Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/603 E. 2021/745 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/603 Esas – 2021/745
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/603 Esas
KARAR NO : 2021/745
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
K. YAZIM TARİHİ: 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş. ile … müşteri numaralı asıl borçlu şirket … Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi, …,…, ,…. Tic. Ltd. Şti ve davalı … Tic. Ltd. Şti. (27.10.2016 tarihli …sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile yapılan ünvan değişikliğinden önceki ünvanı ile … Tic. Ltd. Şti.) tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, söz konusu sözleşmeye istinaden, …. nolu kredi kartının asıl borçlu şirketin kullanımına sunulduğunu, borçlu şirketin, müvekkili bankaca kullanımına sunulan kredi kartı harcamalarına ait ekstre ödemelerini yapmadığını, taraflarınca noter kanalıyla gönderilen ihtarnameye rağmen de ödeme yapılmaması üzerine alacaklarının tahsili amacıyla Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün …. takip sayılı dosyası ile asıl borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine takip başlatıldığını, davalı borçlulardan …. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından icra dosyasına sunulan 21.05.2019 tarihli dilekçe ile yetkiye, borca, faiz ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine dosyanın yetkili icra dairesi olan Ankara Batı İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, yine borçlu vekili tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …. takip sayılı dosyasına sunulan 18.10.2019 tarihli dilekçe ile borca ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğünce 18.10.2019 tarihinde takibin durdurulduğunu beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ana sözleşmeye göre çift imza ile temsil edildiğini, dolayısıyla kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan 29/05/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi ile kefalet sözleşmesi, kredi kartı hesap özeti, ekstreler, ihtarnameler, 16/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır.
Davacı (alacaklı) banka vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 10/05/2019 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla toplam 11.180,41 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine davalı vekilinin 21/05/2019 tarihli dilekçeyle yetkiye, borca ve ferilerine itirazı üzerine, dosyanın yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esasına kayden gönderildiği, Ankara Batı İcra Dairesince düzenlenen 03/10/2019 tarihli ödeme emrinin, davalı borçluya 15/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 18/10/2019 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, varsa takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının hesaplanması bakımından dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 16/07/2021 tarihli raporda özetle; Davacının, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki takip tarihi (10.05.2019) itibarıyla davalıdan 9.489,79 TL asıl alacak, 1.563,33 TL işlemiş faiz ve 30,75 TL BSMV olmak üzere toplam 11.083,87 TL alacaklı olduğu, hesaplanan 9.489,79 TL tutarındaki anaparaya takip tarihinden (10.05.2013) itibaren yıllık %30,24 ve TCMB’nin dönemlere göre değişken kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden işleyecek termemüt faizi ve faizin % 5,00’i oranında BSMV işletilmek suretiyle icra takibine devam edilebileceği, talep edilen toplam nakdi alacak 11.180,41 TL olmasına karşın toplam nakdi alacağın 11.083,87 TL olarak hesaplanması karşısında fazladan talep edilen toplam nakdi alacak miktarının 96,54 TL (11.180,41 TL — 11.083,87 TL — 96,54 TL) olduğu, taraflardan yalnızca davacının tazminat talebinin bulunduğu, takip ve dava konusu yapılan alacağın likit (hesaplanabilir) nitelik taşıdığı, davacı l ehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılması halinde hesaplanan 11.083,87 TL tutarındaki nakdi alacağın % 20,00’sinin 2.216,77 TL’ye tekabül ettiği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalı şirketin kefalet sözleşmesini de yaptığı önceki ünvanı olan … Şirketine ilişkin 20 Aralık 2012 tarih ve 8219 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin incelenmesinde kefil olmaya B grubu yetkililer yetkili kılınmış ve kefalet sözleşmesi yapmaya şirket müdürü … ve …. müşterek imzaları ile yetkili kılınmıştır. Bu yetki 21 Ocak 2016 tarihinde 8998 sayılı Ticaret sicil gazetesinde yayımlanan ticaret unvan değişikliği ve …’ın tüm yetkisinin iptaline dair karara kadar devam etmiştir. Dosyaya konu 29.05.2014 imza tarihli genel kredi sözleşmesine konu kefil imza sayfası incelendiğinde ise davalı şirket adına (sözleşme tarihindeki unvanı …. Ltd.Şti) tek imzanın atıldığı ve imza tarihi itibariyle olması gereken iki imzanın bulunmadığı görüldüğünden şekil şartlarına haiz geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsedilemeyeceği anlaşılmış, kefalet sözleşmesi davalı şirket yönünden geçersiz olduğundan davacının kefalet hükümlerine başvurarak davalı şirketten alacak tahsil edemeyeceğinden bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 135,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 75,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/10/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza