Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/528 E. 2020/656 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/528 Esas – 2020/656
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/528 Esas
KARAR NO : 2020/656

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :ALACAK
DAVA TARİHİ :05/10/2020
KARAR TARİHİ:10/12/2020
K. YAZIM TARİHİ:30/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu ve taraflar arasında imzalanan 06.04.2018 tarihinde … ALTYAPI PROJE İŞLERİNİN yapılması alt yüklenici sözleşmesi gereği, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı tarafın edimini ifa etmediğini, taraflar arasında 06.04.2018 tarihinde …. ALTYAPI PROJE İŞLERİNİN yapılması ve 14.08.2018 tarihinde …. SAYISAL KADASTRO İŞLERİNİN yapılması için ALT YÜKLENİCİ SÖZLEŞMESİ imzalandığını, imzalanan sözleşmeler nedeniyle davalı tarafça 29.03.2019 tarihinde 500.000,00 TL bedelle “DANIŞMANLIK HİZMET BEDELİ …” ve 19.04.2019 tarihinde 522.740,00 TL bedelle “… ALTYAPI PROJELERİNİN YAPILMASI” için fatura kesildiğini, müvekkil tarafından davalı tarafa bugüne dek 905.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerden 590.000,000 TL’sinin 14.08.2018 tarihli … SAYISAL KADASTRO İŞLERİNİN yapılmasına ilişkin olduğunu, bir diğer alt yüklenici sözleşmesi olan 06.04.2018 tarihili …ALTYAPI PROJE İŞLERİNİN yapılması için de müvekkili tarafından davalı tarafa 315.000,00 TL ödendiğini, imzalanan alt yüklenici sözleşmesi gereği davalı … ŞTİ’nin yükümlülüğünün projelerin ilgili kurumdan onayını alarak müvekkili firmaya teslim etmek olduğunu, ancak davalı tarafın sözleşme konusu projelerinin kurumdan onaylı suretlerini firmaya sunmadığını, dolayısıyla sözleşmesel edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine sözleşme gereği davalı tarafça ifa edilmesi gereken edimlerin yerine getirilmemiş olması nedeniyle müvekkili tarafından davalı tarafça 19.04.2019 tarihli düzenlenen fatura için müvekkili firma tarafından 11.10.2019 tarihinde iade fatura kesilerek davalı tarafa gönderildiğini ve sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiğini ve feshe ilişkin davalı tarafa ihtarname çekildiğini, sözleşme konusu projelerin ilgili kurumdan onaylı olarak müvekkil firmaya teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediğini, 315.000,00 TL’lik ödemenin ardından müvekkilinin defaatle davalı taraftan onaylı proje istemesine rağmen davalı tarafın onaylı projeyi sunmadığı ve devamında davalı tarafa ulaşılamadığını, davalı tarafça ifa edilmesi gereken edimlerin sözleşmenin kurulmuş olmasından bu yana yerine getirilmemiş olması ve davalı tarafa da ulaşılamaması nedeniyle müvekkilinin haklı nedenle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği ve feshe ilişkin davalı tarafa ihtarname çekildiği, müvekkili tarafından davalı tarafa ödenen 315.000,00 TL bedelin müvekkiline ödenmesi için süre verildiği, ancak davalı yandan olumlu-olumsuz bir dönüş alınamadığını, müvekkilinin ödeme yaptığı tutarda davalı taraftan alacaklı olduğunu ve bu durumun müvekkilinin maddi-manevi zarara uğramasına ve ticari itibarının zedelenmesine yol açtığını beyan ederek, davalı tarafa ödenen 315.000,00 TL tutarındaki bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, bu hususta daha önce davacı tarafça açılmış olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/654 E. sayılı dosyası ile devam eden ve tarafları aynı olan dava ile işbu davanın açıklanan nedenlerle birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususları kabul etmediklerini, davacı tarafça imzalanıp teslim alınan ve sözleşmeye konu olan işin bitimini gösteren hakediş raporlarından hiç bahsedilmediğini, iade faturasından önce faturanın bir kısmının ödendiği ve kalan kısmı için müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığına ilişkin bir açıklama da bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında düzenlenen sözleşmeye göre müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, bu işlere ilişkin hak ediş raporları da hazırlanarak davacı tarafça teslim ve kabul edildiğini, yapılan işlere ilişkin faturaların da hazırlanarak davacı tarafa tebliğ edildiğini, davacı tarafın faturanın önemli bir kısmını da ödediğini, kalan kısmı yönünden de müvekkili tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibini açtığı tarihin 13/09/2019 olduğunu, davacı tarafından iade faturasının kesim tarihinin ise 11/10/2019 olduğunu, davacı tarafın müvekkilin başlattığı icra takibi sonrasında tamamen hukuka aykırı olarak 19/04/2019 tarihinde teslim alıp ticari defterlerine işlemiş olduğu ve önemli bir kısmını ödediği faturaya ilişkin iade faturası keserek müvekkilin alacağını inkar yoluna gittiğini, buna ilişkin mahkememizin 2019/654 Esas sayılı dosyasında açtıkları itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, davacı tarafça da kabul edildiği üzere müvekkili ile davalı arasında davaya konu olan sözleşmelerin imzalandığını, bu sözleşmelere ilişkin hak ediş raporları kesilerek davacı tarafça kabul edildiğini, yine hak ediş raporlarının kabul edilmesinden sonra oluşturulan faturaların davacı tarafça tebliğ alınarak ticari defterlere işlendiğini, faturalara konu alacağın önemli bir kısmının da ödendiğini, davacı tarafın, yapılan işin ilgili kurumdan onaylandıktan sonra kendilerine sunulacağı hususundaki beyanının hiçbir hukuki temele dayanmadığını, sözleşmede böyle bir şartın olmadığını müvekkiline yöneltilen iş bu davanın dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, alacak talebine ilişkindir.
“Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı madde ve fıkrasında dava şartı olarak öngörülmüştür. Aynı Yasının 115/2 maddesinde ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkememizin 2019/654 esas sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelendiğinde; eldeki davanın mahkememizin 2019/654 esas sayılı dosyasında karşı dava olarak açıldığı, 30/06/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında harç ikmali için karşı davacı (iş bu dosya davacısı) vekiline peşin karar ve ilam harcının ikmali hususunda bir sonraki oturuma kadar kesin süre verildiği, 08/10/2020 tarihli oturumda ise, kesin süre içerisinde harç ikmalinin yapılmaması nedeniyle Harçlar Kanununun 30 ve HMK’nun 150. maddeleri uyarınca eksik harç ikmal edilinceye kadar karşı dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, iş bu davanın açıldığı tarih itibarıyla karşı davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Bir davanın açılmasından sonra, aynı davanın bir kez daha mahkeme önüne getirilmesinde davacının herhangi bir hukuki yararı da bulunmamaktadır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı HMK’nun 114/1-ı ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/12/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza