Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/47 E. 2021/436 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/47 Esas – 2021/436
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/47 Esas
KARAR NO : 2021/436

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
: 2-
3-
4-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 03.10.2019 tarihinde davalılardan …’in, sürücüsü olduğu … plakalı araç ile yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, geriye mirasçı tan olan davacıların kaldığını, kaza sonrasında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca … soruşturma sayılı dosya ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kararın kaldırılması talebinin ise reddedildiğini, 02.12.2019 tarihinde başlatılan arabuluculuk sürecinin sonucunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, savcılık aşamasında alınan raporda müteveffanın tam kusurlu olduğunun belirtildiğini ancak davalılardan …’in anlatımlarında hava yastıklarının açılması nedeniyle önünü göremediği ve ften tedbirine başvurmada geç kaldığını belirttiği, fotoğraf ve CD görüntülerinden davalı sürücünün aracı aşırı hızlı kullandığının anlaşıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulüne, 03/10/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle şimdilik destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacıların her biri için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL’nin davalılardan … ve …’in kaza tarihi olan 03/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan sigorta için ise başvuru tarihi olan 24/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve cenaze giderleri için şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; Müvekkili …’ın 05.10.2019 tarihli ”Ölüm Beyan Kağıdı ve Mezarlık İrsaliyesi” başlıklı 600,00TL bedelli cenaze ve defin giderine ilişkin evrakı Sincan Belediyesi’nden temin edildiği, 100,00TL üzerinden açılmış olan tutarı bu evrak doğrultusunda 600,00TL ye ıslah ettiklerini, … lehine 100,00TL olarak istemiş oldukları destekten yoksun kalma tazminatını 26.512,72TL daha artırarak 26.512,72TL ye ıslah ettiklerini, cenaze ve defin giderleri için 100,00TL olarak açmış olduğumuz masrafı 500,00TL daha artırarak 600,00TL’ye ıslah ettiklerini, toplam dava değerini 27.212,72 TL’ye yükselttiklerini, ıslah edilen tutara sigorta yönünden sigortaya başvuru tarihi olan 07/01/2020’den itibaren, davalılar yönünden kaza tarihi olan 03/10/2019’dan itibaren yasal faiz işletilmesini, ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde: gerek kaza tespit tutanağında gerekse ceza yargılamasında kamera kayıtlarının incelemesi ile alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmediğini, takipsizlik kararı verildiğini, sigortalı aracın kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacılar …, … ve …’ın yaşlan dikkate alındığında destekten çıkmış durumda olmalarından dolayı destek tazminatı talep etmek haklarının olmadığını, cenaze ve defin giderleri açısından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ile … vekili cevap dilekçi ile özetle; müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun olmadığını, kazanın meydana gelmesinde müteveffa …’ın normal bir hızda seyreden müvekkilinin önüne aniden atlaması sonucu meydana geldiğini, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, karşı tarafın buna ilişkin itirazının da sulh ceza hakimliğince reddedildiğini, cenaze masraflarının belirlenebilir olduğunu, belirsiz olarak açılmasının hukuka aykın bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, bu talebin kabul görmediği takdirde savcılık tarafından verilen ve sulh ceza mahkemesince de onaylanan Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar doğrultusunda ve en netice yapmış oldukları itirazlar neticesinde davanın reddine ve müvekkilinin kusurunun olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı CBS nin … sayılı soruşturma dosyası, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları, tedavi belgeleri, kusur ve hasar bilirkişisinin 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu, aktüer bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 16/10/2020 tarihli raporu ile özetle; takdir ve tayini Mahkemeye ait olmak üzere; iş bu dava konusunu oluşturan 03.10.2019 tarihli ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda;Müteveffa yaya …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 68/b-c maddesi gereğince % 75 oranında ASLİ KUSURLU olduğu, … plakalı araç sürücüsü davalı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d, 52/a-b maddesi gereğince % 25 TALİ KUSURLU olduğu, araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 09/12/2020 tarih … sayılı raporu ile özetle; Davalı sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, Müteveffa yaya …’ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Hesap/Aktüer Bilirkişi 16/03/2021 tarihli raporu ile özetle; 03.10.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen ve % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilen …’ın eşi … için 26.612,72 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, raporun mahsus bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda, diğer davacı çocuklar yönünden destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadığı, davalılardan … kazaya karışan … plakalı hususi kamyonetin sürücüsü, … ise maliki/işleteni olduğu, aracın davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 24.06.2019 – 24.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, hükmedilecek tazminata davalılardan … ile … bakımından kaza tarihi itibariyle; davalılardan … Sigorta A.Ş’ye ise; davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 24.12.2019 tarihinde başvuruda bulunulduğu, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun kabulü halinde. Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 07.01.2020 tarihinde itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir.
03.10.2019 günü sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken Ayaş yolu benzinlik önüne geldiğinde aracın ön kısmından karşı yola geçmek isteyen yaya olan …’a çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir. Gerek bilirkişi raporu gerek Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 09/12/2020 tarih … sayılı raporu ile özetle; Davalı sürücü …’in %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, Müteveffa yaya …’ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına
sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Bu kapsamda davacılar tarafından, davalı araç sürücüsü, davalı araç maliki/işleten ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen şirketten talepte bulunulmuştur.
Hesap/Aktüer Bilirkişi 16/03/2021 tarihli raporu ile özetle; 03.10.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen ve % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilen …’ın eşi … için 26.612,72 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı davalılardan … kazaya karışan … plakalı hususi kamyonetin sürücüsü, … ise maliki/işleteni olduğu, aracın davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 24.06.2019 – 24.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, hükmedilecek tazminata davalılardan … ile … bakımından kaza tarihi itibariyle; davalılardan … Sigorta A.Ş’ye ise; davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 24.12.2019 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 07.01.2020 tarihinde itibariyle davalı sigortalı aracın ticari araç olması sebebiyle ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Davacılar …(1978 doğumlu), …(1969 doğumlu) ile …’ın(1967 doğumlu) müteveffanın çocukları olduğu bu kapsamda Yargıtay 17. Hukuk Dairesin içtihatları ile birlikte yapılan değerlendirmede Desteğin, çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar. Davacı müteveffanın çocukları davacıların çocuklarından destek alacak yaşta bulunmadıklarından Davacılar …, …, … yönünden açılan maddi tazminat talepli davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden açılan maddi tazminat talepli davanın KABULÜ; 26.612,72 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta Şirketi’nin sorumluluğu poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, hüküm altına alınan maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi yönünden 07/01/2020, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 03/10/2019’den tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
2-Davacılar …, …, … yönünden açılan maddi tazminat talepli davanın ayrı ayrı reddine,
3-Davacılar yönünden cenaze ve defin gideri isteminin kabulü ile 600,00TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dâhilinde) tahsiline, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 07/01/2020 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 03/10/2019’den itibaren hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.858,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL ile ıslah harcı olarak alınan 93,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.711,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.162,71 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 23,40 TL vekalet harcı, 93,24 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 225,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 287,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.387,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.081,91 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacılar …, …, … yönünden açılan davada davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince her bir davacı açısından 100,00’er TL olmak 300,00 TL vekalet ücretinin bu davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍