirketince… mirasçılarına ödenen 13.673,33TL’nin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine işbu davanın açılarak itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna göre kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmediği, … plakalı araç sürücüsünün yol ver trafik işaret levhasına gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, kavşağa yaklaşırken hızını düşürmeyerek, geçiş önceliği olan araca öncelik vermeyerek asli kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği, bu halde kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmemesi karşısında davacı yanın rücu hakkının doğmadığı değerlendirilmekle davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 233,50TL harçtan alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının mahsubu ile artan 174,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/07/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı