Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/523 E. 2020/507 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/523 Esas – 2020/507

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/523 Esas
KARAR NO : 2020/507

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR: 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/10/2020
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 27/10/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı yanın, 14.750,00 TL miktarlı, 18.11.2016 tanzim tarihli, 29.12.2016 vade tarihli senede istinaden Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibine geçilmeden önce müvekkili tarafından davalı yana ilgili senede mahsuben 10.000,00TL ödeme yapıldığını, ancak, davalı yanın söz konusu ödemeyi düşmeksizin kötüniyetli bir şekilde senet miktarının tamamı üzerinden icra takibine geçtiğini, daha sonra müvekkilinin, dosya alacaklısının vekiliyle temasa geçtiğini ve (hiçbir biçimde kabul anlamına gelmemek üzere) ve kalan bedel üzerinden takip yapılsa idi ödeyecek olması gereken miktarın bildirilmesini istediğini, (söz konusu hesabı kabul anlamına gelmemek üzere) alacaklı vekilinin kalan bedel üzerinden dosya hesabını WhatsApp uygulaması üzerinden gönderdiğini ve kalan bedelinin 7.238,73TL olarak bildirdiğini, bu süreç içerisinde davalı yanın aldığı ödemeyi kötüniyetli bir şekilde icra müdürlüğüne bildirmediğini ve lazım gelen harçlarını yatırmadığı gibi dosya borcunun tamamı üzerinden cebri icra işlemleri yaptığını ve müvekkilini olmayan borcunu ödemeye zorladığını, haciz baskısı yaptığını, müvekkilinin haciz baskısına daha fazla dayanamadığını ve söz konusu miktarı ödeyeceğini bildirdiğinde yine kötü niyetli bir şekilde bu defa da 10.128-TL para talep edildiğini, müvekkilinin yine haciz baskısı tesiri altında 23.07.2020 tarihinde dosya alacaklısının vekilinin hesabına icra dosyasına özgüleme yaparak 10.128-TL ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin de icra dosyasına bildirilmediğini beyan ederek, müvekkillerinin, söz konusu dosya borcunu ödediğinden ancak dosyaya ödemeler bildirilmediği için hali hazırda dosya durumunun açık ve haciz işlemi yapılabilir olduğu gözetildiğinde, söz konusu dosyada borçlu olmadığının tespitine, davalı yanın % 20 kötüniyet tazminatıyla cezalandırılmasına, davalı yanın kötüniyeti karşısında taşınmazları ve sair malvarlığı üzerinden yapılan cebri icra tehditi nedeniyle borcu olmadığı halde fazla ödemek zorunda kalan … Ltd. Şti.’nin fazla ödediği bedelin istirdatı (fazla ödenen bedelin iadesi) için, (asıl alacak, komisyon, faiz, işlemiş faiz, işleyecek faiz, harç ve masraf ve sair tüm fer’ileri için) şimdilik 100-TL’sinin kısmi dava olarak davalıdan tahsiline, açık kötüniyetin varlığı, cebri icra tehditinin devam etmesi ve telafisi zor hatta imkansız zararların doğmasının önüne geçilebilmesi için takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senedi kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından yapılan fazladan ödemelerin istirdatı istemine ilişkindir.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Menfi Tespit ve İstirdat talepli iş bu dava 02/10/2020 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Davacı vekiline 02/10/2020 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından 13/10/2020 tarihinde beyanda bulunulduğu, davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği görüldüğünden, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden Reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı