Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/518 E. 2021/96 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/518 Esas – 2021/96

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/518
KARAR NO : 2021/96

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
K.YAZIM TARİHİ : 19/02/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hem davalı arsa sahibinin hem de davalı yüklenicinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak “sprink ve yangın tesisatı” işi yaptığını, yapmış olduğu emeğinin karşılığını alamadığını, taraflar arasında sözleşme olmadığının ile müvekkilinin yaptığı sözleşme dışı imalatların arsa sahibi ve yüklenici yararına olduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin yaptığı iş yönünden davalı yüklenici ve davalı arsa sahibinin vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca sözleşme dışı yaptığı imalatların bedellerinin yapıldığı yıl olan 2019 ekim ayı piyasa fiyatlarına göre hesaplatılarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi maksadıyla fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın bir sözleşme olmadığından alacak davası olduğu, bu nedenle mahkememizin davaya bakmaya yetkili olmadığını belirterek, yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.

e-imza e-imza e-imza e-imza
Davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre ile husumet itirazı sebebiyle usulden, aksi görüşte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … İli, … İlçesi, … Mah. … ada, … parselde bulunan A, B, C ve D bloklarda … tarafından yapılan sprink yangın tesisatı işlerinden kaynaklanan alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağa uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Davalı MHM Yavuz İnşaat Taah. Petrol Ürün. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu ifade edilmiştir.
Davacı, taraflar arasında imzalanan 27/03/2013 tarihli sözleşme gereği … İli, … İlçesi, … Mah. … ada, 4 parselde bulunan A, B, C ve D bloklarda … tarafından yapılan sprink yangın tesisatı işlerinden kaynaklanan alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağa uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olup, davalı taraf yerleşim yerinin Ankara olduğunu ileri sürerek mahkememizin yetkisine itiraz etmektedir. Davalının bu itirazı öncelikle incelenmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut uyuşmazlığın dayanağı, taraflar arasında akdedilen 01/01/2018 tarihli Güvenlik Hizmeti Sözleşmesidir. İş bu sözleşmenin “Anlaşmazlıkların Halli” başlıklı 19. maddesinin “İşbu sözleşmeden doğacak itilaflarda … Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” şeklinde olduğu görülmüştür. Buradaki hüküm, dayanak sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin … Mahkemelerinin olduğunu belirlemiştir. Sözleşmedeki bu Hüküm yetki şartı niteliğindedir. … … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 25/12/2020 tarihli yazısına göre davacı …’un işletme esasına göre ticari faaliyetten dolayı defter tuttuğu belirtilmiş, bu itibarla davacının tacir olduğu anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması, kesin yetki hallerinin de bulunmaması karşısında, sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, taraflar buna dayanarak yetki itirazlarında bulunduklarında, mahkemenin işin esasına girmeden yetkisizlik kararı vermesi gerekir.(Y.15HD. 05.12.2017 T., 2016/3367E., 2017/4287K.) Bu durumda davanın … Mahkemelerinde görülerek karara bağlanması gerekmektedir. Başka bir deyişle davaya bakmaya … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Hal böyle olunca Mahkememizce yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6/1. maddesi hükmüne göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Eldeki davada, yetkili mahkemenin dava tarihine göre belirlenmesi gerekir. Davalı … Ltd. Şti.’nin yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle “… Caddesi No:… Kat:.. … …/…” olduğu, davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifinin yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle “… Mahallesi … Caddesi .. …/… … …./…” olduğu, davalı …Şti.’nin süresinde ve 6100 sayılı HMK’nun 116. maddesine uygun şekilde cevap dilekçesiyle yetki ilk itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemeyi de gösterdiği, bu durumda yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince davalıların yerleşim yeri (muamele merkezi) olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, mahkememizin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olduğu belirlenen Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın HMK 116/1 maddesi uyarınca yetki ilk itirazının kabulü ile, HMK 17 maddesi uyarınca davaya bakmakla yetkili mahkeme Ankara Mahkemeleri olduğundan MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yüzlerine karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza