Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/551 E. 2021/42 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/551 Esas – 2021/42

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/551 Esas
KARAR NO : 2021/42

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
K. YAZIM TARİHİ : 12/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyet konusunun otomotiv sektörü olduğu, bu kapsamda 20/05/2020 tarihinde davalıdan … plakalı … model … marka aracı başka bir kişiye satılmak üzere satın aldığını, aracın teslimden sonra hiç çalıştırılmaksızın çekici yardımı ile Ankara’dan İzmir’e götürüldüğü, ardından aracın çalıştırılması sırasında titrediğinin tespit edildiğini ve aracın otomobil servisine götürülerek araçta arıza olduğunun tespit edildiğini, bu durumun hemen davalıya bildirildiğini ve davalının bilgisi dahilinde söz konusu hasarın giderilmesi için müvekkilince 11.127,00 TL harcama yapıldığını, yapılan bu harcamanın iadesi talebi ile davalıya Güzelbahçe Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 11.06.2020 tarihli ihtarname gönderildiğini ancak davalı yanca verilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek, müvekkilinin zararının giderilmesi amacı ile 11.127,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin faaliyet konusunun otomotiv sektörü olduğunu, bu kapsamda davalı müvekkilden … plakalı … model … marka aracı başka bir kişiye satılmak üzere satın aldığını, bu nedenle huzurdaki davada Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu iddiasında bulunduğunu, oysaki, davalı müvekkili …’in tacir olmadığını, araç alım – satım işi yapmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari faaliyetten kaynaklı olmadığını ‘ayıplı mal’ ile ilgili açılacak davalarda görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, bu kapsamda öncelikle görevsizlik itirazında bulunduklarını, aracın ayıplı olduğu iddiasını kabul etmemekle birlikte davacı tarafça yasal süre içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunulmadığını, dava dilekçesinde araç alım satım işi ile iştigal ettiği bildirilen davacı şirketin faaliyet konusunun araç alım satım işi/ galericilik vs. olduğu nazara alındığında uyuşmazlığa konu aracı basiretli bir tacir olarak muayene ettirmeden alması ve sonrasında fahiş bir miktarda araçta ayıp olduğu iddiasında bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, satım sırasında araçta hiçbir arıza bulunmadığını, aracın satımı sırasında açık ve/veya gizli ayıp söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araçta oluşan bir hasar var ise bu hasarın davacı yanın kullanımı sırasında meydana geldiğini, yine davalı müvekkilin tacir olmadığı, ticari olarak ve kâr elde etmek maksadıyla satış yapmadığı tereddütsüz iken, davacı yanın her iki taraf tacirmiş gibi ticari faiz talep etmesinin de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; alacak talebine ilişkindir. Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, Etimesgut Vergi Dairesinden gelen 20.10.2020 tarihli müzekkere cevabı ve Ankara Ticaret sicili Müdürlüğünden gelen 28.10.2020 tarihli müzekkere cevapları doğrultusunda davalının tacir olmaması ve ticari işletmesinin bulunmaması nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza