Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2021/632 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/554 Esas – 2021/632
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/632

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/10/2020
KARAR TARİHİ:14/09/2021
K.YAZIM TARİHİ:23/09/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin kendi adıyla esnaf olarak işlettiği …firmasından davalı şirkete 21.01.2020 tarih… nolu 708,006 TL bedelli, 08.02.2020 tarih … nolu 3.249,72 TL bedelli, 15.04.2020 tarih …nolu 4.543,00 TL bedelli, 22.04.2020 tarih … nolu 1.144,60 bedelli, 12.05.2020 tarih …nolu 1.067,90 TL bedelli, 02.06.2020 tarih … nolu 1.345,20 TL bedelli faturalar ile mal satımı yaptığını, faturalarda bahsi geçen malların faturaların düzenlendiği tarihlerde teslim edildiğini, davalının müvekkilinden satın almış olduğu malları teslim aldığına dair irsaliyeli teslim içerikli faturaları imzaladığını, davalı şirketin fatura bedellerini müvekkiline ödememesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı 12.706,39 TL çıkışlı ilamsız takip başlattıklarını, davalı şirketin itirazı nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyan ederek, davalının itirazının iptaline, davalı şirketin kötü niyetli olarak haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz etmesi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacının vergi dairesi kayıtları, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, tarafların 2020 yılına ait BA-BS formları, 12/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı mal satışı nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 04/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 30/09/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık konusu, davacının takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığına ilişkin olup bu yönde inceleme yapılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir.
Davalıya ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen Bilirkişi raporunda, dosya kapsamı ve davacı kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının 28.09.2020 tarihli Ankara Batı icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi ile davalıdan faturalardan kaynaklı 12.058,42 TL anapara, 647,97 TL işlemiş faiz toplamı olan 12.706,39 TL alacağını talep ettiği, davacının davalıyı temerrüde düşürücü eylemini gösteren bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarında dava konusu alacağın dayanağı faturaların davalının muavin hesabına kaydedildiği, 30.06.2020 tarihi itibariyle davalıdan olan bakiye alacağının 12.058,42 TL olduğu, davalının davaya cevap vermediği, ticari defterlerine ilişkin bir beyanda da bulunmadığı, nihai olarak davacı kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.058,42 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Takibe konu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Davacı yan, 21.01.2020 tarih… nolu 708,006 TL bedelli, 08.02.2020 tarih … nolu 3.249,72 TL bedelli, 15.04.2020 tarih …nolu 4.543,00 TL bedelli, 22.04.2020 tarih … nolu 1.144,60 bedelli, 12.05.2020 tarih …nolu 1.067,90 TL bedelli, 02.06.2020 tarih … nolu 1.345,20 TL bedelli 6 adet fatura karşılığında davalıya mal sattığını iddia etmekte, davalı yan ise cevap dilekçesi sunmadığından savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesinden borcu kabul etmediği anlaşılmıştır. Söz konusu faturaların dosyaya sunulu bulunan suretlerinin incelenmesinde bir kısmının teslim alan bölümünün imzalı olduğu ancak teslim alan şahsın ad ve soyadının bulunmadığı, bir kısmının ise teslim alan bölümünün imzasız olduğu görülmüştür. Bu hali ile fatura tek başına malın satılıp teslim edildiğini ispata elverişli değildir. Faturaların miktarları itibariyle KDV hariç 5.000,00TL’nin altında olmaları sebebiyle tarafların Ba – Bs formlarında da bildirim bulunmamaktadır. Davacı yanın incelenen defter ve kayıtlarında faturaların kayıtlı olduğu ve faturalar kadar alacaklı olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş ise de davacı yanın tek taraflı olarak tuttuğu defter ve kayıtlar da tek başına teslim olgusunu ispatlar mahiyette değildir. Bu nedenle davacı yanın teslim olgusunu mevcut deliller ile ispatlayamadığı kabul edilmiştir. Bunun üzerine davacı yana dava dilekçesinde dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış, davacı vekili tarafından yemin deliline başvurulmuş ve yemin metni hazırlanarak dosyaya sunulmuş, davalı şirket temsilcisine HMK 228’deki ihtarı içerir tebligat çıkarılmış, yemin metni davalı şirket temsilcisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Ancak usulüne uygun tebliğe rağmen davalı şirket temsilcisi duruşmaya katılmamıştır. Bu doğrultuda davacı yanın teslim olgusunu ispatlamış olduğu kabul edilmiştir. Buna göre davacının takibe konu 6 adet fatura tutarı toplamı olan 12.058,42TL alacaklı olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporunda davalının temerrüte düşürülmediğinden bahisle faiz hesaplaması yapılmamış, davacı yan ise rapora TTK madde 1530/4 uyarınca faturaların teslim alındıktan 30 gün sonrasında temerrüde düşeceğinden bahisle faiz hesaplaması yapılması gerektiğini savunmuştur. Ancak söz konusu faturalarda teslim alanın ad ve soyadı bulunmadığı gibi teslim tarihi de bulunmamaktadır.Taraflar arasında düzenlenmiş kesin vadeyi içerir bir sözleşmede de bulunmadığından TTK’nın 1530. Maddesi işbu davada uygulanamayacaktır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir.Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı gibi davalıyı temerrüte düşürmek için ihtar gönderildiği de iddia ve ispat olunmadığından davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.
Bu açıklamalara göre davacının asıl alacak miktarı olan 12.058,42TL kadar davalıdan alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 12.058,42 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 12.058,42 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğunda ve davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden alacak miktarının %20 olan 2.411,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 823,71TL karar ve ilam harcından peşin alınan 217,01TL harcın mahsubu ile bakiye 606,70TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.040,31 TL sinin davalıdan, 55,96 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 217,01TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 279,21TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 123,50TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 823,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 781,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/1 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 648,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/09/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza