Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/578 E. 2021/645 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/578 Esas – 2021/645

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/578
KARAR NO : 2021/645

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
K.YAZIM TARİHİ: 21/09/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … … Paz. San. Tic. İth. ve İhr. Ltd. Şirketi’nin açmış olduğu Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı konkordato davası neticesinde, çekişmeli hale gelen nakit 3.056,07TL’nın (muaccel hale geldiği kesin mühlet tarihi 02/01/2019 ‘dan başlamak üzere yıllık % 46,80 temerrüt faizi ile birlikte) ve gayrinakit 232.000,00TL’nin (gayrinakit risk) İİK Md:308/b gereğince tahsiline ve dava süresince depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; İcra İflas Kanunu’nun 308/b maddesi gereğince Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesi göz önünde bulundurularak dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, tüm bunlarla birlikte Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile tasdik edilen konkordato, “faizsiz” olduğu için davaya konu alacağın aslı, faiz alacağı olmakla ayrıca davanın esastan reddi gerektiğini, davanın kabulü halinde tasdik edilen konkordatoya tabi bu alacak ile diğer alacaklar arasında eşitsizlik doğacak olup bu durumun konkordato hukukunun temeline aykırılık teşkil edeceğini, davaya konu alacağın “faiz” değil “asıl alacak” mahiyetinde kabul edilirse de bu kere dava tarihine değin faiz hesap edilemeyeceğinden davanın esastan reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin … esas sayılı dosyası, 01/07/2021 tarihli bilirkişi raporu, 12/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, konkordato davası neticesinde çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu, Konkordato sürecinde kabul edilen alacak dışında davacı bankanın alacağı bulunup bulunmadığı, böyle bir alacak mevcut ise söz konusu alacağın asıl alacak ve faiz kısımlarıyla birlikte toplam miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
İİK’nun 294/3 maddesine göre; tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
Davacı … Bankası A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti. Arasında arasında 29/11/2012 tarihli ve 500.000,00TL limitli, 13/11/2014 tarihli ve 250.000,00TL limitli, 11/04/2017 tarihli ve 5.000.000,00TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir.
Davacı banka; dava konusu alacağını nakdi krediler ve gayrinakdi çek kredilerine dayandırmıştır.
Davacı … Bankası AŞ. vekili, 19.11.2019 tarihli dilekçeyle … Ltd. Şti. Konkordato Komiserliğine başvurmak suretiyle 13.11.2019 tarihi itibarıyla müvekkili bankanın … Ltd Şti.’den toplam 695.252,69TL nakdi ve 283.220,09TL gayrinakdi alacağı olduğunu bildirmiştir. 13.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek faiz ve feriler ile fazlaya dair her türlü talep ve bildirim hakları saklı tutulmuştur.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında kabul edilen alacak miktarının 430.463,77TL olduğu belirlenmiştir. Davacı banka vekilinin “kabul edilen alacak” konusundaki beyanı da bu meblağ ile örtüşmektedir.Bu nedenle, konkordato sürecinde kabul edilen alacak miktarının 430.463,77TL olarak esas alınması gerekmiştir. Mahkeme kararından anlaşıldığı üzere 02.10.2018 tarihinde geçici mühlet, 02.01.2019 tarihinde kesin mühlet ve 18.09.2020 tarihinde konkordato tasdik kararı verilmiştir.
Çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödemesinden sonra çek hesabı sahiplerinden bu tutarı bankaya ödeme yükümlüğünün doğacağı için bu sözleşme eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.Fakat banka ödediği tutarı faizi ile birlikte talep eder ve hesap sahibinin bankaya ödeme yükümlülüğü doğarsa, bu yükümlülük hesap sahibi bakımından bir asli edim yükümlülüğü olur, bu sebeple de sözleşme tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme halini alır.
Davacı banka vekili dava dilekçesinde; kesin mühlet karar tarihi (02.01.2019) itibarıyla 433.519,864TL nakdi alacak ve 232,000,00TL gayrinakdi alacak olmak üzere toplam alacağın 665.519,84TL olduğunu, buna göre nakdi alacağın 3.056,07TL’ye gayrinakdi alacağın 232.000,00TL’lik kısmının çekişmeli hale geldiğini beyan etmek suretiyle çekişmeli hale gelen 3.056,07TL tutarındaki nakdi alacağın muaccel hale geldiği kesin mühlet karar tarihinden (02.01.2019) itibaren yıllık %48,80 üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, 232.000,00TL tutarındaki gayrinakdi alacağın bir banka nezdinde depo edilmesini talep etmiş ve çeklerin tazmin olması halinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulacağını bildirmiştir. Davacı banka vekilinin dava dilekçesindeki beyanına göre çekişmeli hale gelen alacak miktarı (433.519,84 TL) – (430.463,77 TL)=3.056,07TL, (3.056,07 TL) + (232,000,00 TL)= 235.0586,07TL’dır. İnceleme konusu; konkordato sürecinde çekişmeli hale gelen alacağın (235.056,07 TL) mevcut olup olmadığı, alacak mevcut ise söz konusu alacağın asıl alacak ve faiz kısımlarıyla birlikte toplam miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
7101 sayılı yasa ile İİK’nda yapılan değişiklik ile konkordato sürecinde asıl olan kesin mühlet olup geçici mühlet sadece konkordato ön projesinin uygulanabilir olup olmadığının tespiti ile sınırlı, kesin mühlet öncesi bir tedbir dönemidir. Bu nedenle her ne kadar İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı düzenlenmiş ise de; ancak amacı, niteliği ve kapsamı ile örtüştüğü ölçüde geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu bağlamda İİK’nun 294/3. maddesinde ‘konkordato projesi aksine…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…hüküm içermediği takdirde kesin mühletten itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur şeklindeki düzenlemenin geçici mühlet süresi için uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu kapsamda geçici mühlet süresi içerisinde rehinle temin edilmemiş alacak için dahi faiz işleyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’in 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; banka kayıtlarına göre kesin mühlet karar tarihi (02.01.2019) itibarıyla tespit edilen nakdi kredilere ilşkin Esnek Ticari Hesaba ilişkin 320.698,00TL asıl alacak, 833,55TL işlemiş faiz, 41,68TL BSMV, İşletme Sabit Hesaba ilişkin 78.698,92TL asıl alacak, 204,62TL işlemiş faiz, 10,23TL BSMV, Nakdi Çek Kredisine ilişkin 1.795.10TL asıl alacak, 46,80TL işlemiş faiz, 0,23TL BSMV, Ekstre Masrafı 2,00TL olmak üzere Kesin mühlet karar tarihi (02.01.2019) itibarıyla toplam nakdi kredi alacağı 402.231,13TL olup, 02.01.2019 tarihli noterlik makbuzuna göre 1 adet ihtarname için 727,48TL tutarında masraf yapıldığı, 5 adet ihtamame için 3.637,40TL tutarında masraf yapıldığı, ihtarname masrafı da toplam kredi alacağına ilave edildiği takdirde kesin mühlet karar tarihi (02.01.2019) itibarıyla talep edilebilecek toplam nakdi alacak miktarının 405.868,53TL olduğu anlaşıldığından, bu miktarın kabul edilen nakdi alacak miktarı olan 430.463,77TL’den az olduğu dikkate alınarak davacı tarafın nakdi alacağa ilişkin çekişmeli alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda gayri nakdi alacak talebine ilişkin, konkordato sürecinde borçlu tarafında reddedildiği için çekişmeli hale gelen alacağın (235.056,07TL) 109.150,00TL tutarındaki kısmının kesin mühlet karar tarihi (02.01.2019) itibarıyla mevcut olduğu, çekişmeli hale gelen alacağın (235.056,07 TL) mevcut olduğu tespit edilen 109.160,00TL tutarındaki kısmının tamamının gayrinakdi alacak niteliği taşıdığı, anaparadan oluştuğu, faiz ve vergi kalemi içermediği, hesaplanan gayrinakdi alacağın konkordato tasdik karar tarihi (18.09.2020) itibarıyla da değişmediği bildirilmiş ise de; çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödemesinden sonra çek hesabı sahiplerinden bu tutarı bankaya ödeme yükümlüğünün doğacağı için bu sözleşme eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğundan, gayri nakdi alacağın konkordato davasında çekişmeli alacak olarak talep edilemeyeceğinden davacının gayri nakdi alacak talebinin de reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.014,18TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.0954,89TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza