Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/56 E. 2020/98 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/56 Esas – 2020/98

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2020/98

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 21/02/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; sürücü…’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Ahmet Mesut Bulvarında 14.04.2017 tarihinde seyir halinde iken yaya konumunda olan müvekkili …’e çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, yaralamalı ve maddi hasarlı olarak nitelendirilen trafik kazasına ilişkin bu aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin davalı şirketçe düzenlendiğini, sigorta sözleşmesi kapsamında davalı yanın sorumlulukları olup müvekkilinin tedavi giderleri (bakıcı ve refakatçi gideri, fizik tedavi, v.s) ve işgücü kaybından doğan zararların tahsili gerektiğini, poliçe kapsamındaki davalı yanın sorumluklarının yerine getirilmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak yapılan başvuruya rağmen netice alınamadığını, devamla arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, ancak buradan da netice alınamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 2.000,00 TL tedavi giderleri ( bakım ve refakatçi ücreti, fiziki tedavi gideri vs.) 2.000,00 TL iş gücü kaybından doğan zarar ve 50.000,00 TL manevi tazminat alacağı olmak üzere toplam 54.000,00 TL alacağa kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Tazminat talepli iş bu dava 23/01/2020 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. İş bu davada trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Bu tür davaların zorunlu arabulucuya tabi olması nedeniyle davacı vekiline 23/01/2020 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından 28/01/2020 tarihinde ara karar gereği arabuluculuk son tutanağının sunulduğu beyan edilse de, arabuluculuk son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylı bir örneğinin sunulmadığı anlaşılmakla, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden Reddine,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 184,44TL harçtan mahsubu ile bakiye 130,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/02/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı