Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/508 E. 2021/27 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/508 Esas – 2021/27

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
ESAS NO : 2020/508
KARAR NO : 2021/27

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
K.YAZIM TARİHİ : 27/01/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin ülke çapında kadın giyim ve ev aksesuarları sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ticari defterlerini usulüne uygun ve yasanın gerektirdiği şekilde e-defter yöntemi ile bilgisayar sistemine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki muhasebe biriminde usule uygun olarak kaydetmekte olduğunu, müvekkili şirketin, geçtiğimiz günlerde e defter ve beratların bulunduğu muhasebe bilgisayarını açmaya çalıştığını ancak bilgisayar sistemine erişim sağlanamadığını, işbu durum neticesinde Gelir idaresi Baskanlığı’na durumun izah edildiğini, ilgili kurumun müvekkilini “Data Veri Kurtarma ve Adli Bilişim Laboraöıvari’ına yönlendirdiğini, müvekkili şirketin kurumun yönlendirmesi ile adı geçen laboratuvara e defter ve beratların kurtarılması talebi île başvurduğunu, ancak uzman laboratuvarın hard diskte bulunan verilerine 20/07/2020 tarihinde fidye virüsü, crptolocker dosya şifreleme ve korsan saldırı düzenlenmesi neticesinde, 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak,Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının zarar gördüğü; tüm veri kurtarma metodları denendiği halde kurtarılmasının mümkün olmadığına ilişkin rapor tanzim ettiğini, müvekkilin birtakım yaptırımlarla karşı karşıya bırakılması ihtimali söz konusu olduğunu, yaşanan durum neticesinde müvekkilinin zarar gördüğünü ve devam eden süreçte de bu zararın neticelerinin olacağını, söz konusu olay nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına da 2020/20958 soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirketin aktif olarak ticaret yaptığından davaya konu evrakları devletin ilgili kuramlarına ibraz etme yükümlülüğü olduğunu beyan ederek, müvekkilinin 2018 Şubat-Aralık, 2019 Ocak-Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayları da dahil olmak üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve berat dosya kayıtlarının ve sair belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
GEREKÇE :
Dava, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtların (e-defter kayıtları ve beratlarının) zayi olduğunun tespitine ve zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir (TTK m. 82/5,7).

TTK nın 82/ 7 maddesinde; ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafça, 2018 yılı Şubat-Aralık , 2019 yılı Ocak-Aralık, 2020 Ocak ,Şubat ve Mart ayları da dahil olamk üzere aradaki tüm aylara ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği beyan edilmekle, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 27/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu Elektronik Defter ve Beratlarına, Elektronik Fatura, irsaliye ve diğer mali verilere ilişkin dosyaların neden silindiğinin tespit edilemediği, bilgi işlem yöneticilerinin yedek almadıkları, Entegratör kuruluşlardan bir yedekleme hizmetinin alınmaması sebebiyle de elektronik kayıtların yerine koyulmasının mümkün olamayacağı, tüm kayıtlara, olay günlüklerine, dışarıdan gelen bağlantı isteklerine bakıldığında zararlı yazılım, şifreleme yazılımı, fidye saldırısı tespit edilemediği, olayın hangi tarihte başladığı, ne kadar sürdüğü ve ne zaman sonuçlandığının tespit edilemediği, adli bilişim teknikleri ve veri kurtarma yöntemleriyle geri getirilen dosyaların veri bütünlüğünün bozulmuş olması sebebiyle kullanılabilir olmadıkları, bu sebeple davacı firma elektronik belge ve beratlarına adli bilişim yöntemleriyle ulaşılamaması sebebiyle zayi oldukları, tüm kayıtlara, olay günlüklerine, dışarıdan gelen bağlantı isteklerine bakıldığında davacı firmaya atfedilecek bir ihmal ve kusurun tespit edilemediği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalara ve bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin, defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermediği, kayıtların özenle korunması ve saklanması gerektiği, 3 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığı, kayıtlarla ilgili dışarıdan bir siber saldırı da söz konusu olmadığı anlaşıldığı, davacı şirketin kayıtların zarar gördüğünün Data Veri Kurtarma Adli Bilişim Laboratuvarınca düzenlenen 05/09/2020 tarihli rapor ile öğrenildiği, zira soruşturma dosyasında bulunan şikayet dilekçesinden de 05/09/2020 tarihinde kayıtların zarar gördüğünün öğrenildiği anlaşılmakla, verilerin kaybolmasının öğrenildiği tarihi takiben TTK nın 82/7 maddesi uyarınca davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle, davanın süre yönünden usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın süre yönünden usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı