Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2020/518 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/565 Esas – 2020/518
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2020/518

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Hayat Sigortası nedeniyle tazminat
DAVA TARİHİ: 19/10/2020
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
K. YAZIM TARİHİ: 21/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Hayat Sigortası nedeniyle tazminat davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili, dava dilekçesi ile özetle; davacının miras bırakanı …’ın 30.04.2018 tarihinde trafik kazası geçirerek vefat ettiğini, ölümünden önce Ankara İli, … İlçesi, … … Mah. … ada …parsel … numaralı bağımsız bölüm için Garanti Bankası … Şubesi’nden 28.04.2015 tarihinde 90.000,00 TL tutarlı konut kredisi kullandığını, miras bırakana bir kısım belgeler imzalatıldığını, imzalatılan belgeler içerisinde DASK ve Evim Garanti’de Plus Sigorta Poliçesinin bulunduğunu, Garanti Bankası … Şubesi’nin … kredi hesabı ile konut kredisi kullandırıldığını, davacının babasının ölümünden sonra yapılan araştırma sonucunda hayat sigortası yaptırılmadığının ortaya çıktığını, ilgili şubeye başvuru yapıldığında 28.04.2015 tarihli “Krediye Bağlı Sigorta Poliçesi Düzenlenmesi ve Prim Tahsilatı Talimatı” imzalatıldığının belirtildiğini, kredi sözleşmesinin 12. Maddesinde krediye bağlı sigorta poliçesinin düzenlenmesi ve prim tahsilatı talimatı ve eklerini okuyup kabul edildiğini ve müşterinin bir nüshasını teslim aldığını, sözleşme gereği kredi hayat sigortası yaptırmasının zorunlu kılındığını, dava dışı banka şubesinin, davalı sigorta şirketinin acentesi konumunda olup bu şekilde poliçenin yineleneceği acentesi aracılığıyla ile sigorta şirketi tarafından taahhüt edilmiş olduğunu, kredi kullandıran ilgili davalı banka yapması gereken işlemleri yapmadığını ve ihmal gösterdiğini, konut ve hayat sigortası ile bunlarla sınırlı olmaksızın diğer ihtiyari sigortaların da davalı tarafından yaptırılması ve sigorta primlerinin mirasbırakanın davalı banka nezdindeki, mevcut hesaplarından, kredi kartlarından tahsil edilmesi talep edilmesine karşın yapılmadığını, bu işlemler yapılmadığı için mirasçıların konut kredisi taksitlerini ödemek zorunda kaldığını, davalı banka şubesi zamanında sigorta işlemlerini yapmış olsa ve bununla ilgili yapması gerekenleri yapmış olsa idi davacının zararı doğmayacağı gibi banka sigorta şirketinden rizikoyu karşılayacağını, murisin Garanti Bankası … Şubesi’nden …numaralı konut kredisi için davalı tarafından yaptırılması gereken hayat sigortasının davalı tarafından karşılanmaması üzerine çekilen konut kredisinin mirasçı /davacı tarafından ödenmesi nedeniyle ödenen tutarın (konut kredisi taksitlerinin davalı şirketten tahsilini) miras hissesi kadarı ile davalıdan tahsili için fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 1.000, 00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini davanın davacının miras payı oranında kabulüne, rizikonun doğduğu tarihten başlayarak ticari faiz uygulanmasına, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, hayat sigortası kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut dava, davalı ile davacının miras bırakanı arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf poliçe ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiğini ileri sürerek sigorta şirketinden zararın tazmin edilmesini talep etmektedir. Bu olayda davacı tarafın miras bırakanı … “tüketici” sıfatını ve düzenlenen poliçe de “tüketici işlemi” niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle somut davayı yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca Tüketici Mahkemelerine aittir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında re’sen dikkate alınır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 20/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı✍ e-imzalı✍