Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 E. 2020/537 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/60 Esas – 2020/537

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/60 Esas
KARAR NO : 2020/537

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
K.YAZIM TARİHİ:17/11/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında sunulan faturalardan anlaşılacağı üzere müvekkilinin üstlendiği ticari işlemler için anlaştıklarını, müvekkilinin 12/02/2018 tarihinde, davalının …ndan satın aldığı 3 adet CNC makinesinin kurulumunu yaptığını, bu işlemin yaklaşık 10 gün sürdüğünü, davalının 19/03/2018 tarihinde makine camı temini işi için müvekkili ile anlaştığını, 12/02/2018 tarihinde müvekkili tarafından taşınan makinelerin kırık olan camlarının müvekkili şirket tarafından tedarik edildiğini, tedarik edilen camların montajının yapıldığını, 29/06/2018 tarihinde servis işi için davalı ile müvekkilinin anlaştıklarını, davalı şirketin Kayseri’den üç adet makine satın aldığını, bu makinelerin kurulumu ve ayarları için de müvekkili şirket ile anlaşıldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan işlerin belirli olduğunu, buna karşılık müvekkiline ödemesinin tamamının yapılmadığını, müvekkilinin yapılmayan ödemeler için faturaların icra takibine konulduğunu, bu nedenle yapılan itirazın yersiz ve kötü niyetli olduğunu, borçlunun faize ilişkin itirazlarını da kabul etmediklerini, borçlu ile alacaklı arasındaki işin ticari nitelikli iş olduğunu, borçlunun faize ilişkin itirazlarının da yerinde olmadığını beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; taraflar arasında her ne kadar bahsi geçtiği gibi bir ticari ilişki söz konusu ise de, taraflar arasında mevcut borç ilişkisine uygulanacak herhangi bir faiz oranı belirlenmediğini, bu hususta herhangi bir sözleşme yapılmadığını, bu noktada sırf tarafların tacir olması nedeniyle somut olayda doğrudan avans faizinin uygulanacağını kabul etmenin usule, hukuka ve hayatın olağan akışına da aykırı nitelikte olduğunu, ancak buna karşın avans faizi noktasında taraflar arasında herhangi bir anlaşma veya sözleşme olmamasına rağmen davacının, mezkur alacağa avans faizi işleterek icra takibine konu etmesinin, itirazlarının haklı nedene dayandığının açık göstergesi olduğunu, davacının talep ettiği gibi bir icra inkar tazminatı hakkı da doğmayacağını beyan ederek, davacının haksız davasının reddine, davacının kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20′ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2018 yılına ait BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 16.107,32 TL asıl alacak, 4.169,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.276,34 TL nin tahsiline yönelik olarak faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 11.10.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 18.10.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davalı borçlu tarafından, Ankara Batı İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibine yapılan itirazda; icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itirazda bulunmuştur.
Mahkememizce öncelikle, İİK.nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi hususunda inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından yetkiye itirazda yetkili icra dairesi gösterilemediğinden usulüne uygun olmayan itirazın ön inceleme duruşmasında reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ise alacakla ilgili sadece faizin niteliğine dair savunmalar yapıldığından, hukuki yorum gerektiren husus hakkında bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; tacir olan taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından davalıya mal satıldığı, malların teslimi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın satım bedeline uygulanacak olan faize yönelik olduğu anlaşılmıştır. Her iki yanın ticari faaliyeti ile ilgili işlemlerde 6102 Sayılı TTK m.8/1 ve 3095 sayılı K.2/2. Maddelerine göre ticari işlerde temerrüt faiz oranı TCMB. nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranıdır. Hal böyle olunca, davacının satım bedeline yönelik alacağı yönünden avans faiz oranı talebi yerinde olup, davalı takip yapılmadan önce temerrüde düşürülmediğinden birikmiş faiz isteminin reddi ile alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 16.107,32 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ( takip talebindeki miktarı aşmamak üzere) ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Asıl alacak olan 16.107,32 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.100,29 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 244,89TL harcın mahsubu ile bakiye 855,40TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin, davalı yanın toplantıya katılmaması nedeniyle tümünün davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 244,89TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 101,38TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 408,47 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 63,00TL tebligat ve posta yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 50,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı