Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2021/599 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/495 Esas – 2021/599
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/495 Esas
KARAR NO : 2021/599

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/09/2020
KARAR TARİHİ:07/09/2021
K. YAZIM TARİHİ:30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalı-Borçlunun müvekkili şirkete olan borcu için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, davalı-borçlunun süresi içerisindeki itirazı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı yan borca itiraz dilekçesinde; “… Alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını, haksız takibe, borca, faizlerine, faiz oranlarınai fer’ilwerine itiraz ettikleri, temerrüde düşürülmediklerini, ihtar ve protesto çekilmediğini…” belirttiğini, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında gıda ürünlerinin satışından kaynaklı bir borç ilişkisi olduğunu, ticari defter kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere davalının müvekkiline 16.822,12 TL borcu bulunduğunu, bahse konu icra takibi öncesinde de davalı şirket yetkilileri ile irtibata geçildiğini, müvekkilinden süre istediklerini ancak verilen süreler geçtikten sonra da borçlarını ödemeyeceklerine dair kanaat oluştuğunu ve en nihayetinde icra takibine geçildiğini, ayrıca itirazın iptali konulu arabuluculuk başvurusu da yapıldığını ve görüşme neticesinde tarafların anlaşamadıklarını, buna rağmen davalı yan borcun tamamına haksız yere itiraz ettiğini, bu hususun davalının iyiniyetli hareket etmediğinin göstergesi olduğunu, bu nedenle ayrıca davalının icra ve inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, izah edilen nedenler ile yargılama esnasında belirecek durumlara göre fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davalı-borçlu şirketin itirazının iptali ile takibin devamına, borca haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı-borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin…esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil özetleri, BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 04/06/2021 tarihli raporu ile özetle; Davacının icra takibine dayanak kıldığı …, … ve … nolu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 13.07.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 16.822,12 TL alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki yıllık %9 ve değişen oranlarda işleyecek kanuni faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede takibin 16.822,12 TL üzerinden devamının gerekliği bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından mal teslimi yapılmasına rağmen bedelinin ödenmediği iddiasında bulunulduğu davalının cevap dilekçesi sunmadığı takibe itirazı dilekçesi incelendiğinde ise borca borcu bulunmadığını beyan ederek itiraz ettiği görülmektedir.
2019 yılına ait BA-BS Formları incelendiğinde 2019 yılı form BS’lere göre davacının davalıya 6 adet fatura kapsamında 55.001,00TL tutarında mal hizmet satışı yaptığı, davalıya ait 2019 yılı form BA’ya göre davalının davacıdan 5 adet fatura kapsamında 36.351,00TL tutarında mal hizmet satın aldığı arada bir faturadan kaynaklı 18.650,00TL tutarında fark bulunduğu tespit edilmiştir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı). Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda; Davacının icra takibine dayanak kıldığı …, … ve … nolu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, Bu kapsamda HMK’nun 222/5. maddesi dikkate alınmak suretiyle davalıya; ‘ticari defterlerinin sunulması, aksi halde davacının iddialarının varit sayılacağı’ hususunda ihtarat yapıldığı, davacının 13.07.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 16.822,12 TL alacaklı bulunduğu, davacının icra takibinde belirttiği …, … ve …NOLU faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün…esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak olan 16.822,12 TL’nin %20’si olan 3.364,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.149,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 287,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 861,84 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 287,28 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 349,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 149,20 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 749,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/09/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍