Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/512 E. 2021/89 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/512 Esas – 2021/89
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/512 Esas
KARAR NO : 2021/89

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
K. YAZIM TARİHİ: 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Ankara İli … Kazan İlçesi … Mah. … Ada … Parselde bulunan inşaatın müteahhidi olduğunu, müvekkilinin söz konusu inşaatın elektrik tesisatının (kolon kabloları, diyafonlar, sigortalar, iç tesisat işleri, daire içi elektrik işleri, dış bahçe lamba ve elektrik hatları, dış cephe led elektrik aydınlatmaları vb.) yapılması için davalı … ile anlaştığını, taraflar arasında yapılan 20.01.2016 tarihli sözleşme gereği davalıya müvekkilinin oğlu tarafından 100.000,00 TL peşin ödendiğini ve geriye kalan 15.000,00 TL karşılığında davalıya 16.02.2018 keşide 20.09.2018 vade tarihli 5.000 TL bedelli, 16.08.2018 keşide 20.08.2018 vade tarihli 5.000 TL bedelli ve 16.02.2018 keşide tarihli 5.000 TL bedelli senetler verildiğini, ancak davalının ücretini peşin almasına rağmen, taahhüt edilen işleri yerine getirmeyerek müvekkilinin mağdur olmasına sebep olduğunu, davalı …’in taahhüt ettiği işi geciktirmesi sonucu inşaatın tamamlanma süresinin de geciktiğini, bu sebeple arsa sahibinin, müvekkilin bir evini müvekkiline devretmediğini ve gecikme sebebiyle müvekkiline karşı maddi manevi tazminat davası açtığını, açılan bu davanın halen derdest olduğunu, davalıya gönderilen Sincan … Noterliğinin 01/06/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle; eksik kalan işlerin tamamlanması talep edilmiş ise de davalının işlerini tamamlamadığını, bu nedenle müvekkilinin eksik kalan işlerin tamamlanması amacıyla … ile anlaştığını ve yapılan iş karşılığında …’ye 95.000.00 TL ücret ödediğini, davalının yaptığı işleri de eksik ve ayıplı yapması nedeniyle, müvekkilinin sonradan anlaştığı 3. Şahıs …’nin inşaatın elektrik işini yapabilmek için yapılmış duvarları kırmak zorunda kaldığını ve bu nedenle müvekkilinin fazladan tadilat masrafı ödediğini, davalının taahhüt ettiği işi zamanında yapmaması sonucu inşaatın tamamlanma süresi de uzadığından, müvekkilinin halk nezdinde zor duruma düştüğünü, inşaatı bitiremediği izlenimi yaratıldığından, dairelerin değerinin düştüğünü ve müvekkilinin dairelerin satışında güçlük yaşadığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu ücretin iadesini ve davalının yaptığı eksik işler dolayısıyla uğradığı zararları isteme zarureti hasıl olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyda, şimdilik 100 TL nin davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, davalının temerrüde uğramış olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Ankara Ticaret Müdürlüğüne yazılan müzekkeremize verilen 08/10/2020 tarihli cevabi yazıda; Davalı …’in kaydına rastlanmadığı, davacı …’nın ise … sicil numarası ile …-… ünvanıyla şahıs firması olduğu bildirilmiştir.
Etimesgut Vergi Dairesinin 03/12/2020 tarihli cevabi yazısında; davalı …’in ticari faaliyet bilgisine rastlanılmadığı, bununla birlikte 01/2016 döneminden itibaren … vergi kodu ve … – “Kendine Ait veya Kiralanan Gayrimenkullerin Kiraya Verilmesi veya Leasingi” faaliyet kodu ile gayrimenkul sermaye iradı yönünden mükellefiyeti bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından iş bedelinin ödenmesine rağmen davalı tarafından eksik iş yapılması nedeniyle ücret iadesi ve başka firmalara iş yaptırılması nedeniyle müsbet zararların tahsili talebine ilişkindir. Etimesgut Vergi Dairesinden gelen 05/10/2020 tarihli ve 03/12/2020 tarihli cevabi yazılarından anlaşılacağı üzere davacı ve davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, tarafların ikisinin de ticari faaliyet bilgilerinin olmaması ve bu nedenle ikisinin de tacir olmaması nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza