Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/102 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/586 Esas – 2022/102
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2022/102
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
K.YAZIM TARİHİ : 23/02/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 27.07.2020 tarihinde müvekkiline ait, … idaresindeki … plakalı aracın, … idaresindeki, …’a ait … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını ve bu kaza sonucu müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, meydana gelen kazada, davalı … A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında teminat altına alınan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, mevcut kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu, aracın bedelinde gerek hasarlanan parçalar, gerekse tramer kaydı nedeniyle ciddi bir düşüş meydana geldiğini, oluşan değer kaybının da tespit edilerek, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli … sayılı Resmi Gazete” de yayımlanan … Esas ve … ve 17.07.2020 tarihli kararı uyarınca 2918 sayılı KTK’nun 90’nci maddesinin birinci cümlesinde yer alan “… ve Kamın çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda …” ibaresi ve ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda …” ibaresi iptal edilmiş olduğundan ve yine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … Esas … ve 01.07.2020 tarihli kararı uyarınca Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının, eldeki uyuşmazlıklarda dikkate alarak çözümlenmesi gerektiğinden tazminat hesabının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Genel Hükümlere göre yapılması gerektiğini, müvekkiline ait araçta 95.081,97 TL hasar oluştuğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, kaza anında kusurlu bulunan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigorta şirketi, karşı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı bedelinden, araç sahibi/sürücüsü ile müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı bedelinden … A.Ş de araç sürücüsü/sahibi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin onarım sürecinde aracını kullanamadığını, onarım süresinin de tespit edilerek araç mahrumiyetinden kaynaklı bedelin de davalılar… ve …’dan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, … A.Ş.’ye 12/08/2020 tarihinde başvuru yapılmış olup, 13/08/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla davanın kabulü ile değer kaybı bedeli olmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin, Borçlar Kanunu gereği haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, araç mahrumiyet bedelinin belirlenerek şimdilik 100,00 TL’nin, davalılar … ve …’dan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/12/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve değer kaybı tazminatı talebini 27.000,00TL’ye, araç mahrumiyet bedeli talebini 2.677,50TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalılar … ve … vekili; öncelikle, 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesine göre; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk Sigortasında öngörülen sırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” bu sebeple dava şartının gerçekleşmediği hallerde davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın, müvekkilleri aleyhine zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadığını, bu nedenle davanın usülden reddi gerektiğini, kazanın meydana geldiği yer ve müvekkillerinin ikamet adresleri göz önüne alındığında yetkili mahkeme Ankara mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde müvekkillerinden …’ın tam kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, uzman bilirkişi heyetince kusur incelemesi yaptırılıp, tarafların kusuru tespit edilmeden araç sürücüsünün kusurlu gösterilmesi hakkaniyete aykırı olduğunu, araç sürücüsü müvekkili …, … adresine müşterisini bırakmış, müşteri indikten sonra sağ şeritten tekrar yola katılma amacıyla sinyal verip yol kontrotü yapmış, ardından yolun müsait olması sebebiyle dikkatle yola çıkmaya başladığını, ancak davacının çok hızlı bir şekilde geldiğini, müvekkili yola çıkmaya çalışırken sol arka kapısından çarptığını, çarpma neticesinde müvekkiline ait aracın döndüğünü ve yolun yönüne ters bir şekilde durduğunu, kazanın oluş şeklinden, müvekkilinin tüm dikkatine rağmen şehir içi hız sınırlarının çok üzerinde hareket eden davacının kazaya sebebiyet verdiğini, davacının çok hızlı gelmesinden dolayı herhangi bir kaçış manevrası yapamadığını, olayın oluş şekli, hava, yol durumu gibi unsurlar bir bütün olarak değerlendirilip, başka unsurların da rol oynayıp oynamadığının tespiti gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, kazaya karışan araç sürücülerinin kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, zira müvekkillerinin ancak kusur oranında sorumlu tutulabileceğini, söz komusu kazanın olduğu yolda keşif yapılarak alınacak olan bilirkişi raporu ile müvekkilinin ve araç sürücüsünün kusurunun olmadığının ortaya çıkacağını, dava dilekçesinde atfedilen kusur oranının hakkaniyete, hukuka ve kanuna aykırı olması sebebi ile iptali ile olay yerinde keşif yapılmak sureti ile kusur oranlarında belirtir şekilde bilirkişi raporunun alınması gerektiğini, kabul anlamında gelmemek kaydıyla değer kaybının hesaplanabilmesi için, aracın kaza öncesindeki mevcut hasarlarının tespiti, kaza sebebiyle oluşan hasarın, piyasa rayiç değerlerinin etkileyecek unsurların bulunup bulunmadığının tespiti olmadığından araçta oluşan değer kaybının ispatı gerektiğini, ancak davacının hiç bir tespit yapılmadan, haksız kazanç elde etme gayesiyle 95.051,97 TL değer kaybı oluştuğunu iddia ettiğini, aracın onarılan parçaları ve km’si dikkate alındığında bu kadar yüksek bir değer kaybı oluşması mümkün olmadığını, davacı yanın faiz başlangıç ve faiz talebine de itiraz ettiklerini, davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı, 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu, 06/08/2021 tarihli karayolları fen heyetinde görev alan bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi kurulu raporu, 19/11/2021 tarihli …’de çalışan fen heyetinden alınan bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
24/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporu: … plaka sayılı araç sürücüsü …; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67/a maddeleri ile asli kusurlardan olan 844 maddelerini ihlal etmesi, Yüce Yargıtay’ın …. HD. 16.01.1981 gün ve … sayılı kararında belirtilen; sürücü aracı kullanırken bütün ihtimalleri hesaba katmak zorundadır kuralını ihlal etmesi yanı sıra dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzubahis olduğundan olayın meydana gelmesinde %75 kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü…; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddesini ihlat etmesi, Yüce Yargıtay’ın …. HD. 16.01.1981 gün ve … sayılı kararında belirtilen; Sürücü aracı kullanırken bütün ihtimalleri hesaba katmak zorundadır karalını ihlal etmesi yanı sıra kazaya engel olabilmek adına fren tedbirine başvurmaması, dikkatsizliği ve tedbirsizliği sebebiyle olayın meydana gelmesinde %25 kusurlu olduğu, … plakalı araçta toplam hasar bedelinin 36.231,36 TL olduğu, araç mahrumiyet bedelinin 4.800,00 TL olduğu, … plakalı araçta kaza sonrası değer kaybının 11.400TL olduğu rapor edilmiştir.
Karayolları fen heyetinde görev alan bilirkişi heyeti raporunda, … plakalı araç sürücüsü …; 2918 sayılı kanunun 67/a ,c. maddeleri ile BA. Trafik yönetmenliğinin 95/ c.d, , 157/a-6,10 Maddelerini ihlalden olayda %75 oranında asli kusurlu bulunduğu, … plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K. nun 52/a —b maddeleri ve trafik yönetmenliğinin 101/a —b Maddelerini ihlalde hadisede % 25 oranında kusurlu, … plakalı aracın sağ ön kesiminden hasarlanmasın da 31 165.11 TL tutarında hasar meydana gelmiş olup henüz olay tarihinde 3 yaşında bulunan aracın 128.433 km de iken öncesinde kazasının bulunmadığı nedeniyle meydana gelen kazada orijinalliği bozulan otomobilin değer kaybı miktarının 36.000 TL olabileceği kendi kusuru hariç 27.000,00 TL davalı taraftan talep edebileceği, … plakalı … tipindeki 2017 model hususi aracın 10 günlük tamir süresinde 3.500,00TL tutarında mahrumiyet zararının olabileceği bununda % 25 kusuruna düşen 875.00 TL düşünce kalan 2.625 TL davacı yanın davalılardan talep edebileceği, 27.000,00 TL değer kaybı + 2.625,00 mahrumiyet zararı = 29.625 TL tutarın 27.10.2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilin davacının talep edebileceği belirtilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığıyla …’de çalışan fen heyetinden alınan bilirkişi heyeti raporunda, … plakalı … marka … tip, 2017 model taşıtın dava konusu kaza sonucu ikinci el satış değerinde kaza tarihi itibarıyla meydan gelen azalmanın 36.000,00 TL olduğu, … plakalı … marka … tip, 2017 model taşıtın dava konusu kazasıyla meydan gelen hasarının onarımı esnasında geçen süre zarfında oluşacak mahrumiyet bedelini karşılayacak ikame araç kiralama bedelinin kaza tarihi itibarıyla 3.570,00 TL olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan değer kaybı ile mahrumiyet bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
27/07/2020 tarihinde, dava dışı …’ın maliki olduğu, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ın maliki olduğu, davalı … Şirketince sigortalı olan davalı …sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kaza neticesinde davacının maliki olduğu araçta hasar meydana geldiği, hasarın neticesinde oluşan değer kaybı ile mahrumiyet bedelinin tazmini için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… plakalı aracın ticari taksi olduğu, 22/03/2020 – 22/03/2021 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe limitinin araç başına maddi 41.000,00TL olduğu, davacı tarafça 10/08/2020 tarihinde davalı sigortaya başvurulduğu, başvurunun 12/08/2020 tarihinde tebliğ olduğu, tebliğ tarihine 8 iş günü eklendiğinde 25/08/2020 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü, poliçe kapsamında sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumunun tespiti için 24/05/2021 havale tarihli rapor alınmış, düzenlenen raporda sürücü …’ın %25 oranında, sürücü …’in %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, trafik kaza tespit tutanağında ise sürücü …’ın kusursuz olduğu, sürücü …’in asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Buna göre kusur tespitleri arasında çelişki meydana geldiğinden çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinde görevli üç kişilik bilirkişi heyetinden 06/08/2021 havale tarihli rapor alınmıştır. Bu rapora göre meydana gelen kazada, sürücü …’ın %25 oranında, sürücü …’in %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup bu haliyle çelişki giderilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden 24/05/2021 havale tarihli raporda araç değer kaybı 11.400,00TL, mahrumiyet bedeli 4.800,00TL olarak hesaplanmış, 06/08/2021 havale tarihli raporda ise araç değer kaybı 27.000,00TL, mahrumiyet bedeli 2.625,00TL olarak hesaplanmış, her iki rapor arasında çelişki meydana geldiğinden çelişkinin giderilmesi için talimat ile … Fen Heyetinden 18/11/2021 tanzim tarihli rapor alınmıştır. Bu rapora göre kaza neticesinde davacı aracında oluşan araç değer kaybının 36.000,00TL olduğu, mahrumiyet bedelinin 3.570,00TL olduğu tespit edilmiş olup bu haliyle çelişki giderilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın …. Caddede düz seyrederken yolcusunu indirmek üzere no:… adresi önünde durduğu, yolcusunu bıraktıktan sonra …. Caddeye katılmak üzere harekete geçtiği sırada, dava dışı … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın …. Caddede düz seyir halinde olduğu ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yola katılmak için manevrası sonucu araçların çarpışarak duruşa geçtiği, yolun durumu, aksi ispat edilmeyen kaza tespit tutanağı, kazaya ilişkin dosyaya sunulan fotoğraflar ve araçların kaza sonucu hasar aldıkları bölgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde davaya konu kazanın bu şekilde meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu itibarla sürücü …’ın yolcusunu bıraktıktan sonra kalkışa geçtiği sırada dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak yolun solundan gelen aracı fark etmeyerek kazanın meydana gelmesinde asli olarak kusurlu olduğu, sürücü …’ın ise yerleşim yeri içerisinde seyir halindeyken önüne çıkan aracı görmesine rağmen fren tedbirine başvurmadığından (krokide fren izine ilişkin bir tespit bulunmadığından) kazanın meydana gelmesinde tali olarak kusurlu olduğu, tespit edilen kusur durumlarına göre sürücü …’in %75 oranında sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmakla kusur tespiti yönünden Karayolları Fen Heyetinde görevli üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 06/08/2021 tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Davacının maliki olduğu araçta oluşan araç değer kaybının 36.000,00TL, mahrumiyet bedelinin 3.570,00TL olduğu gerekçeli ve denetime elverişli … Fen Heyetinin 18/11/2021 tanzim tarihli raporuyla tespit edildiğinden, mahkememizce tespit edilen kusur durumuna göre hesaplanan tazminattan yapılan kusur tenzili sonucu davacının değer kaybı zararının 27.000,00TL mahrumiyet bedeli zararının 2.677,50TL olduğu kabul edilerek dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm altına alınan tutarlara kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olması sebebiyle avans faizi işletilmiş, davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olarak, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-27.000,00TL araç değer kaybının davalılar …, … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına) tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 25/08/2020 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/07/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-2.677,50TL mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara kaza tarihi olan 27/07/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
3-Alınması gereken 2.027,27TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harç ile 507,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.465,87TL karar ve ilam harcından, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.333,61TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin, davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı ile 507,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 623,60TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 567,33TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 294,00TL tebligat ve posta gideri ile 3.750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.044,00TL yargılama giderinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 3.679,15TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır