Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/497 E. 2021/472 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/497 Esas – 2021/472
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/497 Esas
KARAR NO : 2021/472

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2018
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 01/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalının toplamda 114.399,12 TL’lik alışveriş yaptıklarını, alışverişe konu 5 adet faturanın mevcut olduğunu, davalı tarafından toplam 39.262,44 TL ödeme yapıldığını, geri kalan bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 06/06/2018 tarihinde yapmış olduğu itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu beyan ederek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; öncelikle görev itirazında bulunduğunu, dava konusu alacak iddiasının davacı yanın ticari işletmesine konu faaliyetinden doğan bir alacak iddiası olduğunu, tarafları tacir olan ticari işletmeden doğan davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, aksi halde haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davalı şirket bünyesinde bulunan fatura asılları, 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporu, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlenen faturalardan bakiye kalan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 31/05/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06/06/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/06/2019 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacı yan taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen 26/02/2018 tarihli 82.275,00TL bedelli faturadan bakiye 64.528,83TL ve 26/02/2018 tarihli 10.607,85TL bedelli fatura sebebiyle davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, dava dilekçesinin davalıya 12/09/2018 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafça 06/03/2019 tarihinde süresinden sonra cevap dilekçesi sunulduğu, bu nedenle savunmalarının dikkate alınamayacağı, borca itiraz dilekçesinde ise davacı yana takip çıkışı kadar borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı yan cevap dilekçesinin süresinde olduğunu, müvekkilinin adresinin yurtdışı olduğunu ve bu nedenle o adrese yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyan etmişse de cevap dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamede …’e ait bildirilen adres ile tebliğ yapılan adresin aynı adres olduğu anlaşılmakla davalı yanın usulsüz tebligat savunmasına itibar edilmemiştir.
Buna göre cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden bildirilen ve dinlenen tanıkların beyanları hükme esas alınamayacaktır. Her ne kadar süresinde cevap verilmeyerek iddiaların inkarı kapsamında delil toplanması talep edilmişse dava dilekçesinin davalıya 12/09/2018 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinden sonra süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmediğinden savunmanın dayanağı olarak süresinde ileri sürülen bir delil (HMK. m. 129/1-e) bulunmadığından delillerin toplanmasının yasal imkanı bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK 20/04/2016 tarih 2014/2-695 E. 2016/522 K., 2014/13-856 E. 2016/523 K.)
Tarafların defter ve kayıtları ile dosya kapsamına göre düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının birebir örtüştüğü, bu kayıtlara göre davacı …’nın davalı … Firmasından toplam 75.136,68 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya 5 adet fatura ile toplamda 114.399,11TL bedelli mal sattığı, incelenen taraf ticari defter ve kayıtlarına göre bu faturaların her iki taraf kayıtlarına işlenmiş olduğu, davalı tarafça 20.000,00TL ve 19.262,44TL olmak üzere toplam 39.362,44TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin de taraf defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğu, buna göre davacının bakiye 75.136,68TL alacağının bulunduğu ve tarafların defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir.
Takibe konu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Faturaların davalı defter ve kayıtlarına işlenmiş olması ve ayıp iddiasının ispatına yarar süresi içerisinde sunulmuş delilin bulunmaması sebebiyle faturalara konu malların teslim edildiği ve fatura tutarlarının talep edilebileceği değerlendirilmiştir. Yapılan açıklamalar ile davacı yanın faturalardan bakiye alacağının 75.136,68TL olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar faiz talebi ıslah ile değiştirilmişse de itirazın iptali davası takibin devamı niteliğinde olup takip talebiyle bağlı bulunduğundan ıslah talebi dikkate alınmamıştır. Taraflar arasında ticari faiz anlaşması bulunmadığından kanuni faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren kanuni faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız olarak itiraz edildiğinden alacak miktarının %20’si olan 15.027,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.132,58 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 907,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.225,11 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 907,47 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 948,57 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 349,00 TL tebligat ve posta gideri ile 400,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 749,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 100,00TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 10.567,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı