Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/5 E. 2022/763 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/5 Esas – 2022/763
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/5 Esas
KARAR NO : 2022/763
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
K.YAZIM TARİHİ: 16/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirket ile Nisan 2016 tarihinde Elektrik otomasyon malzeme temin ve montajı işinin yapılması konusunda sözleşme imzaladığını, müvekkilinin işin … kısmını tamamladıktan sonra şirketin elinde olmayan sebeplerden dolayı işi tamamlayamadığını, işin kaları kısmının davalı tarafından tamamlandığını veya tamamlattırıldığını, işin tamamlanmayan kısmının …’ye tekabül ettiğini, kesilen faturalar incelendiğinde kalan işlerin davalı tarafından 7.000,00 TL’ye başka firmalara tamamlattığının anlaşıldığını, ancak davalının tamamlanmayan işlerin bedeli olarak müvekkili firmadan 45.000,00 TL kesinti yaptığımı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre yapılacak işin toplam bedelinin 148.720,00 TL (Sözleşme bedeli *KDV-Tevkifat) olduğunu, ancak müvekkiline bu bedelin sadece 59.461,00 TL’sinin zamanında ödendiğini, bakiye 89.259,00 TL alacağının ise 32.789,00 TL’sinin hesap kapama tarihinden 27 ay sonra ödendiğini, böylece davalının toplam ödemesinin 92.250,00 TL olduğunu, tamamlanmayan işlerin bedeli olarak 7.000,00 TL düşüldüğünde müvekkilinin davalıdan bakiye 49.470,00 TL anapara alacağının bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme harici olarak ayrıca ruhsat bedeli, kablo montajları, galvaniz boru, bakır topraklama çubuğu, kazı işleri, pano montajı ve sarf montajları için 6.785,00 TL harcama yaptığını, bu bedelin de müvekkiline ödenmediğini, davalının müvekkiline 49.470,00 TL ve gecikme faizi olan 13.300,00 TL gecikmeli olarak yatırılan 32.789,00 TL’nin gecikme faizi olan 7.724,00 TL, sözleşme harici yapılan işler için harcadığı 6.785,00 TL olmak üzere toplam 77.369,00 TL borcunun bulunduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, müvekkilinin davalıdan 77.369,00 TL alacağının ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davanın usulden reddini talep ettiklerini, taraflar arasında 01.05.2016 tarihinde Elektrik Otomasyon Montaj Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin toplam bedelinin 130.000,00 TL olduğunu, işin devamı süresinde önce davacı şirket yetkilisi …’ın ardından da şirketin işlerini yürüten eşinin FETÖ soruşturmasından ötürü tutuklarmaları nedeniyle davacı şirketin taahhüdü altındaki işlerin büyük çoğunluğunu yapamadan yarım bırakmak durumunda kaldığını, bu durum üzerine müvekkili şirketin 04.08.2016 tarihli bildirimi ile sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, kalan işlerin başka bir firmaya yaptırılarak firmaya rücu edileceği, her türlü masraf ve işçilik ücretlerinin davacı şirkete rücu edileceğinin bildirildiğini, sözleşmeye göre işin 35 takvim günü için tamamlanıp teslim edileceğinin belirlendiğini, davacının işi süresinde teslim edemediği için müvekkilince sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, yarım kalan işin tamamlanması için müvekkilinin … Ltd. Şti. ile anlaştığını, 31.08.2016 tarihli hakediş raporu ile bu firmaya 35.000,00 TL ödeme yapıldığını, ek olarak işin tamamlanabilmesi amacıyla müvekkili şirket tarafından T1 Maddesi için geriye kalan işin koordinasyon hizmet bedeli olarak 5.000,00 TL ve T2 Maddesi için yapılmayan as-built projelerin çizilmesi hizmet bedeli olarak 5.000,00 TL ödediğini, 06.09.2016 tarihinde davacı şirket tarafından müvekkili şirket muhasebe müdürlüğüne hitaben gönderilen mutabakatname de; “ilgili işlere istinaden, işlerin tamamlanamaması sebebiyle tarafımıza gönderilen 04.08.2016 tarihli tebligatın taraflarına ulaştığı ve bedeli mukabilinde kalan işlerin üçüncü bir firma üzerinden yaptırılmasının kabul edildiği, bu doğrultuda aşağıdaki hesap özerinde açıklandığı şekli ile bakiye kalan bedelin taraflarına ödenmesi ile birlikte … A.Ş. şirketinde hiçbir kanuni alacaklarının kalmayacağını bilgilerinize sunar, gerekli bakiye ödemesinin taraflarına ödenmesi hususunun arz edildiği, çıkarılan ödeme tablosunda … firmasına kalan tutarın (KDV hariç) 42.328,72 TL olarak belirtildiği, ancak çıkarılan ödeme tablosunda personellerin maaşları ve SGK prim borçlarının düşülmemiş olduğunu, 06.09.2016 tarihinde davacı şirket yetkilisi …’ın eşi … tarafından (… tutuklu olduğunda o sırada eşi … yetkilidir) personel alacak listesi ve alacak miktarlarını içeren yazısının müvekkili şirkete ulaştırıldığı, listede yer alan tüm personellere belirtilen tutarlardaki alacaklarının ödendiği, ayrıca müvekkili şirket tarafından 07.09.2016 tarihinde de listede ismi geçen işçiler adına 4.988,77 TL SGK 4A prim borcunun ödendiğini, maaş ödemeleri ve SGK primleri için müvekkili tarafından 21.778,77 TL ödendiğini, bu sebeple kalan bakiyenin 32.789,95 TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete 06.06.2016 tarihinde 39.000,00 TL avans ödemesi yapıldığını, 31.08.2016 tarihli … nolu faturadan kaynaklı 247,80 TL … yansıtma bedeli ödendiğini, 30.07.2016 … nolu faturadan kaynaklı 1.417,76 TL yansıtma yemek bedeli ödendiğini, 30.06.2016 tarihli … nolu faturadan kaynaklı 773,32 TL yansıtma yemek bedeli ödendiğini ve 1.232,40 TL damga vergisi ödendiğini, ilgili belgelerin ekte sunulduğunu, tüm ödemeler düşüldükten sonra davacı şirkete ödenmesi gereken bakiye miktarın KDV dahil 32.789,95 TL olduğunu, müvekkili şirketin kalan miktarı ödemek için karşı tarafa banka hesabı bildirmesine ilişkin olarak defalarca iletişime geçilmeye çalışıldığını, ancak muhatap bulunamadığını, bunun üzerine Ankara … Noterliğinin 24.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 06.09.2016 tarihine kadar yapılmış olan işier için düzenlenen … numaralı 08.09.2016 tarihli faturanın aslının talep edildiğini, ayrıca bakiye ödeme için banka hesap numarasının bildirilmesinin istenildiğini, ihtarnameye rağmen davacı şirket tarafından herhangi bir bildirim yapılmadığını, uzun bir zaman geçtikten sonra şirket yetkililerinin tahliye edilmesinin ardından müvekkili şirkete kalan bakiye ödeme için banka hesabı bildirildiğini, 18.01.2019 tarihinde bakiye 32.789,95 TL’nin davacı şirket yetkilisi …’ın hesabına ödendiğini ve davacı şirkete herhangi bir borç kalmadığını, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete yapılan bakiye ödemeye rağmen, davacı şirket tarafından Dörtyol … Noterliğinin 25.02.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, işbu ihtarname ile müvekkilinin 45.000,00 TL kesinti yaptığı, müvekkilinin davacı şirkete 49.470,00 TL ve gecikme faizi olan 13.390,00 TL, gecikmeli olarak yatırılan 32.470,00 TL’nin gecikme faizi olan 7.724,00 TL ve davacı şirketin yapmış olduğu diğer masraflar için harcamış olduğu 6.785,00 TL olmak üzere toplam 77.369,00 TL’nin 7 gün içerisinde davacı şirketin hesabına aktarılması hususunun ihtar edildiğini, ihtarnameye cevap olarak Ankara … Noterliğinin 05.03.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamede yukarıda ifade edilen hususlar belirtilerek müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun kalmadığının belirtildiği, kalan bakiye miktarın geç ödenmesinin müvekkili şirketin ihmalinden kaynaklanmadığını, bu gecikmenin tamamen davacı şirket yetkililerinin tutuklanmalarından ve cezaevinde olmalarından ötürü kendileri veya yetkili kimse ile iletişime geçilememesinden kaynaklandığını, davacı şirket tarafından banka hesabı bildirildiğinde vakit kaybetmeksizin müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, söz konusu gecikmeden müvekkilinin sorumlu olmadığına ilişkin davacı şirket yetkililerinin tutuklanmaları ve cezaevinde olmalarından kaynaklandığı hususunun açığa kavuşturulması adına davacı şirket yetkilisi … ve eşi … aleyhine açılmış olan ceza davalarının sorgulanmasını, ne kadar ceza aldıkları ile ne zaman tutuklanıp ne zaman tahliye olduklarının sorulmasını talep ettiklerini beyan ederek, sair cevap verme ve delil sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla, öncelikle huzurdaki davanın esasına girilmeden belirsiz alacak davası olarak açılan davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde ise müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından ve söz konusu gecikmenin müvekkili şirketin ihmalinden değil bizatihi davacı şirket yetkililerinden kaynaklanmasından ötürü olması nedeniyle ikame edilen işbu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, davacıya ait ticaret sicil kayıtları ve vergi dairesi kayıtları, tanık beyanları, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla yapılan keşif, keşif sonrası alınan 05/01/2022 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahallinde yapılan keşif sonucu talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi heyeti raporunda, keşif tarihi itibarı ile yerinde yapılan incelemede, …,… ve …-… Ünitelerinde kurulu Toz Toplama Otomasyon Sistemlerinin çalışır vaziyette olduğu, Ünitelerde toz toplama sahalarında kullanılan enstrümanlar ile çekilen kabloların PLC ve MCC Panolarına çekilip işlenmiş olduğu, … A.Ş. ile … Şirketi arasında yapılan hakkediş raporunda kullanılan malzemelerin Ünitelerde kurulu çalışan Otomasyon Sistemlerinde mevcut olduğu, davacı ve davalı ile dava dışı şirket tarafın iddialarına konu malzemelerin ünitelerde işlenmiş olduğu, Otomasyon sistemlerinin çalışır durumda olduğu, Ancak iddiaların ünitelerde kullanılan ve montajı tamamlanmış çalışır vaziyetteki sistem üzerinden, malzemelerin kim tarafından ve ne zaman çekilip işlendiğinin tespiti teknik olarak mümkün olmadığı, … A.Ş. ile … şirketi arasında yapılan hakkediş raporunda kullanılan malzemelerin …,… ve …-… Ünitelerinde mevcut olduğu ve hakkediş değerinin toplam 7.000,7 TL olduğu, bu hakkediş raporunda kullanılan malzemenin Her ünitede ayrı ayrı olmayıp raporun içeriğinden de proje adı kaleminde görüldüğü üzere ünitelerin tamamına ait hakkediş raporu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı …-…’ın nın iddiası; işin % 98 inin bitirdiğini, sadece % 2 lik bir işi tamamlayamadığını, Ana yüklenici … A.Ş.’in hak edişinden tamamlanan işe göre çok fazla kesinti yaptığını, işin kalanı ise … Ltd.şti.‘e yüksek fiyata yaptırdığını iddia etmektedir. Dosya da; davacı …-…’ın, davalı … A.Ş.ye ve yeni yüklenici alan … Ltd.Şti. kanuni defter ve belgelerinin bulunmadığı, işin yapıldığı ancak kimin ne kadar iş yaptığının hesabını defter ve belgeler ile saha üzerinden yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, dava dosyası ve davalının kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davalının kayıtlarında; davacının 97.240,00TL tutarlı bir adet faturasının kayıtlı olduğu, bu faturaya mahsuben 39.000,00TL avans ödemesi, 1.232,40TL sözleşme damga vergisi, 2.438,99TL üç adet yansıtma faturası, 4.988,77TL davacı adına SGK ödemesi, 16.790,00TL davacı adına davacı çalışanlarına yapılan ödemeler, 32.789,95TL 18.01.2019 tarihinde yapılan bakiye ödeme ile birlikte toplamda 97.240,00TL kayıtlara yansıtılarak davacı borcundan düşüldüğü ve 18.01.2019 tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun kalmadığı belirlenmiştir.
GEREKÇE :
Dava, elektrik otomasyon, malzeme temin ve montaj işini konu alan eser sözleşmesi kapsamında geç ödenen iş bedeli alacağının işlemiş faizi, ödenmeyen iş bedeli ve işlemiş faizi ile sözleşme dışı yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir.
Dava dışı … A.Ş. İle davalı … A.Ş. Arasında 06/11/2015 tarihinde akdedilen sözleşme uyarınca “-… Şarj Tesisi – … Nolu Ünite Elektrofiltrelerinin Tozlarının Kuru Toz Toplama İstasyonlarına Aktarılması, -… Dökümhane Toz Toplama Sistemi Kuru Toz Taşıma Sistemi Kurulması, -… – … Konveyörleri Noktalarından Tozlaşmanın Önlenmesi” işinin davalı tarafından üstlenildiği, bu sözleşmeye konu işin bir kısmının davacı tarafından alt taşeron olarak üstlenildiği, buna ilişkin taraflar arasında 01/05/2016 tarihli Elektrik Otomasyon Montaj Sözleşmesi’nin akdedildiği, sözleşme uyarınca davacının işin yapımına başladığı, davacının birtakım hak edişler yaptığı, yapılan hak edişlerin bedellerini tahsil ettiği, ancak davacı …’ın şahsi ceza soruşturması nedeniyle işin tamamlanamadığı, bunun üzerine davalı tarafça sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, kalan işlerin tamamlanması için dava dışı …. Ltd. Şti. İle sözleşme yapıldığı ve kalan işin dava dışı bu şirket tarafından tamamlandığı hususları tüm dosya kapsamından sabit olup taraflar arasında bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacı tarafça işin ne kadarının tamamlandığı, tamamlanan kısmına ilişkin bakiye iş bedelinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde bedelinin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği, tamamlanan işler yönünden geç ödeme olup olmadığı ve sözleşme dışında yapılan iş bulunup bulunmadığı ile bulunması halinde bedelinin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususundadır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, getirtilmesi gereken belgeler dosyaya getirtilmiş, tanıklar dinlenmiş, dosya, mevcut delil durumuna göre bilirkişi incelemesi ve keşif incelemesi yaptırılmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş, 04/01/2022 tanzim tarihli rapor alınmıştır. Rapordan anlaşıldığı üzere sözleşmeye konu işin hali hazırda yapılmış olduğu ve sistemin çalışır vaziyette olduğu, ancak yapılan işten kimin ne kadar iş yatığının tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Taraflara ticari defter ve kayıtlarını sunmaları, sunulmayacak boyutta ise adresini bildirmeleri konusunda kesin süre verilerek sonuçları ihtar edilmiştir. Verilen kesin süreye rağmen davacı defterleri sunulmamış ve adresi de bildirilmemiştir. Bu itibarla yalnızca davalı defterleri incelenebilmiştir. İncelenen davalı defter ve kayıtlarına, davacının tanzim ettiği 97.240,00TL fatura bedelinin davalı tarafça muhtelif tarihlerde davacı yana ödendiği ve 18/01/2019 tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana borçlu olmadığı tespit edilmiştir. Davacı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden davalı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davalı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davalı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davalı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller talimat mahkemesince yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu, incelenen davalı defter ve kayıtları ve düzenlenen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmeye konu işin ne kadarının davacı tarafça tamamlandığının ve dava dışı firmanın hangi aşamada işi devralarak ne kadar iş yaptığı hususunun tüm dosya kapsamına göre belirlenemediği gibi davacının fazladan yapmış olduğu işe yönelik iddiasının da dosya kapsamından ispatlanamadığı, uyuşmazlık konusuna göre ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, ancak sunulan deliller, alınan raporlar ile davacı yanın iddialarını ispat edemediği, davalı defter ve kayıtlarına göre de davacı tarafça düzenlenen faturanın ödenmiş olduğu ve davalı yanın davacı yana borcunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 32,70TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/09/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı