Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/505 E. 2021/936 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/505 Esas – 2021/936
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/505 Esas
KARAR NO : 2021/936
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 13.01.2017 tarihinde müvekkili …’nun, …. Caddesi üzerinde otobüs durağına doğru yaya geçidi üzerinden karşıdan karşıya geçtiği esnada, dava dışı sürücü …. yönetimindeki …. plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını, ellerinde, kollarında, yüzünde ve başında yaralanmalar, göz kapaklarında kesiler, vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilme ve yaralanmalar meydana geldiğini, hareket kısıtlılığı oluştuğunu, …. Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile …. Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, cerrahi operasyonlar geçirdiğini, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bakıcı ihtiyacı doğduğunu, kazaya sebep olan …. plakalı aracın davalı ….A.Ş’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, uğranılan maddi zararların tazmini için gerekli evraklarla birlikte davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, kısmi bir ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin müvekkilinin uğradığı zararları karşılamaktan uzak, fahiş miktarda eksik ve yetersiz olduğunu, bakiye maddi zararlarının da davalı sigorta tarafından tazmini gerektiğini, bu yönde arabulucuya gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, talep artırım hakkı saklı olmak üzere geçici iş göremezlik bedeli olarak 500,00 TL, kalıcı iş göremezlik bedeli olarak 9.000,00 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak 500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 12/11/2021 tarihli dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı tahsilde tekerrür olmamak üzere her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; HMK madde 107/2 uyarınca 500-TL geçici iş göremezlik zararı, 15.424,36-TL bakiye sürekli iş göremezlik zararı ve 3.555,00-TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 19.479,36 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı …. A.Ş.’den alınarak müvekkili davacıya ödenmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı ….A.Ş vekili cevap dilekçesinde; …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacının kalıcı maluliyeti nedeniyle davadan önce 25.06.2020 tarihinde 18.044,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından müvekkili şirketin ibra edildiğini, bakiye tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağı ile davacının maluliyet oranının tespiti bakımından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda rapor alınmasını talep ettiklerini, yine kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı gideri ile diğer tüm giderlerin tedavi teminatı kapsamında olduğunu, ilgili mevzuat gereği SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacı tarafça gelire ilişkin belge sunulmaması durumunda tazminatın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edileceğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, aracın hususi olduğunu, avans faizi hükmedilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, tedavi evrakları, trafik kayıtları, hasar dosyası, Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası, sosyal ve ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, adli tıp raporları, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
…. Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09/07/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı …’nun 13/01/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen yaralanmaları dikkate alınarak;30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazctede yayımlanan “Özürlü Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında, kişide tespit edilen kafa travmasına bağlı olarak “Sinir Sistemi-Epilepsi-1-Nöbeti olmayan ancak nöbet geçirme riski olanlar” kapsamında değerlendirildiğinde; kişi özür oranının %5 olduğu, kişide tespit edilen sağ omuz eklem hareket kısıtlılığının sağ omuz fleksiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük oranının %2 olduğu, |sağ omuz ekstansiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük oranı %0 olduğu, omuz abduksiyon ve adduksiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdelerinin, sağ omuz abduksiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük oranı %2 olduğu, sağ omuz adduksiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük oranı %0 olduğu, omuz iç ve diş rotasyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdelerinin; sağ omuz iç rotasyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük oranı %0 olduğu, sağ omuz dış rotasyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük oranı %0 olduğu, kişinin sağ omuz ekleminin hareket kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdesinin %2+%2 =%4 olduğu, kişi özürlülük oranları Balthazard formülü kullanılarak hesaplandığında (%5 ve %2) %7 olduğu, 13/01/2017 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin bedensel özür oranının %7 (yedi) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince 2 (iki) ay bakıcıya ihtiyacı bulunduğu bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi 23/03/2021 tarihli raporu ile özetle; 13.01.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %10,2 oranında malul olan ve kusursuz olduğu tespit edilen davacı … için, sigorta ödeme tarihi ile hesap tarihi verilerine göre ayrı ayrı tazminat hesabı yapılmış, sigorta ödemesiyle zararının ödeme tarihinde karşılanmadığı tespit edilmiş, hesap tarihi itibariyle 32.748,84 TL bakiye sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 3.555,00 TL bakıcı gideri belirlendiği, kazaya sebep olan …. plakalı hususi otomobil davalı …. A.Ş’ye 31.10.2016 — 31.10.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzcre …. no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu, davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 08.05.2017 tarihinde davalı …. A.Ş’ye başvuruda bulunulduğu bir kısım ödemenin de yapıldığı, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğumun kabulü halinde, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 22.05.2017 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi 01/11/2021 tarihli ek raporu ile özetle;13.01.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %7 oranında malul olan ve kusursuz olduğu tespit edilen davacı … için, sigorta ödeme tarihi ile hesap tarihi verilerine göre ayrı ayrı tazminat hesabı yapılmış, sigorta ödemesiyle zararının ödeme tarihinde karşılanmadığı tespit edilmiş, hesap tarihi itibariyle 15.424,36 TL bakiye sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 3.555,00 TL bakıcı gideri belirlendiği, kazaya sebep olan …. plakalı hususi otomobil davalı ….A.Ş’ye 31.10.2016-31.10.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ….no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu, davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 08.05.2017 tarihinde davalı …. A.Ş’ye başvuruda bulunulduğu bir kısım ödemenin de yapıldığı, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun kabulü halinde, Karayolları Trafik Kanunun 99, maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 22.05.2017 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı düşünüldüğü bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, 13/01/2017 tarihli trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat talebine ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Somut olay, 13/01/2017 tarihinde saat 07:15 sıralarında davalı sigortalı dava dışı araç sürücüsü …’nun sevk ve idaresindeki …. plaka nolu araç ile …. Caddesini takiben seyirle …. sokak kavşağa geldiğinde karşıya geçmekte olan yaya olan davacı …’ya çarpması sonucu davacının yaralandığı olay maddi vakıa kabul edilmiştir.
Kusur yönünden yapılan değerlendirmede; kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacı yayanın kural ihlali bulunmadığı tespiti yapıldığı , Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu incelendiğinde dava dışı davalı sigortalı araç sürücüsünün taşıt yolunun ortasına kadar gelmiş ve geçişini tamamlamak üzere olan davacı yayaya ilk geçiş hakkını vermemesi sebebiyle asli kusurlu, davacı yaya … ‘nun trafik işaretleri ve levhaları ile belirlenmiş yaya geçidini kullanması sebebiyle kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir. Bu kapsamda kaza tespit tutanağı ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda çelişki bulunmadığı hususu nazara alınarak ceza dosyasındaki maddi vakıaya yönelik tespit ve değerlendirme hükme esas alınarak davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuştur.
Kaza tarihinin 13/01/2017 olduğu bu kapsamda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri nazara alınarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne göre özür oranının %7 (yedi) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince 2 (iki) ay bakıcıya ihtiyacı bulunduğu bildirilmiştir.
Tazminat hesabı için alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda hesap tarihi itibariyle 15.424,36 TL bakiye sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 3.555,00 TL bakıcı gideri hesaplanmıştır.
Geçici iş göremezlik tazminat talebi hakkında yapılan değermendirmede geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam ettiğinden bu dönemdeki zararı, varsa bu süre içerisinde çalışamadığı için alamadığı ek ödemeleri kadardır. Bu kapsamda dosya kapsamında deliller incelendiğinde davacının geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam ettiğinden kazadan önce maaşı dışında elde ettiği ve iyileşme süresi boyunca mahrum kaldığı ek ödeme olduğuna ilişkin bilgi, belge iddia bulunmadığından geçici iş göremezlik talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirket vekilinin cevap dilekçesinde davacının kalıcı maluliyet tazminatı olarak 25/06/2020 tarihinde davcı vekiline 18.044,00TL ödendiğini davalı sigorta şirketinin borçtan ibra edildiğini iddia ettiği bu kapsamda yapılan değerlendirmede 2918 sayılı KTK.nun 111/1.maddesinde, “Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.” 2.maddesinde ise, “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkca belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne yer verildiğinden, davacı davalıyı ibra etmiş ise de, açtığı eldeki dava ile, trafik kazasından doğan maddi zararının daha fazla olduğunu ileri sürerek kalan miktarının tazminini talep etmiştir. Bu durumda, davacı ibranamenin verilmesinden hemen sonra (iki yıl dolmadan) dava açmakla, davacının bu ibraname ile bağlı kalmak istemediği kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Buna göre; yukarıda açıklanan ilkeler gereği davalının, davacının zarar görmesi nedeniyle sorumlu olduğu, kazaya sebep olan …. plakalı hususi otomobil davalı …. A.Ş’ye 31.10.2016-31.10.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu, davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 20.07.2020 tarihinde davalı …. A.Ş’ye başvuruda bulunulduğu bir kısım ödemenin de yapıldığı, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun kabulü halinde, Karayolları Trafik Kanunun 99, maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda 31.07.2020 tarihi itibariyle davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, 15.424,36 TL bakiye sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 3.555,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 31.07.2020 tarihinden itibaren işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 15.424,36 TL sürekli iş göremezlik, 3.555,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 18.979,36 TL’nin davalıdan(poliçe limitleri dahilinde sorumlu tutulmasına) temerrüt tarihi olan 31/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 1.296,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harç ile 32,37 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.209,72 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.068,13 TL’sinin davalıdan, 28,14 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı ile 32,37 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 148,97 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 261,70 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00 TL bilirkişi ücreti ile 1.140,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 2.201,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.145, 19 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/11/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍