Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2021/283 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/602 Esas – 2021/283
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/602 Esas
KARAR NO : 2021/283
Ankara Batı İcra Dairesi : …

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 18/05/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların konvetör bantın davacı tarafından üretimi ve 115.000-TL. bedel ile davalı tarafa satılması konusunda anlaştıklarını, anlaşma uyarınca davalı tarafın 06/05/2020 günü davacı şirketin hesabına 35.000-TL’yi “sipariş avans bedeli” açıklaması ile ödediğini, kalan 80.000-TL’nin ise teslimatta ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, davacının makinayı davalı tarafa teslim ettiğini ve faturayı da tanzim ettiğini, taraflar arasındaki ilişkiye dair bahsi geçen teklif formu, sipariş avansının ödeme dekontu, irsaliye ve faturanın dava dilekçesine ekli olduğunu, davalı tarafın yasal süresi içerisinde ne ayıp ihbarında bulunduğunu ne de faturaya itiraz ettiğini, bakiye 80.000-TL. tutarlı alacağın ödenmemesi üzerine taraflarınca Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı taraf aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edilmek sureti ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli, tamamen alacağın tahsilini geciktirme amacına yönelik olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan bu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddi gerektiğini, davalı şirketin, davacıdan 05.04.2020 tarihinde Manyetik Talaş Ayırma Hattı alımı için teklif istediğini, davacı tarafından toplam 115.000,00 TL bedelli 1 adet 17.000-20.000 gauss şiddetli konveyör, 1 adet 9.000-11.000 Gauss şiddetli konveyör, 1 adet 5.000-7.000 Gauss şiddetli konveyör, 1 adet vibrasyon tavalı sisteme akuple 2.000-5.000 Gauss aralığında istenilen şiddette ayarlanabilir ve 4 ayrı elektrik pano ve bütün motorlarda hız kontrol sistemi teklifi verildiğini, yine teklif formunda hattın alımı durumunda 4-6 hafta imalat süresi ile hattın bedelinin ödemesine ilişkin de %30 peşin, teslimatta %30 nakit ve kalan bakiye için 45 günlük çek verilmesinin teklif edildiğini, bu teklife karşılık davalı şirketin malın alımı için talimat verdiğini ve karşılığında anlaşma koşulları karşısında avans ödenmesini davacıya yaptığını, davacı şirketin, davaya konu Manyetik Talaş Ayırma Hattını 15.08.2020 tarihinde davalı şirkete getirdiğini, davaya konu Manyetik Talaş Ayırma Hattı için verilen teklifte belirtilen Gauss şiddeti, daha net bir ifadeyle manyetik alan şiddetini ölçen birim olarak gösterildiğini, davacı firma yetkililerinin davaya konu Manyetik Talaş Ayırma Hattını davalı şirkete teslim edildiği tarihte cihazda yapılan Gauss şiddeti ölçümü teklifte verilen 17.000-20.000 gauss şiddetinin 1/5’ine dahi ulaşamadığını, bunun üzerine davalı şirket yetkilisi ile Makine Mühendisi … tarafından, davacı şirket yetkilileriyle görüşmeler yapıldığını, teklif formunda belirtilen Gauss şiddetine ulaşılamadığının bildirildiğini, davacı şirket yetkililerinin bu durumun düzeltilmesi için Manyetik Talaş Ayırma Hattında revizeler yapılacağı taahhütlerinde bulunduklarını fakat davalı şirketi sürekli olarak oyaladıklarını, davacı yanın davalıyı sürekli oyaladığını ve kötüniyetli olarak yükümlülükten kaçmak maksadıyla bu davayı açtıklarını, hem tanık hem de mahallinde yapılacak keşif neticesinde alınacak bilirkişi raporuyla da teklif formunda yazan Gauss değerlerinin 1/5 ine dahi ulaşamayacağı, Manyetik Talaş Ayırma Hattının ayıplı imalat olduğunun anlaşılacağını, izah edilen nedenlerden ötürü, davacı firmaya 06.05.2020 tarihinde ödenen 35.000,00 TL’ye ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, tarafların BA-BS formları, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
09/04/2021 tarihli Makine Mühendisi ve Mali Müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti raporu ile özetle; dosya kapsamının tümünün incelenmesi neticesinde 13/07/2020 tarihli ve 18/08/2020 tarihli sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edilen makine ve malzemelerin ayıplı olduğu hususunda bir bildirim görülmediği, cevap dilekçesinde düşük olduğu belirtilen Gauss(manyetik şiddet) degerlerinin ölçüm sonucu hemen görülebileceğinden, makinaların istenilen Gauss şiddetini karşılamamış olsa bile açık ayıp niteliğinde olacağı, sipariş edilen ve teklif formundaki ürünlerin bedelinin 115.000,00 TL olduğu, davalı tarafından siparişte 35.000,00 TL’nin ödendiği, geriye 80.000,00 TL kaldığı, yapılan bu tespit ve açıklamalar çerçevesinde, davacı şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 08/09/2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 80.000,00 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava; ticari satım kapsamında satım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
Dava konusu olayda temel uyuşmazlık; davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise süresinde yapılıp yapılmadığının tespitidir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek;
Borçlar Kanununun 223. maddesi ise, “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş saylır.” hükmüne amirdir.
Somut olayda, 13.07.2020 tarihli ve 18.08.2020 tarihli sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edilen makine ve malzemelerin ayıplı olduğu hususunda bir bildirim görülmediği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1974 E., 2016/15653 K , 12.12 2016 tarihli kararında; “Davacının mesleğinin elektronik tamircisi olduğu da gözetildiğinde satın aldığı malları 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesinde öngörülen süreler içerisinde inceleyip varsa ayıp durumunu tespit etmesi mümkün iken bu süreleri geçirdikten sonra kargo yoluyla ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmesi karsısında somut olay bakımından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığının kabulü gerekir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde hüküm kurulduğu, bu kapsamda yapılan değerlendirme ile dava konusu olayda da davalının cevap dilekçesinde belirttiği düşük olduğunu belirttiği Gauss (manyetik şiddet) değerlerinin ölçüm sonucu hemen görülebileceğinden açık ayıp niteliğinde olacağı davalının TTK’nın 23. maddesinde ve BK.’nun 223. maddesinde öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Tüm dosya kapsamına, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların ticaret defter ve kayıtları üzerinden yapılan tespite göre taraflar arasında satım sözleşmesinin mevcut olduğu ve mal tesliminin yapılmadığına yönelik bir ihtilaf bulunmadığı bu kapsamda sipariş edilen ve teklif formundaki ürünlerin bedelinin 115.000 TL olduğu davalı tarafından siparişte 35.000TL ödendiği geriye satım ilişkisinden kaynaklı davalının 80.000TL borcu olduğu sabit kabul edildiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 80.000 TL üzerinden devamına, 2-80.000 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.464,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 966,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.498,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 966,20 TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.028,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ile 54,20 tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.254,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍